1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'da seçim krizi

Jörg Pfuhl3 Şubat 2004

İran’ın reform yanlısı İslami Katılım Partisi’nin milletvekili adaylarının başvurularının muhafazakar Anayasayı Koruma Konseyi tarafından veto edilmesi kararına karşı 20 Şubat parlamento seçimlerini boykot etmeyi kararlaştırdı.

https://p.dw.com/p/AbPj
İran'da reformcular seçimi boykot etme kararı aldı
İran'da reformcular seçimi boykot etme kararı aldıFotoğraf: AP

İslami Katılım Cephesi, İran’ın şu anda en önde gelen yenilikçi siyasi hareketi. Liderliğini Devlet Başkanı Hatemi’nin kardeşi, Dr. Muhammed Rıza’nın yürüttüğü partinin üyesi olmadığı halde Hatemi’ye en büyük desteği veren örgüt olduğu biliniyor. Kurban Bayramı tatili olmasına karşın öğleden sonra kapalı kapılar ardında toplanan Katılım Cephesi yönetimi, daha sonra liderinin ağzından basına şu açıklamayı yapıyordu:

”Şu andaki gergin ortamın değişmesi konusunda bir ümit görmediğimiz için bugünkü toplantımızda, seçimlere katılmama hatta boykot çağrısında bulunma alternatifini tartıştık. Parti kurulumuz neredeyse oybirliğiyle seçimlere katılmamayı kararlaştırdı.”

İran’da yenilikçi kanat ülkenin genel siyasi geleceği konusunda acilen halk oylamasına gidilmesini talep ediyor. Pazar günü meclis üyesi toplamının üçte birini oluşturan 120 yenilikçi milletvekilinin mazbatasını iade etmesiyle gelişen olaylardan sonra bu talebin fazla şaşırtıcı bir yanı yok. Bu üyeler, 12 muhafazakar din ulemasından oluşan Anayasayı Koruma Konseyi’nin seçimlere üç hafta kala her üç adaydan birini veto etmesine ve yalnızca muhafazakar adaylara yeşil ışık yakmasına tepki olarak başka seçenek kalmadığı görüşünde...

"Boykottan başka çare yok"

Son yasama döneminde İran Parlamentosu‘nun Dışişleri Komisyonu başkanlığını yapan Muhsin Mirdamadi, sözünü sakınma gereği duymayan bir yenilikçi kanat üyesi. Aynı zamanda Konsey tarafından adaylığı veto edilenlerden biri olan Mirdamadi de istifa ederek seçimi boykot kararı alan grubun mensubu.

Mirdamadi, tepkilerini ”Totalitaristler anlaşılan cumhuriyeti ve İslam‘ı bir yana iterek ülkeyi teslimiyetçi bir meclisin eline terketmek istiyor. Bize bu durumda böyle bir oluşumdan uzaklaşıp seçimleri boykot etmekten başka çare kalmıyor” şeklinde dile getiriyor.

Katılım Cephesi’nin şartları

Reform yanlısı üniversite öğrencilerinin bir süreden beri dile getirdiği seçimleri boykot çağrısına rağmen Katılımcı Cephe, şimdilik sadece kendinin seçimleri boykot edeceği söylemiyle yetiniyor. Bu nisbeten çekimser tutumun ardında yargının tuzağına düşmeme kaygısı da var. Çünkü önceki günü milletvekilliğini bırakan 120 üyeye daha şimdiden yöneltilen yargı yolu tehdidinde; istifaların meşru seçim ortamını torpillemesi gerekçesi yer alıyor.

Katılım Cephesi, boykot kararından vazgeçmek için iki önemli koşulun yerine getirilmesini istiyor. Bunlardan biri Anayasayı Koruma Konseyi’nin adayları veto kararını geri alması, ikincisi ise yeterli hazırlık çalışmaları için oylama tarihinin bir süre ertelenmesi.