İsrail: Gazze'de sonuna kadar gideceğiz

İki yaşındaki kızının ölü bedenini yukarı doğru kaldıran bir baba, "Allah büyüktür" diye bağırıyor. Bu, Gazze'de günlerdir devam eden şiddetin neden olduğu acı manzaralardan yalnızca biri. Birleşmiş Milletler'in verilerine göre, İsrail'in hava operasyonunda hayatını kaybeden yüzlerce Filistinli arasında 60'dan fazla sivil kurban da bulunuyor.

“Çok kararlı adımlarla ilerliyoruz”

Dünya kamuoyu, bölgedeki şiddet döngüsünü kınayan açıklamalar yapıp, bir an önce saldırıların durması çağrılarını yineliyor. Ancak İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak Gazze'de yönetimi elinde bulunduran Hamas'a karşı savaşta "sonuna kadar gideceklerini" söylüyor. Barak, sivilleri değil, sadece Hamas'ı hedef aldıklarını da savunuyor: "Bu çok kolay olmayacak, olumsuz sonuçlar da doğuracak. Ancak size hazırlıkların çok ciddi muhakemelere dayanarak, büyük bir sorumlulukla yürütüleceğine dair söz veriyorum. Bu askeri operasyon gerektiği takdirde genişletilerek sürdürülecek. Hedefimiz belli, bu hedefe doğru çok kararlı adımlarla ilerliyoruz."

Bölgeden gelen haber ve görüntülere bakılacak olursa, Gazze'deki tahribat büyük boyutlarda. İsrail saldırıları, çok sayıda can kaybının yanı sıra maddi hasara da yolaçtı. Hamas sözcüsü Müşir El Masri İsrail Radyosu'na verdiği demecinde, kayıplarının sınırlı olduğunu iddia ediyor: “Her şey kontrolümüz altında. Hamas hâlâ bölgenin hâkimi durumunda. Şimdiye kadar yürütülen harekâtlar bizim için birer sıyrıktan ibaretti, daha fazlası değil. Zarar gören hükümet binalarını yeniden inşa edeceğiz, bir kaç gün içinde yeniden işlerlik kazanacaklar."

“Suçlu yüzde yüz Hamas”

İsrail saldırılarını sert bir şekilde kınayan Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas ise operasyonun sona ermesi için uluslararası kamuoyu ve Arap dünyasını İsrail'e baskı uygulamaya çağırıyor: "Hamas ve İslami Cihad da dahil olmak üzere Filistin'deki bütün örgütlenmeleri müzakerede bulunmaya çağırıyoruz. Bir hedef etrafında birlik olmamız gerekiyor, o da halkımız karşı yürütülen bu saldırılara bir son verilmesini sağlamak. Taraflardan hiç birini yaşananlardan sorumlu tutmak istemiyoruz."

İsrail halkının büyük bir bölümü hükümetin sert tutumunu destekliyor, ancak ülkenin aydınları tepkili. İsrailli yazar Amos Oz, İsrail'in, ateşkes çağrılarına kulak vermesi gerektiği görüşünde: "Gazze Şeridi'nde durumun kontrolden çıkmasının sorumlusunun kesinlikle Hamas olduğunu düşünüyorum. Suçlu yüzde yüz Hamas'tır. Ancak, İsrail açısından baktığımızda da ateşkes sağlanması için çaba gösterme zamanı gelmiştir. Bizim Gazze'de işimiz yok! Bence, oradaki bataklığa saplanma tehlikesi dışında Gazze'de bizi bekleyen hiç bir şey yok."

“Bu kadar anarşi yeter”

Ana muhalefetse hükümetin tavrını destekliyor. Muhafazakâr Likud Cephesi'nin lideri Benyamin Netanyahu, İsrailli Arapları, Gazze'de Filistinlilerle dayanışma içine girmemeleri yönünde uyarmayı da ihmal etmiyor: "Hamas bayrağını açıp onların söylemlerini tekrarlayarak bize diz çöktürmek isteyenler aramızda barınamaz. Bu kadar anarşi yeter! İsrailli Araplara sesleniyorum: Aranızdaki radikallleri temizleyin. Birlikte yaşama ilkesine sadık kalın. Aşırı uçlarda olanlara sesleniyorum: Dikkatli olun! İçimizdeki Hamas yanlılarının gözlerinin yaşına bakmayacağız!"

Gazze'de yaşanan şiddete karşı uluslararası kamuoyu da tepkilerini artırıyor. Avrupa Birliği Komisyonu, İsrail ile radikal İslamcı Hamas'ı, çatışmaları sonlandırmaya çağırdı. Amerika Birleşik Devletleri ise şiddetin sorumlusu olarak Hamas'ı görüyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin halen görevdeki Başkanı Georg Bush'un sözcüsü Gordon Johndroe "Amerika Birleşik Devletleri İsrail'in meşru müdafaa hakkını kullanıyor olmasını anlıyor" dedi. Johndroe, "Hamas İsrail'in varlık hakkını tanımayan bir terör örgütü olarak ilk kez gerçek yüzünü gösterdi. Hamas, şiddetin son bulması için İsrail'e yönelik roket saldırılarına son vermeli ve süresiz ateşkesi kabul etmelidir" diye konuştu.