1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1412 Dialog Khorchide Imamausbildung

15 Aralık 2010

Son yapılan araştırmalar, Almanların diğer Avrupa ülkelerine oranla Müslümanlara daha eleştirel baktığını ortaya koydu. Politikacılar ise bu ve benzer nedenlerle İslam kürsülerinde büyük beklenti içinde.

https://p.dw.com/p/QYgW
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Pazartesi öğleden sonraları ilahiyat profesörü Muhanad Hurşit, çoğunluğu kadınlardan oluşan 15 öğrencisi ile Tanrı üzerine felsefi sohbetler ediyor. Derse katılım yüksek ve öğrenciler de bir hayli ilgili görünüyor. Muhanad Hurşit, bir sömestr boyunca dersinde Kuran-ı Kerim'in modern yorumunu işliyor. Hurşit, uzun tartışmaların ardından selefi Profesör Sven Kalisch'in yerine Temmuz ayında resmi olarak Münster'deki İslam kürsüsü başkanlığına atandı. Sven Kalisch'in 2008 yılında Hz. Muhammed'in varlığını sorgulaması skandala neden olmuştu. Muhanad Hurşit için geleceğin İslam dini öğretmenlerini yetiştiren bu bölümdeki görev değişikliği, başlangıçta pek kolay olmamış:

"Bu işe beni nelerin beklediğinden habersiz başladım diyebilirim. Ama bir süre sonra her şeye bir çözüm bulunduğunu görmek olumlu bir sürpriz oldu. Münster Üniversitesi, bir İslam Enstitüsü kurulması için teşvik taahhüdünü de aldı. Bize her gün birçok öğrenci başvuruyor. İlgilenenler arasında Müslüman olmayanlar da var. Münster'de yeni bir hava estiğini hissedebiliyorsunuz.''

Politikacıların beklentileri

Son dönemde 'İslam Almanya'nın bir parçası mı?', 'Müslümanlar uyuma direniyor mu?' gibi sorular Almanya'nın gündemini sık sık meşgul etti. En son EMNID isimli bir araştırma enstitüsünün açıkladığı araştırma sonuçları, Almanlar'ın diğer Avrupa ülkelerine göre Müslümanlara daha eleştirel baktığını ortaya koyuyordu. Müslüman göçmenler, minare, cami, uyum sorunları, eğitimsizlik, Almanya'da İslam'ın yeri gibi kısmen sınırları zorlayan tartışmalar yaşandığı bir dönemde Muhanad Hurşit zor bir görev üstlenmiş oldu. 38 yaşındaki Lübnan asıllı dinbilimci, çok sayıda beklentiyi karşılamak zorunda: Almanya'daki Müslüman öğrencilerin topluma daha iyi uyum sağlamasına katkıda bulunması ve genç Müslümanlar'ın radikal akımlara direncini geliştirmesine yardımcı olması bekleniyor. Ayrıca Müslüman cemaatler de ondan, öğrettiklerinin İslam'ın temelleriyle bağdaşmasını bekliyor. Profesör Muhanad Hurşit, Münster'de kurulacak İslam Enstitüsü ile kendilerini yeni zorlukların beklediğini belirtiyor:

"Şimdi diğer ilahiyatçılarla birlikte yeni müfredatı hazırlayacağız. Bir din bilimci olarak deneyimlerimi burada aktarabileceğim, tıpkı Mısır'daki El-Azhar, ya da Türkiye'deki Ankara Üniversitesi'nde olduğu gibi otantik geleneksel bir ilahiyat müfredatına sahip olacağımız için çok seviniyorum. Ancak önemli olan fark, bu eğitimin Almanya'da Almanya için veriliyor olması.''

Almanya'daki müfredat

23 yaşındaki Bilal Erkin de Münster Üniversitesi'nde İslam İlahiyatı Bölümünde master öğrencisi. Bilal Erkin verilen eğitimi şöyle değerlendiriyor.

"Ben önce Köln'de İslam Bilimi okudum ve müfredatta ilahiyat boyutunun eksikliğini yaşadım. İslam üzerine konuşmak istiyorsanız, ilahiyat boyutunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Masterda şimdi Kur'an-ı Kerim ve hadisler üzerine yoğunlaştım. Kur'an-ı Kerim'in tercümesi, tefsiri, peygamber hadisleri, İslam hukuk terminolojisinin Almanca'ya tercümesindeki genel sorunlar... Bu en önemli konulara müfredatta yer verilmesi çok iyi. Şimdi diğer sömestrlerde neler işleyeceğiz, merakla bekliyorum.''

Bilal Erkin Almanya'daki İslam İlahiyatı eğitiminin Müslüman ülkelerdeki gibi imana yönelik olmamasını bir eksiklik olarak görüyor. Erkin, Almanya'nın yetiştirdiği ilk Müslüman din adamlarından biri olarak Müslümanların topluma uyumu konusunda katkı sağlayabilmeyi umduğunu belirtiyor.

Münster Üniversitesi 2011 kış sömestrinden itibaren sadece master eğitimi vermekle kalmayacak, aynı zamanda sıfırdan imamlar da yetiştirmeye başlayacak. Münster'in dışında Osnabrück ve Tübingen üniversiteleri de aynı eğitimi verecek.


© Deutsche Welle Türkçe


Ulrike Hummel / Çeviren: Başak Demir


Editör: Beklan Kulaksızoğlu