1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Küresel tehlike AIDS

Ulrike Mast Kirschning7 Temmuz 2004

BM AIDS ile Mücadele Programı (UNAIDS) AIDS hastalığının dünya üzerinde hızla yayıldığını yıllık raporunda açıkladı. Dünyanın tüm bölgelerinde hastalığa yakalananların sayısının arttığına değinilen raporda, sadece geçtiğimiz yıl 5 milyondan fazla insanın AIDS virüsü kaptığı belirtiliyor. Dünya genelinde ise yaklaşık 38 milyon kişinin HIV virüsü taşıdığı tahmin ediliyor. BM’in son AIDS raporuna ilişkin DW’den Ulrike Mast Kirschning’in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa2c

Her on saniyede bir insan, AIDS hastalığından dolayı yaşamını yitiriyor. Bugüne kadar bu salgın hastalığı mağlup edecek bir aşı geliştirilemedi, ama daha fazla yayılmasını önlemek için atılacak adımları artık herkes biliyor: Bilgilendirme, kontrol ve korunma. Ayrıca, HIV virüsü taşıyan insanlara gerekli ilaçların sağlanması.

Bu bilgiyi, dünya genelinde icraata dönüştürmek içinse gerekli olan en önemli şey, para. Ayrıca sivil toplumun, AIDS ile mücadeleye katılabilmesi için demokratik bir ortama, ilaç endüstrisinin işbirliğine ve politikacıların arzusuna ihtiyaç var. Ancak bazı hükümetlerin AIDS’e yeterince önem verdiklerini söylemek ne yazık ki mümkün değil.

Örneğin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bugüne kadar bırakın AIDS’le mücadeleye destek vermeyi, AIDS sözcüğünü telaffuz dahi etmekten çekindiği söyleniyor. Oysa Rusya, bugün hastalığın en hızlı yayıldığı ülke konumunda. Yine tehlikeli ülkeler kategorisinde yer alan Afganistan, Sri Lanka, Hindistan ve Nepal de bu konuda hiçbir adım atmıyor.

Ancak Batılı ülkeler için de durum pek parlak değil. BM bünyesinde AIDS ile mücadele için kurulan fon için yapılan yardım vaadleri henüz yerine getirilmedi. Yıllık ihtiyaç duyulan ortalama 10 milyon dolar yerine üç yılda ancak bu miktarın dörte biri toplanabildi.

Tehlikenin görmezden gelinmesinin faturasını ise Afrika kıtasının güneyindeki ülkeler ödüyor. AIDS nedeniyle erken yaşta ölümlerin artması, buradaki sosyal yapıyı olumsuz etkilerken, ekonominin çökmesine ve dolayısıyla işsizliğin rekor seviyelere ulaşmasına neden oldu.

AIDS hastalığı, günümzde artık küresel bir sağlık sorununa dönüşmüş durumda. Bu nedenle de Dünya Sağlık Örgütü ve BM AIDS ile Mücadele Programı UNAIDS’in önerileri doğrultusunda hükümetlerin bu alana daha fazla kaynak aktarmaları gerekiyor. Ancak ABD Başkanı George Bush gibi bazı liderler, muhafazakar seçmenlerin tepkisini çekmemek için bu sorunların üstüne gitmeyi tercih etmiyor. Almanya ise devlet kasasının boş olduğunu öne sürerek, BM AIDS Fonu’na yapması gereken ödemelerden kaçmakta ısrar ediyor. Çinliler de sorunun örtbas edilmesi için çalışıyor. Yani AIDS ile mücadeleye destekten kaçınan her ülkenin, kendine göre bahanesi hazır.

Ancak böyle davranmakla, çok büyük risk altına girildiği de bir gerçek. Üstelik bu risk, günden güne hatta her saat başı daha da artıyor. Ancak bu risk, stratejisinin bedelini sonuçta herkes ödeyecek. Çünkü hastalığın neden olduğu sorunlar, sadece bizzat HIV taşıyıcılarını etkilemeyecek. Hatta bu olumsuzluklar, sadece AIDS’in yaygın olduğu ülke ve toplumlarla da sınırlı kalmayacak. AIDS salgınının giderek daha fazla yayılması, tüm yerküredeki ortak yaşamı yavaş yavaş değiştirecektir.