1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İzzeddin Selim neden öldürüldü?

Björn Blaschke18 Mayıs 2004

Irak’ta iktidarın Irak Geçici Yönetim Konseyi’ne devrine kısa bir süre kala dün girişilen bir suikast sonucu, Konsey Dönem Başkanı İzzeddin Selim öldürüldü. Suikastin sorumluluğunu henüz pek tanınmayan ”Arap Direniş Hareketi” üstlenirken, saldırı uluslararası alanda kınandı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan Iraklılar’a yaptığı çağrıda, en kısa sürede geçici hükümet kurulmasını talep ederek, ülkedeki yıkıcı güçlerin önüne geçilmesini istedi. İslami Dava hareketinin lideri İzzeddin Selim’in öldürülmesinin arkasındaki nedenler hakkında Deutsche Welle’den Björn Blaschke’nin yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa3h

"İzzeddin Selim’in ölümü, Irak için çok büyük bir kayıbı belirliyor. Selim bir yandan Geçici Yönetim Konseyi’nin başkanıyken, aynı zamanda dergi ve gazeteler yayınlayan bir yazar ve filozoftu. Yani tam anlamıyla aydın bir kişi, hem de ılımlı bir aydın idi.

İzzeddin Selim gibi bir kişinin ölümü Irak için çok büyük bir kayıp. Selim ayrıca Şii İslami Dava Hareketi’nin de lideriydi. İslami Dava Hareketi, 60’lı yıllarda etkili olmaya başlamış, hatta 1980’den sonra Saddam Hüseyin tarafından yasaklanmıştı. Dava Hareketi’ne üye olmak, idam cezasına çarptırılmak anlamına gelebiliyordu o zamanlar.

Irak’ı işgal eden Amerika Birleşik Devletleri için İzzeddin Selim gibi kişileri kendi safhına çekmek çok önemliydi. Çünkü İslami Dava Hareketi Irak’ta yaşayan ılımlı Şiiler’i, böylece halkın yaklaşık yüzde 60’ını temsil ediyor. Selim’in Irak Geçici Yönetim Konseyi’ne yaklaşık bir yıl önce, yani aslında çok kısa bir süre önce katılabilmesi dolayısıyla, bu suikast Washington yönetimi için de ağır bir darbe olarak algılanıyor.

Suikast, işgal güçleri ve onların destekçilerinin her zaman ve her yerde öldürülebileceğini bir işareti. Bu saldırıyla Amerikalılar, düzen ve güvenliği sağlamaktan aciz olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Her ne kadar işgal güçleri bu saldırıdan sonra da Irak’ta iktidarın Geçici Yönetim Konseyi'ne devrinin 30 Haziran’da gerçekleşeceğini açıkladılarsa da, Haziran sonundan sonra beklentiler nedir? Birleşmiş Milletler temsilcileri, ancak güvenlik sağlandığı zaman Irak’ta seçim hazırlığına yardım edeceklerini açıkladılar. Irak’sa güvenli bir ortam olmaktan henüz çok uzak.

İzzeddin Selim’in öldürüldüğü suikast, Irak’ın değişim sürecini çok vahim biçimde etkileyebilecek güce sahip. Çünkü bu suikastle hem Iraklılar hem de Amerika Birleşik Devletleri vurulmuş oldu. Ancak Washington yönetimi unutmamalı ki, bu suikastin sorumlularından biri de kendisidir.

Amerika, Iraklılar'a gelecekle ilgili hiçbir umut verebilmiş değil. İstihdam yaratmak yerine birçok Iraklı’nın işine son verenler Amerikalılar oldu. Eski Irak ordusunu dağıtanlar, ancak bu askerlere iş bulamayanlar yine onlar oldu. İşgal güçleri ne içecek su sağlayabildi, ne de elektrik dağırımını sağlayabildi – kısaca altyapı kuramadı. Ve Irak’a demokrasiyi getirme sözü veren işgal güçleri, kendileri demokratik davranmayarak insanlara işkence ettiler. Bu ise militanların saflarınna yeni militanların katılmasına neden oldu.

İşgal güçlerinin politikası militanlar için verimli bir toprak oluşturuyor. Verimli ve aynı zamanda korkunç bir bir zemin."