İsrail - Filistin hattında ipler gerildi

“Kumların üzerinde sendeleyerek yürüyen, kendinden geçmişçesine ağlayarak, anne - babasının cesetleri üzerine kapaklanan kız çocuğunun görüntüleri kolay kolay unutulamayacak. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi kıyısındaki kumsalda yol açtığı kan gölünün bedelini her iki halk, hem İsrailliler, hem de Filistinliler önümüzdeki gün ve haftalarda ödemek zorunda kalacak.

Batı’nın kayıtsızlığı korkunç. Washington, Paris, Londra ve Brüksel kaşlarını çatıp endişeli bir görünüm takınıp her iki tarafı itidale çağırmakla yetiniyor. Filistinlilerin dünyanın en güçlü ordularından birinin karşısında kendilerini bir kez daha savunmasız, terkedilmiş hissetmelerine şaşmamak lazım.

İsrail hükümet yetkilileri özür diliyor, sivilleri kasıtlı olarak hedef almadıklarını açıklıyor. Olabilir. İsrail askerlerinin eylemlerini, Filistinli intihar eylemcilerininkinden ayıran da bu. Ancak İsrail yıllardır, askeri operasyonlarda sivil ölümleri bilerek göze almakla suçlanıyor ve bu suçlamalarda haklılık payı var. Filistin direnişi, İntifada’nın başlangıcından bu yana ölen Filistinli sivillerin sayısı, intihar saldırılarında ölen İsrailli sivillerin sayısının çok üstünde. Batı, burada da omuz silkiyor ve Ortadoğu politikasını temelden yeniden gözden geçirmeyi düşünmüyor.

İnanılmaz ama gerçek. Gazze Şeridi, dünyanın en yoğun yerleşime sahip bölgelerinden biri ve İsrail bu bölgeye şimdiye kadar binlerce füze fırlattı. Bu, Filistinlilerin kendi ürettikleri Kassam füzeleriyle yapılan saldırılarla karşılaştırıldığında abartılı ve çok ağır bir yanıt. Bu yanıt, şimdiye kadar İsrail’e istediği sonucu kazandırabilmiş de değil.

Filistin lideri Mahmud Abbas, şimdi referandum planını yürürlüğe sokmaya çalışıyor. Referandumda Filistinlilere, İsrail’in 1967 yılından bu yana işgal altında bulundurduğu topraklarda kurulacak bir Filistin devletine razı olup olmadıkları sorulacak. Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler’in çoğu, Abbas’ın gerçeklerden tamamen koptuğundan şüpheleniyor.

Filistinlilerin kafasındaki bir başka soru da İsrail, Filistinlileri bir halk olarak görmediği, Filistinlilerin özgürce kendi devletleri içinde yaşama hakkını tanımadığı, Filistinliler’in yaşama hakkına saygı duymadığı halde niçin kendilerinden İsrail devletini tanıdıklarını bir kez daha beyan etmelerinin istendiği.

Filistinliler, tam referandum öncesi İsrail’in gerilimi bilerek tırmandırdığını düşünüyor. Onlara göre, İsrail’in amacı referandum hedefinde Filistin lideri Abbas’a güçlük çıkarmak ve Hamas’ı yeniden şiddete kışkırtmak. Bu olasılığı, Ortadoğu ile ilgili üretilen yüzlerce komplo teorisinden biri olarak görmek zor.

Geçmişte Filistinliler ne zaman ılımlı adımlar atmaya kalksa İsrail’in şüpheli askeri operasyonlara girişmesi gibi, bu son olaylar da İsrail’in iyi niyetinden şüphe ettiriyor. Sonuçta referandum planıyla Hamas’ı köşeye sıkıştırmak isteyen ılımlı Filistin lideri Abbas bir kez daha savunmaya geçmek zorunda kaldı. Hamaslı bomba imalatçıları ise kendilerini yine Filistin davasının kahraman savaşçıları olarak gösterebilecek.”