1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs 5 yıldır AB üyesi

30 Nisan 2009

Kıbrıs’ın AB üyeliğinin üzerinden beş yıl geçti. AB tarafından Ada’nın güneyinin Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınarak tam üye kabul edilmesinin yarattığı pürüzler ve Ada’daki bölünmüşlük ise sürüyor.

https://p.dw.com/p/HhaX
Beş yıl önce, AB üyeliğinin hemen öncesinde yapılan referandumda Kıbrıslı Rumlar’ın yüzde 75’i, BM’nin yeniden birleşme planını reddetmişti.Fotoğraf: AP

DW’den Jerry Sommer, Kıbrıslı Türk ve Rumlar’ın nabzını yokladı.

Kıbrıslı Rumlar beş yıldır AB üyesi, iki yıldır da AB ortak para birimi Euro'yu kullanıyorlar. Peki AB üyeliği Ada’nın güneyinde ne değiştirdi? Lefkoşa’nın Rum kesimindeki dükkânında turistlere hediyelik eşya satarak geçimini sağlayan 58 yaşındaki Evrulla Savva, AB üyeliği ve Euro’dan memnun olduğunu söylüyor. Ama şikâyetleri de yok değil.

“Hayat pahalandı. Yoksullar daha da yoksullaşıyor, zenginler muhtemelen daha zenginleşiyor. Hep olduğu gibi. Ama bunun nedeni Euro mu, uluslararası kriz mi, bilmiyorum.”

Kıbrıs’ın Rum kesiminde yıllık ortalama gelir 20 bin euronun üstünde. Kıbrıs böylece yeni AB üyeleri arasında en fazla refaha sahip ülke. Ancak son yılların yüzde 3, yüzde 4’lük büyüme oranlarının ardından bu yıl büyümenin sıfırlanması bekleniyor. Ekonomik kriz turizm ve emlak sektörünü vurmuş durumda. Kriz ortamında AB üyeliğiyle ilgili eleştiriler de durulmuş görünüyor. Lefkoşa Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Maria Hadsipablu şunları söylüyor:

“Büyük uluslararası krizin içinde bakıp düşününce, çoğunluk AB üyeliğinin bizim için en iyisi olduğunu düşünüyor. En azından uzun vadede bakıldığında.”

AB ve Kıbrıs sorunu

Ledra Strasse in Nikosia Zypern
Fotoğraf: AP

Kıbrıslı Rumların çoğunun gözünde AB üyeliğinin iki boyutu var: Ekonomik durum ve Kıbrıs sorununun çözümü. Beş yıl önce, AB üyeliğinin hemen öncesinde yapılan referandumda Kıbrıslı Rumlar’ın yüzde 75’i, BM’nin yeniden birleşme planını reddetmişti. Çoğu, AB üyesi olarak müzakerelerde daha avantajlı konumda olacaklarını umuyordu. Evrulla Savva da aynı görüşte.

“Tabii ki AB üyesi olduğumuz için memnunum. Ama AB’nin bizim bölünmüşlük sorunumuzla daha fazla ilgilenmesini beklerdim.”

Diğer Kıbrıslı Rumlar da benzer görüşte. Bir kafede kahvesini yudumlayan 29 yaşındaki ilkokul öğretmeni Anna Kumas AB’nin tutumuna şüpheli yaklaşıyor:

“AB, sorunu sadece ortadan kaldırmak istiyor. Ama bu bizim aleyhimize de olabilir, bize yük getirebilir. AB üyeliğinin şu ana kadar Kıbrıs sorununda bize bir yardımı olmadı.”

Kıbrıslı Türkler tepkili

Türkische und griechische Läden auf Zypern
Fotoğraf: AP

Şimdi Ada’nın diğer tarafına, Kuzey’e geçiyoruz. Kuyumcu dükkanı sahibi 48 yaşındaki Ayşe Ertanın, AB’ye tepkili.

“Biz üye değiliz ki, biz daha AB’ye girmedik ki mutlu olalım. Yani AB ile mutlu değilim ben şu anda. AB’nin bana verdiği bir şey yok ki şu anda. Bizi aldıkları zaman mutlu olacağım, şu anda değil.”

Kıbrıslı Türkler, AB’nin avantajlarından sadece Rumlar’ın yararlandığından, AB’nin verdiği sözleri bile tutmadığından şikâyetçi. Beş yıl önceki AB zirvesinde Kıbrıslı Türkler’in ekonomik izolasyonunun kaldırılması kararı alınmıştı. Ancak Kıbrıslı Rumlar AB üyeliğinin verdiği veto hakkından yararlanarak, AB kararının yürürlüğe sokulmasını engelliyor. Kuzey Kıbrıs’tan AB ülkelerine hala doğrudan ihracat yapılamıyor. Siyaset Bilimci Maria Hastipablu, Kıbrıslı Türkler’in şikâyetlerini anlayışla karşılayan az sayıda Kıbrıslı Rumdan biri.

“Kıbrıslı Türkler AB’de eşit haklara sahip bir topluluk olarak tanınmıyor. Tabii ki AB içinde söz hakları olmadığını, temsil edilmediklerini biliyorsunuz.”

Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bu haksızlık bir kez daha hissedilecek. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Parlamentosu’ndaki altı sandalyesinden ikisinin aslında Kıbrıslı Türkler’e ayrılması gerekiyor. Ancak Ada’nın bölünmüşlüğü sürdüğü müddetçe bu iki sandalyede Kıbrıslı Rumlar oturmaya devam edecek.

Jerry Sommer / Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Baha Güngör