1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İstanbul'un sesleri Almanya'da

Vedat Açıkgöz / Köln9 Haziran 2005

“Duvara Karşı“ filmiyle Avrupa çapında ün kazanan Fatih Akın´ın „Crossing the Bridge-The Sound of Istanbul“ yani, „Sınırı geçmek-İstanbul´un Sesi“ adlı belgesel filmi Almanya’daki sinemalarda vizyona girdi. Fatih Akın, yeni filminde, İstanbul´daki müzik kültürünü ve yaşamını izleyicilere anlatıyor. Vedat Açıkgöz’ün haberi:

https://p.dw.com/p/AaYa
Fatih Akın, "Duvara Karşı" filmiyle Avrupa çapında ün kazanmıştı
Fatih Akın, "Duvara Karşı" filmiyle Avrupa çapında ün kazanmıştıFotoğraf: dpa - Report

Fatih Akın’ın yeni filmi herşeyden önce bir tutkunun filmi. Ünlü yönetmen bir nevi Istanbul aşkını anlatıyor seyircilere. „Einstürzende Neubauten“ adlı müzik topluluğunun basisti olan Alexander Hacke, filmdeki başrolü oynuyor ve İstanbul´un seslerini kaydetmek için atıldığı macera üzerinden, kendi İstanbul´unu anlatıyor filmde.

Hacke seyircileri yanına alıp, başlıyor aramaya „İstanbul´un seslerini“. Fakat aslında Hacke´nin müziği aramasına gerek yok. Çünkü İstanbul´da müzik her yerde yapılıyor. Caddelerde, kafelerde, avlu içlerinde, barlarda ve en kıytı köşelerde bile. Rock´tan Hip Hop´a, Caz´dan Arabesk müziğine ve Roman müziğine kadar herşeyi buluyor filmde.

Fatih Akın filminde Alexander Hacke´yi “İstanbul´un seslerini“ arayışında kamerasıyla takip ediyor. Hacke, tek kelime Türkçe bilmemesine rağmen, Türk sanatçılarıyla müzikle hemen kaynaşıyor. Müzik onlar için ortak bir dil niteliği taşıyor. Orhan Gencebay´dan Sezen Aksu´ya, Ceza´dan Mercan Dede´ye kadar değişik sanatçılar İstanbul´un Sesi´ni aktarıyor.

İstanbullular için müziğin anlamı

Fatih Akın, İstanbul´da müziğin çok önemli bir yere sahip olduğunu anlatıyor. Kendisi de İstanbul´u bu şekilde tanıdığını, yaşadığını ifade ediyor ve müziğin İstanbullular için ne anlama geldigi şöyle açıklıyor: “Buradakiler fırına gidiyorlar, ekmek alıyorlar. İstanbul halkı ise ekmek gibi müzik alıyor. Müzik onlara yaşamak için gerekiyor.”

Filmde bunu göstermek istediğini, ne kadar çok insan seyrederse o kadar mutlu olacağını ve dünyaya Türk müziğindeki çeşitliliği göstermek istediğini anlatıyor. Almanya´nın Köln kentinde yapılan filmin galasında belgeseli seyredenler de filmden çok etkilendilerini belirtiyorlar.

“Türkiye’de olumlu eleştiriler aldım“

Alman seyirciler filmi beğenirken, Fatih Akın, Türkiye´den de olumlu eleştiriler aldığını açıklıyor. Fatih Akın, „Yıldırım Türker, çok iyi bir eleştiri yazdı. Atilla Dorsay´da öyle. Film hoşlarına gitti ve orada film hakkında en güzel duyduğum şey, ‘sen burada yaşamıyorsun, filminle bize günlük şeyleri gösteriyorsun. Biz ise bunları unutmuşuz. Hatta bazı seyleri bilmiyoruz’ diyorlar. Bu, film hakkında duyduğum en güzel şey.”

Anlaşılan Fatih Akın, başarılarına bir yenisini daha ekleyeceğe benziyor ve filmiyle İstanbul´daki çok yönlü müzik kültürünü de dünyaya tanıtmayı amaçlıyor.