1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İstikrar yolunda önemli bir adım

8 Haziran 2006

Irak hükümeti ve Amerikalı yetkililer bugün Bağdat’ta yaptıkları açıklamada, El Kaide’nin Irak’taki lideri Ebu Musab El Zerkavi’nin öldürüldüğünü duyurdular. Böylece Irak’ın istikrarı yolunda önemli bir etabın aşıldığı görüşünü savunan Peter Phillip’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZpd

“Asıl adı Ahmed Fazıl Haleyle olan Zerkavi, Ürdün’ün Zerka kasabasında dünyaya geldi. Yoksul bir aielenin oğlu olan ve daha genç yaşlarda küçük suçlar işleyen Zerkavi’nin günün birinde en fazla aranan teröristlerden biri olacağını, çöl kasabası Zerka’da hiçkimse aklından bire geçirmemişti.

Zerkavi’nin yakalanması ya da öldürülmesi, Amerikalılar için Usame bin Ladin’in yakalanması kadar büyük önem taşıyor. Washington, Irak’daki en tehlikeli terör örgütlerinin lideri olan Zerkavi’nin başına 25 milyon dolar ödül koymuştu. Ancak bu ödülü kimse alamayacak, çünkü Zerkawi ABD’nin düzenlediği hava saldırısında öldürüldü.

Zerkavi, Ürdün’de daha çok genç yaşta cezaevleriyle tanışmıştı, daha sonra radikal İslam’a yöneldi ve Afganistan’a giderek Bin Ladin’in safına katıldı. Ürdün’e geri döndüğünde Amerikalılarla İsraillilere karşı saldırılar düzenlemeye teşebbüs etmekten idam cezasına çarptırılan Zerkavi, kaçmayı başararak, önce Afganistan’a oradan da Irak’a geçti. Amerikalıların Irak’ı işgal etmesinin ardından Zerkavi, Irak’ı ABD ile mücadesinde şahsi muharebe alanı olarak seçti. Kaçırma eylemleri, kameralar önünde işlenen cinayetler başladı.

Zerkavi yandaşları, kendilerini El Tevhid ve El Cihad örgütü olarak adlandırdı. Örgütünün adını “Iraklı El Kaide” olarak değiştirerek, Bin Ladin’e olan bağlılığını açıkça ilan etmekle birlikte, Zerkavi’nin amacı Bin Ladin ile rekabet etmekti. Bin Ladin’in sağ kolu ve ideoloğu Eymen Zevahiri, Zerkavi’yi açıkça eleştirerek, eylemlerinin El Kaide’ye zarar verdiğini duyurdu. Ürdünlü terörist bunun üzerine saldırılarını azalttı, ama Sünniler ile Şiiler arasına nifak sokmaya başladı. Camiilere ve din adamlarına düzenlenen birçok saldırıda onun parmağı olduğu sanılıyor.

Bu terörün ana hedefi, Irak’ta normal bir düzene geçilmesini önlemekti. Çünkü ülkede normal koşulların hüküm sürmesi, Zerkavi ve yandaşları gibi “isyancı” grupların sonunu getirecekti. Şimdiye dek birçok kez öldüğü sanılan Zerkavi’nin ölüm haberi bu kez doğruysa eğer, bunun Irak’daki durum ve Nuri Maliki başkanlığındaki hükümetin çabaları üzerinde büyük etkisi olacaktır.

Ülkenin kaderinin tümüyle Zerkavi’ye bağlı olmadığı yönünde sık sık yapılan yorumların doğru olup olmadığı şimdi anlaşılacak. Örgütün şahsen Zerkavi tarafından ne denli sıkı yönetildiği henüz bilinmiyor, ama Zarkavi’nin ölümü, onun adına savaşan gruplara da darbe vurmuş olacak. Bu darbenin, Irak’ın huzur ve düzene kavuşmasını sağlacağı ise, kısa ya da orta vadede uhtumal dışı. Ama uzun vadede önemli etabın aşıldığı kesin.”