1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran gerilimi tırmanıyor

Ajanslar23 Ocak 2006

İran’ın nükleer programı konusundaki uluslararası gerilim tırmanıyor. İran, sorunun BM Güvenlik Konseyi’ne götürülmesi halinde uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yeniden başlayacakları tehdidini yinelerken, Almanya’da ise Chirac’ın İran’la ilgili çıkışına tepki var…

https://p.dw.com/p/AaDs
İran'ın sahip olduğu nükleer program nedeniyle yaşanan gerilim tırmanıyor
İran'ın sahip olduğu nükleer program nedeniyle yaşanan gerilim tırmanıyorFotoğraf: AP Graphics/DW

İran’ın sahip olduğu nükleer program nedeniyle yaşanan kriz tırmanıyor. Uluslararası toplumun baskıyı arttırdığı İran, sorunun BM Güvenlik Konseyi’ne havale edilmesi durumunda, uranyum zenginleştirme çalışmalarına yeniden başlayacaklarını bildirdi.

İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi (UYGK) Genel Sekreteri Ali Laricani yaptığı açıklamada, AB'ye, Tahran yönetiminin 9 Ocak'ta nükleer yakıt araştırmalarına başlamasıyla kesilen görüşmelere geri dönülmesi çağrısında bulundu. Diyalog yoluyla bir çözüm bulmayı tercih ettiklerini belirten Laricani, ''Ancak bu yol kapalıysa, başka bir senaryoyu takip etmek zorunda kalacağız. Her şey bize yönelik muameleye bağlı'' dedi.

İran’a baskı artıyor

Batı dünyası ise nükleer programı konusunda İran’a baskıyı artırıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın herhangi bir terörist saldırı karşısında nükleer silah kullanabilecekleri yönündeki açıklamasına İran’dan sert tepki geldi. İran Dışişleri Bakanlığı, Chirac’ın sözlerinin nükleer güçlerin gerçek niyetlerini yansıttığını belirterek bu ifadeleri kınadıklarını açıkladı.

İran Meclis Başkanı Golam Ali Haddad Adil de Chirac’ı nükleer silah kullanmak için bahane peşinde olmakla suçlayarak, “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik sloganı atan Fransız halkı için bu açıklamaların utanç verici olduğunu“ söyledi.

Almanya’da Chirac’ın ifadelerine tepki

Chirac’ın ifadeleri, Avrupa’da Fransa’ya en yakın ülke olarak görülen Almanya’da ise temkinli bir şekilde karşılandı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier düşüncelerin ‚askerileşmemesi’ uyarısında bulunurken Savunma Bakanı Franz Josef Jung diplomatik çözüm çabalarına devam edilmesi, ancak baskı aracı olarak tehditlerin de tamamen bırakılmaması gerektiğini söyledi.

İktidardaki Hristiyan Birlik partilerinin dış politika sözcüsü Eckhard von Klaeden de, Chirac’ın ifadesini ‚talihsiz’ bir açıklama olarak nitelendirdi. Klaeden, “Fransa Cumhurbaşkanı’nın böyle bir dönemde yaptığı sözkonusu saptamayı ‚talihsiz’ buluyorum. Bu, Fransa’nın diplomatik yoldan umudunu tamamen kestiği şeklinde yorumlanabilir mi, o kadar ileri gitmek istemiyorum. Ama İran kendi nükleer programına sahip olmak için, buna zorunlu olduğunu göstermek için Chirac’ın bu ifadelerini bahane olarak kullanabilecektir. Bu endişe verici“ dedi.

Alman politikacıların tepkisinin, bugün Merkel – Chirac görüşmesine de yansıması bekleniyor. Paris’te bir araya gelmesi beklenen Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın İran krizini ele alması bekleniyor. Ancak Alman muhalefeti bu konuda Merkel’in Chirac’a mesafeli yaklaşması görüşünde. Muhalefet, Merkel’in, Fransa’nın nükleer tehdidinin Almanya’nın doğru bulmadığını açıkça dile getirmesini istiyor.

İsrail sertleşiyor

Bu arada İsrail de İran’a karşı söylemini giderek sertleştiriyor. İsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın halkını bir felakete sürüklediğini savundu. İran'ın nükleer güç olmasını hiçbir koşul altında kabul etmeyeceklerini vurgulayan Mofaz, diplomatik çabaların başarısızlığa uğraması olasılığına karşı kendilerini savunmak için hazırlandıklarını söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi ise İsrail’den gelen bu tür açıklamaların ‚psikolojik savaşa’ yönelik olduğunu belirterek İsrail’in İran’a askeri bir saldırıda bulunma potansiyeline sahip olmadığını savundu.

İsrailli güvenlik uzmanları, İran’ın tüm nükleer tesislerinin tek bir askeri saldırıyla devre dışı bırakılması olasılığına şüpheyle yaklaşıyor. İran’ın nükleer araştırma tesislerinin sadece bir kısmının yerinin bilinmesi, bir bölümünün yer altında olması ve ülke çapına yayılmış olması bunda rol oynuyor. Siyasi gözlemcilere göre, İsrail’in sertleşen söyleminin ardında, BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerini, özellikle de Rusya ve Çin’i İran’a baskıyı artırmaya zorlama çabası yatıyor.