1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"İsrai'in Vietnam'ı Lübnan" benzetmesi

11 Ağustos 2006

İsrail’in, Lübnan’da içine düştüğü çıkmaz, bir zamanlar ABD’nin Vietnam’da düştüğü duruma benzetiliyor. Almanya’nın saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’da yer alan değerlendirmede, İsrail’in başlattığı operasyonun fiyaskoya dönüşmekte olduğu belirtilerek, “İsrail’in Vietnam’ı Lübnan” başlığını kullandı...

https://p.dw.com/p/AZkS
İsrail birlikleri, Lübnan'daki operasyonunu sürdürüyor
İsrail birlikleri, Lübnan'daki operasyonunu sürdürüyorFotoğraf: AP

İsrail’in Lübnan’ın güneyinde içine düştüğü çıkmaz, bir zamanlar ABD’nin Vietnam’da düştüğü duruma benzetiliyor. Alman medyasında son günlerde yer alan makale ve yorumlarda bu başlığa daha sık rastlanmaya başladı. Almanya’nın saygın gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’da bugün (11.08) yer verilen Thorsten Schmitz imzalı yorumda, “İsrail’in Vietnam’ı Lübnan” başlığı kullanıyor ve “Hizbullah’a kısa süreli misilleme olarak düşünülen operasyon, askeri fiyaskoya dönüşmekte” deniyor.

Gazetede yer alan yorum özetle şöyle: “İsrail, tarihinde ilk kez Lübnan’da konuşlanmış olan terör gruplarına karşı operasyon yürütüyor. İsrail ordusu, 1982’de Lübnan’da Filistin Kurtuluş Örgütü’ne karşı savaşmıştı. 2006’da karşısında bu kez Hizbullah var. İlk Lübnan Savaşı, İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron ile Başbakan Menahem Begin’in istifalarıyla son bulmuştu. Şimdi aynı kaderi Amir Peretz ile Ehud Olmert’in paylaşması olası. Lübnan’a giren çok sayıda askeri güç odağı olduğu, ama oradan çıkabilenin az olduğu söylenir. Hizbullah’a misilleme olarak planlanan operasyon da Olmert ve Peretz açısından, İsrail’in Vietnamı’na dönüşen bir tuzak olarak kendini belli ediyor.

Askeri deneyimleri olmayan Peretz ve Olmert’in, askerlerini biraz aceleye getirerek Güney Lübnan’a gönderdiklerine dair birçok işaret de var. Zaten İsrail’in bu savaşı bir gaflet sonucu başlattığı, çelişkili askeri hedeflerinden de anlaşılıyor. Önce Hizbullah’ın çökertilmesi hedefi vardı, şimdilerde ise sadece İsrail’in kuzeyinden püskürtülmesinden bahsediliyor.

Önce 2 kilometrelik güvenlik kuşağından söz ediliyordu, sonra 20, şimdi de 30 kilometreden dem vuruluyor. Çatışmaların ortasında birliklere komuta eden Udi Adam’ın görevden alınması da sinirlerin son derece gerginleşmiş olduğunu gösteriyor. Öte yandan, Hizbullah roketlerinin hala susturulamamış olması, İsrail halkının sabrını yavaştan taşırıyor.

Bu durumda Olmert ile Peretz’in iki seçeneği var: Askerlerini çektiği an hiçbir şeye ulaşmamış, Hizbullah da zafer kazanmış olacak, İsrail’in askeri tehdit gücü de tarihe karışacak. Lübnan’da kalması durumunda, -Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier’in girişimleri de dahil olmak üzere- tüm diplomatik çabalar torpillenmiş olacak, ölen İsrail askerinin sayısı artacak. Kısacası, ağır sonuçları olan bu savaşın faturası Peretz ve Olmert’e çıkartılacak. Nitekim, kapalı kapılar ardında şimdiden (İsrail’de) yeni seçimlerden söz ediliyor.”