1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'da yolsuzlukların önüne geçilemiyor

Kathrin Mathai9 Ocak 2004

Bem kentinde binlerce kişinin öldüğü depremin yaralarını sarmaya çalışan İran şu sıralar büyük bir politik ve ekonomik sıkıntı içinde. Petrol ihracatına dayanan ekonomik sistem işlemediği için bütçe açığı büyüyor. Ve bir yandan da yolsuzlukların önüne geçilemiyor...

https://p.dw.com/p/AbRZ
İranlı öğrenciler rejim karşıtı gösterilerinde yolsuzlukları da protesto ediyordu
İranlı öğrenciler rejim karşıtı gösterilerinde yolsuzlukları da protesto ediyorduFotoğraf: AP

Yıl 1979, Tahran. İranlı ögrenciler sokaklarda ”Humeyni! Hepimiz senin askerleriniz” diye bağırıyorlar ve Şah rejimini İran’ı Avrupa’ya satmakla suçluyorlar. Ve İran İslam Cumhuriyeti doğuyor. Ve bu Cumhuriyet, zengin Şah rejiminin mirasına konar ve daha sonraki 25 yıl içerisinde Ortadoğu‘nun en büyük petrol ihracatçısı haline gelir.

Öğrenciler yine baş kaldırırlar, bu kez molla rejimine karşıdır başkaldırı. Sebep ise işsizlik ve yolsuzluktur. Uluslararası yolsuzluklarla ilgili araştırma yapan Uluslararası Şeffaflık Örgütü‘ne (Transparency International) göre, İran, dünyada yolsuzlukta ön sıralarda geliyor.

Rüşvetle iş halletmek kolay

İranlı İslam araştırmacısı Katajun Amipur, ”İran’da eğer paranız varsa birçok işinizi kolayca halledebilirsiniz. Diyelim ki kadınlı erkekli içkili bir düğün yapmak istiyorsunuz, önceden ahlak zabıtasına para yedirirseniz hiçbir sorun yaşamadan işinizi görebilirsiniz” diye anlatıyor yaşananları.

Bazı yerlerde sadece para da yetmiyor. Rejim yanlısı değilseniz işinizi halletmeniz zor, çünkü birçok kurum devlet denetiminde. Örneğin, Norveç Petrol firması Statoil, İran Petrol Kurumu Başkanı Rafsancani’nin oğluna rüşvet yedirerek, İran’da bir çok petrol yatağının işletmesini kiralamış.

Dini vakıflar da yolsuzluklara karışmış

Öte yandan İran’da dini vakıf ve kurumlar da yolsuzluğa karışmış durumda. Petrol endüstrisinden sonra ekonominin en güçlü kesimi oluşturan bu vakıflar bağımsız hareket etme yetkisine sahip olduğu için istedikleri işi yapabiliyorlar. Katajun Amipur bu konuda da şunları söylüyor:

”Bu vakıflar uluslararası dini grupları desteklemekten rejim karşıtlarını öldürtmeye kadar birçok yasadışı işe karışıyorlar. Kendilerine ait bir uçak şirketi ve büyük ithalat ihracat şirketleri de var. En tehlikelisi ise hiç kimse onları denetleyemiyor.”

Yolsuzluğun önüne geçilemiyor

Şimdiye kadar İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi yolsuzluklara karşı mücadele etmeye çalıştıysa da başarı elde edemedi, çünkü yolsuzlukla mücadele komisyonu kendileri de bu yolsuzluklara karışan devlet memurlarından oluşuyor. Geçtiğimiz aylarda hükümet dini vakıfların gücünü azaltmaya çalıştıysa da başarı elde edemedi. İranlı araştırmacı Katajun Amipur:

”Bütün yasal düzenlemeler İran Devrim Konseyi tarafından anayasaya ve İslam dinine uygun mu değil mi diye denetleniyor. Konsey üyelerinin çoğu da eski muhafazakarlar olduğu için şimdiye kadar bu dini vakıf ve kurumlara karşı bir karar çıkmadı.”

Muhafazakarların önerisi

Ancak artık bu muhafazakar kesim de ekonomik yeniliklerin önemini kavramış görünüyor. Geçen aylarda yapılan açıklamalarda işsizlikle mücadele etmek ve bütçe açığını kapatmak için İran petrollerine yabancı şirketleri de ortak etmek teklifi gündeme geldi. Peki yabancı sermayenin İran’a girmesi ve önümüzdeki seçimler İran’da yolsuzluğu ortadan kaldırmaya yetecek mi? Katajun Amipur bu konuda pek de iyimser değil:

”Aslında önümüzdeki seçimleri kimin kazanacağı hiç de önemli değil, çünkü yolsuzlukla mücadele daha önce de denendi ve başarıya ulaşmadı. Dini vakıfların gücü azaltılmaya çalışıldı, bir sonuç elde edilemedi. Bu sistem değişmediği sürece seçimlerle değişikliğe gitmek mümkün değil.”