İran krizinde Ankara'nın atağı

İran nükleer krizinin çözüm yolunda yaşanan duraklamayı aşmak için Türkiye harekete geçti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ani bir kararla, hafta sonu Tahran'a gitme kararı aldı. İranlı yetkililerle resmi görüşmelerine Pazar günü erken saatlerde başlayacak olan Gül'ün Tahran'da randevu programı oldukça yoğun.

Türk Dışişleri Bakanı, meslektaşı Muttaki dışında, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedijad, İran'ın nükleer konulardaki başmüzakerecisi Ali Larijani ve eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani ile biraraya gelecek. Gül'ün Tahran'da olduğu süre içinde İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından da kabul edilmesi için ise çalışmalar sürüyor.

Zamanlama önemli

Gül'ün Tahran ziyareti için seçtiği tarih önemli. Türk Dışişleri Bakanı'nın apar topar Tahran'a gitme kararının ardında, 29 Haziran'dan önce İranlı yetkililere Ankara'nın mesajlarını ulaştırmak yatıyor. 29 Haziran'da G-8 ülkeleri dışişleri bakanları Temmuz ayında yapılcak zirve toplantısına hazırlık için buluşacaklar. Ve bu toplantıda, nükleer sorunun çözümü için sunulan uluslararası plana hala bir yanıt vermemiş olan İran'a yönelik "sert mesajlar" çıkması bekleniyor.

Bakan Gül ise Tahran'a bu mesajların çıkmasından önce ulaşarak, İranlı yetkilileri "uyarmayı" planlıyor. Ankara'nın Tahran'a uyarısı ise son derece açık ve net: Gül, İranlı yetkilerden, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya'nın sunduğu müzakere önerisini "bir an önce" kabul etmesi ve masaya oturmasını isteyecek. Tahran'dan gelecek "uzlaşma" yönündeki tavrın, sadece İran'ı rahatlatmakla kalmayıp, tüm bölgesinin istikrarını güvence altına alacağını söyleyecek.

Gül’ün ABD gezisi

Gül'ün ziyaretinin zamanlamasının bir başka önemi daha var; Türk Dışişleri Bakanı Tahran'a, Washington'a 5 Temmuz'da yapmayı planladığı geziden hemen önce gidiyor. Gül, böylece, İranlı yetkililerden alacağı mesajları doğrudan Amerikan yönetimine iletme imkanına da kavuşacak.

Üstelik bu "mesaj iletme" sadece tek taraflı da olmayacak. Çünkü Türk Dışişleri Bakanı, Washington gezisinden hemen sonra Tahran'a bir kez daha, bu kez Irak'a komşu ülkeler toplantısına katılmak üzere Tahran'a gidecek. Bu sayede de Washington'dan aldığı izlenimleri ilk elden İranlı yetkililere aktarma fırsatı bulacak.