Küresel finans sisteminde reform

Önde gelen sanayi ülkeleri ile gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu G20 grubunun liderler zirvesi, görüş farklılıkları nedeniyle, yumuşatılmış bir sonuç bildirisinin kabul edilmesi ile sona erdi.

ABD’nin ortaya attığı, “ülkelerin dış ticaret fazlasına sınırlama getirilmesi” önerisi zirvede destek bulmadı. İhracata dayalı ekonomilere sahip olan Almanya ve Çin'in başı çektiği ülkeler, bu öneriye karşı çıkıyordu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Dış ticaret açığı ya da fazlası konusunda siyasi olarak sınırlamalar empoze etmenin ne ekonomik bir açıklaması olabilir, ne de böyle bir şey siyasi olarak uygundur” dedi. “Bunun yerine serbest ticarete odaklanmalıyız, piyasa aktörleri arasındaki rekabete, siyasi sınırlamalarla zarar verilmemelidir” diyen Merkel, ABD Başkanı Obama ile görüşmesinde de bu görüşlerini savundu.

Seul'de gece geç saatlere kadar süren uzun müzakerelerin sonucunda zirve sonuç bildirisinde, ticaret dengesizlikleri konusunda ülkeler açısından bağlayıcılığı olmayan, “rehber” niteliğinde bazı öneriler belirlenmesi kararlaştırıldı. Bu amaçla G20 ülkelerinin maliye bakanları görevlendirildi. Bu konuda IMF çerçevesinde de çözüm yolları aranacak. Liderler ayrıca, mevcut dış ticaret dengesizliklerinin sürdürülebilir düzeylerde tutulması ve aşırı dengesizliklerin azaltılmasını sağlayacak politikaların desteklenmesi yönünde irade beyanında bulundu.

IMF'de reforma destek

G20 liderler zirvesinde en önemli ilerleme, Uluslararası Para Fonu IMF'de reform konusunda sağlandı. Liderler, Çin ve gelişmekte olan diğer ekonomilerin, IMF'de daha güçlü bir şekilde temsil edilmesini öngören reform önerilerine destek açıkladı. Zirve sonuç bildirgesinde reformların, IMF'nin “inandırıcılığını, etkinliğini ve meşruiyetini artırması” gerektiği, IMF'yi “küresel mali sistemde istikrarı ve kalkınmayı güçlendirecek daha güçlü bir kurum haline” getireceği vurgulandı.

Reformlarla birlikte, IMF'de Çin söz sahibi üçüncü büyük ülke haline gelirken, Brezilya, Rusya ve Hindistan da ilk 10 büyük üye arasına katılıyor.

Kur savaşları

G20 liderleri, zirvenin bir diğer önemli maddesi, özellikle ABD ve Çin arasında öne çıkan kur savaşlarıydı. Sorunun temelinde, Çin`in ihracatını arttırmak için para birimi Yuan`ın değerini uzun zamandır düşük tutması yatıyor. ABD ise Merkez Bankası'nın piyasalara 600 milyar dolar enjekte edeceği açıklamasıyla yalnızca Çin'in değil birçok ülkenin tepkisini çekti, doların değerini düşürmeye çalışmakla eleştirildi.

G20 zirvesinde kurlar konusunda somut bir uzlaşma sağlanamazken, “dış ticaret fazlasına sınır” önerisi gibi bu konu da gelecek yılki Fransa'nın G20 dönem başkanlığına ertelendi.

Çin'in son günlerde Yuan'ın değerinde artış konusunda daha fazla esneklik göstermeye başlaması, ABD'nin G20 zirvesi sırasında kendisine yöneltilen eleştirileri dinlemesi ise tansiyonu bir ölçüde düşürdü.

Zirve sonuç bildirgesinde, ülkelerin “piyasalar tarafından belirlenen döviz kuru politikasına” yönelmesi çağrısı yapıldı ancak Çin ya da ABD'ye yönelik açık bir eleştiriye yer verilmedi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/Reuters/dpa/AFP, AŞ/BK