1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Küçük İstanbul"da Alman öğrenci yok!

Aygül Çizmecioğlu / DW7 Ekim 2005

Berlin’de ‚Küçük İstanbul’ olarak bilinen Kreuzberg semtindeki Eberhard-Klein okulu, bir yıl kadar önce son Alman öğrencinin de okulu terketmesi üzerine, tamamen yabancı öğrencilerden oluşan ilk Alman okulu haline geldi. DW’den Aygül Çizmecioğlu okulu ziyaret ederek öğretmen ve öğrencilerle konuştu…

https://p.dw.com/p/AaUy
Almanya'daki Kreuzberg kentinde Türkler ve Araplar çoğunlukta yaşıyor
Almanya'daki Kreuzberg kentinde Türkler ve Araplar çoğunlukta yaşıyorFotoğraf: dpa

Eberhard-Klein ortaöğretim okulunda teneffüs vakti. Modaya uygun giyimli, başörtülü kıkırdayan kız grupları, okul avlusunda top koşturan erkek çocuklar… Okul bahçesinde Türkçe, Arapça, Boşnakça duyuluyor, arada bir de Almanca bir-iki kelime. Okuldaki 340 öğrencinin tümü yabancı kökenli.

Son Alman öğrenci de okulu bir yıl kadar önce terk etmiş. 30 yıldır okul müdürlüğünü yürüten Bernd Böttig, söz konusu Alman öğrencinin ailesini ikna etmek için uzun süre çaba gösterdiğini, ancak fikirlerini değiştiremediğini belirtiyor. Yönettiği okulla ilgili Alman ailelerin büyük endişeleri olduğunun farkında olan Böttig, bu durumu şöyle açıklıyor:

“Endişeliler, çünkü çocuklarının burada çok az şey öğrendiğini düşünüyorlar. İşin bir başka boyutu, Alman öğrencilerin burada kendilerini yabancı hissetmeleri. En geç altı ay sonra çocuk bana geliyor, okul bahçesinde, sınıfta konuşulanları anlamadığını söylüyor. Almanca neredeyse sadece derste konuşuluyor. Dışarıdan bu okulda sadece şiddet ve kaos egemenmiş gibi bir izlenim var. Ama bu doğru değil. Bizim sorunumuz Almanca’nın öğrenilmesi konusu.“

Almanca ek ders

Almanca öğrenimini teşvik için okulda ek Almanca dersleri koyulmuş. Daha küçük sınıflarda öğretmenler ve sosyal pedagoglar tam gün öğrencilerle ilgileniyor. Genelde aileler de doğru dürüst Almanca konuşamadıkları için ev ödevlerinde çocuklara yardım etmekte zorluk çekiyorlar. Çiğdem, bu durumdaki öğrencilere bir örnek. 13 yaşındaki başörtülü kız çocuğu Almanya’da doğmuş ve şu an yedinci sınıfa gidiyor. Almancası yetersiz olduğu için genelde Türkçe konuşmayı tercih ediyor.

Okul Müdürü Bernd Böttig, bu konudaki kuşkuları giderebilmek için başka okullardan Alman çocuklarla okul müsamereleri, değişim programları, geziler gibi ortak projeler düzenliyor, çocukların birbirini tanımasını ve karşılıklı önyargıların giderilmesini amaçlıyor.

İşsiz kalma korkusu

Yabancı kökenli öğrencilerin sorunları okulla bitmiyor. Düşük seviyede eğitim ve eksik Almanca bilgisi, yüksek öğretime geçememelerine, ardından iş bulamamalarına ve sosyal yardıma mahkum kalmalarına neden oluyor. 17 yaşındaki Süleyman ise sonunun böyle olmamasını umuyor.

12 yaşında Almanya’ya gelen Süleyman, not ortalamasının çok iyi olduğunu, okul müdürü Böttig’in yardımlarıyla Almanca öğrendiğini ve sınıfın en çalışkanları arasına girdiğini anlatıyor. Süleyman, okulu bitirmesi durumunda, ailesinde okul bitirmiş ilk kişi olacağını söylüyor:

“Okul bitince otomobil teknisyeni olmak istiyorum. Ama bunun için başvuran o kadar çok kişi var ki. Meslek eğitimi için staj yeri bulmam zor olacak. Özellikle de benden daha iyi Almanca konuşanlar olduğundan. Almanya’da yaşadığımız için Türkiye’de bize Alman muamelesi yapıyorlar. Almanya’da da yabancı muamelesi. Yani hiçbir yerde evimizde gibi değiliz.“