1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2408 Schweiz Banken Schwarzgeld

25 Ağustos 2010

Uzmanlar, İsviçre’de bazı bankaların vergisi ödenmeyen kara para kabul etmeme kararına kuşkuyla yaklaşıyor. Uzmanlar, bankaların aldığı önlemlerin İsviçre’ye kara para girişini engellemeyeceği görüşünde.

https://p.dw.com/p/Ov46
Fotoğraf: bilderbox

Avrupa’da artan vergi kaçakçılığı olayları, İsviçre bankalarını sık sık eleştiri oklarının hedefi yapıyor. Son olarak Ağustos ayı başında İsviçre'nin Basel merkezli özel bankası Sarasin, 2012 yılına kadar vergisi ödenmeyen kara para kabul etmeyeceğini açıkladı. Ayrıca bankanın mali müşavirleri, vergi kaçıran müşterilerinden durumlarını temize çıkarmalarını talep edecek.

İsviçre'nin asıl büyük iki bankası Credit Suisse ve UBS ise bu kararı bahar ayında vermiş ve vergi kaçıranları da vergi danışmanlarına yönlendirmeyi kararlaştırmıştı.

Uzmanlar bu uygulamanın İsviçre bankalarına kara para girişini pek engellemeyeceğini ve vergi kaçıranların küçük bir kısmının vergi danışmanlarına başvuracağını düşünüyor.

Bu uzmanlardan biri de Jan Olaf Leisner. Bu kararın genelde bankaların ulvî niyeti olarak kaldığı görüşünde olan Leisner, “Benim izlenimim, bankalar ya da müşteri hizmetlerinin büyük bir bölümünün, müşterinin kendini ihbar etmesi konusuna mesafeli durduğu. Yatırılmış parayı kaybetme korkusu tabii ki bunda önemli rol oynuyor“ diyor.

Euro krizi

İsviçre’de banka hesaplarıyla ilgili bilgilerin gizliliği ilkesinde artan uluslararası baskı ve eleştirilere rağmen bir değişiklik yok. Hatta İsviçre bankalarından çalınan verilerin bir CD içinde Alman hükümetine satılması olayı bile yatırımcılarda korku yaratmadı ve müşterilerin İsviçre bankalarındaki hesaplarından yüklü para transferine yol açmadı. Aksine euro kizi İsviçre'deki finans çevrelerinin yüzünü güldürdü.

Sadece Sarasin Bankası yeni müşterilerinden 6 milyar frankın üzerinde bir miktar toplamayı başardı. Diğer bir özel banka Julius Bär de 3 milyar franktan fazla taze para topladı.

St. Gallen Üniversitesi'nden İsviçreli finans uzmanı Manuel Amman'a göre İsviçre'nin rekabet gücünü artırmasını sadece İsviçre bankalarının gizlilik kurallarına bağlamak doğru değil. Amman, “Son aylarda gördük ki güçlü bir para birimi, siyasi istikrar, iyi ve dayanıklı kamu maliyesi de rekabet gücünü etkileyen, dışardan ülkeye para akışını sağlayan önemli faktörler arasında'' diyor.

İsviçre vergi dairelerine yardımcı olacak

İsviçre ilerde vergi kaçakçılığıyla mücadelede yabancı vergi dairelerine yardımcı olacak. Ancak İsviçre, AB'nin talep ettiği gibi otomatik bir bilgi alış-verişini ise reddediyor. İsviçre yetkili kurumları, ancak yabancı vergi müfettişleri tarafından belirlenen somut bir şüpheli söz konusu olduğunda yardımcı olacak. Banka bilgilerinin çalınması durumundaysa İsviçre resmi bir yardıma yanaşmıyor.

İsviçre bankaları, çalışanlarının banka bilgilerini kopyalayamaması için güvenlik standartlarını da artırdı. O nedenle kara para aklayanlar yine de güvende sayılıyor. Vergi danışmanı Jan Olaf Leisner' göre vergi kaçıranların çoğunun bir vergi danışmanına başvurmamasının nedeni de bu. Leisner, 10-20 yıldır İsviçre bankalarında gizli hesapları olanların bundan sonra da birşey olmayacağı rahatlığı içinde olduğunu belirtiyor ve ''Bize gelenlerden de sadece belki üçte ikisi kendini ihbar yoluna başvurur'' diye konuşuyor.

Finans uzmanı Amman da İsviçre'de bulunan kara paranın aklanmasının yıllar alacağını vurguluyor ve bu durumun vergi kaçakçılarının izinin sürülmesinin yeni düzenlemelerle de bağlantılı olduğunu kaydediyor. Amman sözlerini şöyle sürdürüyor: “Vergi kaçakçılarının ortaya çıkarılması olasılığı bence çok küçük. Tabii bu kişilerin birçoğu şimdi bir değişiklik yapmaktansa, elini ayağını bu paralardan çekip, çocuklarına devredebilir ve ilerde onların ilgilenmesini isteyebilir. Ama bu iş uzun da sürse, sürecin yönü belli.“

Finans uzmanı Amman'a göre er ya da geç gelinecek nokta, İsviçre bankalarının kara para idaresi modeline veda etmesi olacak.


© Deutsche Welle Türkçe

Pascal Lechler / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu