1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'de "gelecek" seçimi

Ajanslar28 Mart 2006

İsrail’de yapılan parlamento seçimleri, Ortadoğu’nun geleceği açısından büyük önem taşıyor. Seçimlerin favorisi olarak gösterilen Kadima Partisi’nin hedefi, iktidara gelmeleri durumunda, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerini boşaltmak ve tek taraflı olarak İsrail’in sınırlarını belirlemek…

https://p.dw.com/p/Aa8k
İsrail'de yapılan parlamento seçimleri, Ortadoğu'nun geleceği açısından da kritik önemde
İsrail'de yapılan parlamento seçimleri, Ortadoğu'nun geleceği açısından da kritik önemdeFotoğraf: AP

İsrail'de Başbakan Ariel Şaron’un hastalanmasından üç ay sonra yapılan erken genel seçimlerin, Ortadoğu’nun kaderini de belirlemesi bekleniyor. Kayıtlı 5 milyon 14 bin seçmenin bulunduğu İsrail’de, seçimlerin favorisi olarak gösterilen Kadima Partisi’nin, iktidara gelmesi durumunda, önceliği İsrail’in sınırlarını belirlemek.

Seçimlerde Kadima’nın başbakan adayı Olmert’e karşı yarışan iki güçlü aday daha var. İşçi Partisi’nin lideri Amir Peretz ve Likud Partisi’nin adayı Benyamin Netanyahu. Ancak 31 partinin yarıştığı seçimlerde, Likud ve İşçi Partisi’ne Kadima karşısında pek şans tanınmıyor. Son kamuoyu yoklamaları, 5 milyondan fazla seçmenin oy kullanacağı seçimlerin favorisi Kadima Partisi’nin parlamentoda 34 oy alacağı yönünde.

Mutlak çoğunluğu elde etme olasılığı ise zayıf olan Kadima, böyle bir durumda, bu iki partiden biriyle koalisyonu gitme durumunda kalabilir. Bu konudaki tahminler ise Kadima’nın öncelikle İşçi Partisi ile ortaklığa gidebileceği. Ancak bu iki parti arasında önemli görüş ayrılıkları mevcut. Kadima'nın, "daha büyük İsrail" projesini benimsediği görülürken, olası koalisyon ortağı İşçi Partisi ise Kadima'nın politikalarının, Filistinliler’le diyaloğu başlamadan bitireceğini savunuyor.

Olmert’in çekilme planları

Kadima’nın kazanması durumunda, Ortadoğu’nun geleceği açısından önemli gelişmeler yaşanması bekleniyor. Zira, Başbakan Ariel Şaron’un hastalanmasının ardından, başbakanlık görevini vekaleten yürüten Olmert’in en büyük hedefi, seçimlerin ardından İsrail’in sınırlarını kesinleştirmek. Seçim kampanyasında sık sık bu konuya vurgu yapan Olmert, Batı Şeria’daki diğer Yahudi yerleşim birimlerinin boşaltılması ve İsrail’in sınırlarını tek taraflı olarak kesinleştirme sözü vermişti.

Olmert oy verme süreci sırasında da bu hedefine işaret ederek, halka oy kullanmaları çağrısında bulundu. Halka, “Seçiminizi yapmaya gidiniz, bu İsrail halkı için büyük bir gün“ diye seslenen Olmert, iktidara gelmeleri durumunda Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin tek taraflı olarak boşaltılacağını bir kez daha yineledi. Olmert, Yediot Aharonot Gazetesi’ne verdiği demeçte, bu planını 2010 yılına kadar hayata geçirmeyi planladığını ifade etti. Batı Şeria’da halen 240 bin yerleşimci yaşıyor.

Bu arada Cumhurbaşkanı Moşe Katsav ise seçmenlere oy kullanmaları çağrısında bulundu. İsrail vatandaşlarının, vatandaşlık görevlerini yerine getirmesini isteyen Katsav, “Bugünkü seçimler, devletimizin tarihinin en önemli seçimleri arasında yer almaktadır'' ifadesini kullandı. Katsav, bu seçimlerin bir ölçüde siyasi, ekonomik, toplumsal ve ulusal alanda çok önemli meselelerin referandumu değerinde olduğunu söyledi.

Seçim sistemi

Ülkede dört yılda bir yapılan parlamento seçimlerinde yüzde 2 oranında seçim barajı uygulanıyor. Seçim sistemine göre seçmenler, adaya değil, partinin aday listesine oy veriyor. Ancak parlamento ya da başbakan, erken seçime karar verebiliyor. Bazı durumlarda ise parlamento ve başbakanın görev süresi 4 yılı aşabiliyor.

İsrail'de seçimler nedeniyle geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı. Polis, Batı Şeria'dan çekilmeye karşı çıkan radikal Yahudilerin gösteri düzenlemesini engellemek amacıyla yoğun güvenlik önlemleri aldı, Filistin tarafından İsrail'e geçişler de durduruldu.