1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs’ın uzun ince yolu

Peter Philipp / Deutsche Welle15 Kasım 2008

Kıbrıs’ta uzun yıllar aradan sonra başlayan görüşmeler tekrar umut veriyor. Deutsche Welle editörü Peter Philipp, bugün 25’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yazdı.

https://p.dw.com/p/FuIp
Fotoğraf: AP GraphicsBank/DW

Akdeniz adalarından Kıbrıs’tayız. Türk askerleri Atatürk anıtına çelenk koymak üzere tören adımlarıyla ilerliyor. İngiltere’den 1960’ta bağımsızlığını elde eden Kıbrıs, uzun yıllardır fiilen bölünmüş durumda.

1974’te “Enosis”, yani Yunanistan ile birleşme yanlısı sağcıların Cumhurbaşkanı Makarios’u iktidardan uzaklaştırdığı darbe, Türkiye’nin askeri müdahalesinin önünü açtı. Yunanistan ve İngiltere ile birlikte Kıbrıs’ın bağımsızlığının üçüncü garantör ülkesi olan Türkiye, adanın kuzeyini ele geçirdi; buradaki Rumlar güneye, güneydeki Rumlar ise kuzeye kaçtı.


Ankara’nın tepkisi

Ankara, geniş çapta bağımsızlığa sahip iki devletin oluşturduğu bir Kıbrıs federasyonu talep etti. Bu çerçevede önce 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kuruluşu ilan edildi. Türkiye’nin konferasyon talebine Rumlar ve uluslar arası toplum tarafından sıcak bakılmaması, Ankara’yı bir adım daha ileri götürdü: 1983’te kendi cumhurbaşkanı, bayrağı ve milli marşına sahip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.

Ancak Kuzey Kıbrıs’ın çabaları bir sonuç getirmedi. Dünya, Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulan devleti tanımadı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 2004 yılında önerdiği, İsviçre modelini baz alan gevşek konfederasyon öneris Kıbrıs’a yeniden hareketlilik getirdi. Rumlar, Avrupa Birliği’ni hayal kırıklığına uğratarak 2004 yılının Nisan ayında yapılan referandumda Annan planını reddettiler. Beklentiler karşılanmasa da Avrupa Birliği Kıbrıs’ı tam üyeliğe kabul etti. Brüksel, üyeliğin çözümün önünü açacağını umdu, ancak şimdiye kadar bunda bir başarı elde edilemedi.

Kuzey ve güneydeki lider değişiklikleri olumlu bir hava yarattı. Rauf Denktaş’ın yerini 2005’te daha esnek Mehmet Ali Talat aldı. Ödün vermekten uzak duran Tassos Papadopoulos’un yerini komünist Dimitris Hristofyas aldı. Tarafların yaz aylarında aldığı müzakere kararı ağır ilerlese de uzun yıllar sonra ilk umut ışığı oldu.

Talat çözümden yana

Kuzey Kıbrıs lideri Mehmet Ali Talat, kapsamlı çözüm öngören düzenlemelerden yana olduklarını bu yöndeki girişimlerinin Ankara tarafından desteklendiğini belirtiyor.

Kıbrıs’taki yeni diyalog sürecinde henüz kayda değer bir ilerleme sağlanmadı. Başta dünyanın tek bölünmüş başkenti olan Lefkoşa’da olmak üzere günlük hayatta rahatlama sağlayacak bir takım küçük ve daha çok sembolik adımlar atıldı. Sınır geçişlerinde bazı barikatlar kaldırıldı ama Ada’nın bölünmüşlüğü ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mevcudiyeti devam ediyor.