Şemsiyenin altına girdi

Emlak krizinin vurduğu İspanyol bankalarına sermaye takviyesi için başvuran İspanya’ya ilk aşamada 100 milyar euroluk yardım sözü verildi. İspanya'nın kurtarma şemsiyesi altına girme kararı, bu konuda aylardır baskı yapan AB Komisyonu'nu, Almanya'yı ve malî piyasaları rahatlattı.

İspanya hükümetinin, borç krizindeki Euro Bölgesi ülkeleri için oluşturulan kurtarma şemsiyesinin altına girme kararı Avrupa'da rahatlama yarattı. Madrid hükümetinin cumartesi akşamı, Euro Bölgesi yetkilileriyle uzun süren telefon diplomasisinin ardından açıkladığı karar, malî piyasalardaki güvensizliğin bertaraf edilmesi yönünde doğru ve gerekli bir adım olarak görülüyor.

Karar memnuniyetle karşılandı

AB Komisyonu gibi Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble de İspanya'nın kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, yardımın bankalara değil, İspanya'ya yapıldığının, dolayısıyla geri ödemenin İspanya'nın sorumluluğunda olduğunun altını çizdi: “İspanya, bankalarının yeniden yapılandırılmasına yönelik bir programı IMF’nin de katılımıyla AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası ile müzakere edecek. Ardından gerekli sermaye sağlanacak. İspanya bunu geri ödeme yükümlülüğü altına girecek, bankaları denetleme ve kaynağı uygun bir şekilde dağıtma sorumluluğu da hükümette olacak.”

İspanyol hükümeti alınacak malî yardımla ilgili somut bir rakam telaffuz etmedi. Tam meblağın, bankacılık sektörüyle ilgili bağımsız bir inceleme sonrasında en geç 21 Haziran'da açıklanması bekleniyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) cuma günü yaptığı açıklamada İspanya'nın en az 40 milyar euroya ihtiyacı bulunduğunu belirtmişti. Euro Bölgesi, İspanya'nın başvurusunun ardından 100 milyar euroluk kaynak taahhüdünde bulundu.

Schaeuble: İspanya doğru yolda

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, İspanya'nın doğru yolda olduğunu belirtti: “İspanya bütün olarak iyi bir yolda. Büyük yapısal reformlar yaptı. Bunların rakamlara yansıması biraz daha zaman alacak. Ama tüm uluslararası kuruluşların nazarında İspanya doğru yolda. Ve şimdi bankaları yeterli sermayeye kavuşunca malî piyasalardaki tereddüt de bertaraf edilmiş olacak.”

Köln merkezli Alman Ekonomi Enstitüsü Başkanı Michael Hüther de aynı görüşte: “İspanya konusunda pek kötümser değilim. Yunanistan’dan farklı olarak İspanya’da işleyen bir idare, harekete geçme yetisine sahip bir devlet var. Reformlar uygulanmaya devam ediyor. Durum oldukça farklı. Emlak alanında İspanya’nın kendine özgü bir sorunu var. Bu, yanlış yatırımların neden olduğu küresel malî ve ekonomik krizden tamamen bağımsız bir sorun. Şu an amortismanlar çıkarılıyor ve yapısal olarak, yıl sonuna kadar temelin hazırlanmış olması için koşullar gayet iyi görünüyor.”

Fonun kapasitesi soru işareti yarattı

İspanya'nın dördüncü Euro Bölgesi ülkesi olarak kurtarma şemsiyesinin altına girmesi, kurtarma fonunun kapasitesiyle ilgili soru işaretlerini de beraberinde getirdi. İktisatçı Michael Hüther şunları söylüyor: “Evet yavaş yavaş imkanların sonuna geliyoruz. Portekiz, İrlanda ve Yunanistan’dan farklı olarak İspanya’da konu devletin borçlanması ya da borçların yeniden yapılandırılması değil, bankaların istikrara kavuşturulması. Burada hedef çok daha belirgin ve bu konuda diğer ülkelerde de bir şeyler yapma imkanı var. Bu bağlamda henüz sınıra dayanmadık.”

İspanya'nın kurtarma şemsiyesi altına girmesi rahatlama yaratsa da ülke ekonomisi ile ilgili endişe sürüyor. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, AB'nin malî yardımına rağmen ülke ekonomisinin durumunun kötüleşmeye devam edebileceği uyarısında bulundu. Rajoy pazar günü yaptığı açıklamada ülkesinin Euro Bölgesi'ndeki en yüksek işsizlik oranına sahip olduğunu hatırlatarak, İspanya'nın resesyona saplanıp kalabileceği ve işsizlik oranının şu anki yüzde 25'in üstüne çıkacağı değerlendirmesinde bulundu.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu (Ajanslar)

Editör: Ercan Coşkun