1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs görüşmelerinde sonuç "referandum"

Ajanslar1 Nisan 2004

BM Genel Sekreteri Annan, İsviçre’nin Bürgenstock kasabasında Kıbrıs planının son şeklini taraflara sundu. Planda, 24 Nisan’da Ada’nın her iki kesiminde referenduma gidilmesi ve son sözü halkın söylemesi öngörülüyor. Bu durumda, referandumda iki taraftan biri hayır derse, Rum tarafı tek başına AB’ye üye olacak.

https://p.dw.com/p/AbKz
BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto...
BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto...Fotoğraf: AP

Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi amacıyla İsviçre’nin Luzern kentindeki Bürgenstock kasabasında 24 Mart’tan bu yana devam eden görüşme maratonundan sonra BM Genel Sekreteri Kofi Annan, planının nihai şeklini taraflara sundu. Ada’nın her iki tarafında 24 Nisan’da referandum yapılmasını öngören plan, Türk tarafınca olumlu karşılanırken, Rum kesimini memnun etmedi. Ancak memnun olmayanlardan biri de görüşmelere katılmayan Kuzey Kıbrıs lideri Rauf Denktaş oldu.

Annan, planın, adil mülkiyet hakları ve kurucu devletler için güvenlik noktalarını içerdiğini söyledi. Geçiş dönemine ilişkin düzenlemelerin de planda yer aldığını belirten Annan, tarafların belli tavizlerde bulunmasının öngörüldüğünü, ancak temel endişelerin giderilmeye çalışıldığını sözlerine ekledi. Planın adil olduğunu belirten Annan, yeniden birleşmenin çok kolay olacağını kimsenin iddia etmediğini, geçmişti birçok fırsatın kaçırıldığını birleşik Kıbrıs için bu şansın kullanılmasını dile getirdi.

Karamanlis ve Erdoğan’ın açıklamaları

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da planının taraflara sunulmasının ardından yaptığı açıklamada, hükümet olarak planda öngörülen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını ifade etti. Türk hükümetinin plana ilişkin değerlendirmeleri yapacağını, planın referandumdan geçmesi halinde TBMM’ye sunulacağını belirtti. Erdoğan, ayrıca varılan anlaşmada önceliklenin AB’nin birincil hukuku haline getirilmesi, iki kesimliliğin korunması ve Kuzey Kıbrıs’ın siyasi eşitliliğini güvence altına alması olduğunu da sözlerine ekledi.

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ise son kararın Kıbrıs halkına ve siyasi liderlerinin vereceğini belirterek, üzerinde uzlaşılmış bir çözüme ulaşmanın imkansız olduğunu savundu. Yunan hükümetinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirten Karamanlis, amaçlarının Kıbrıs sorununun çözümüne katkıda bulunmak olduğunu ifade etti.

Denktaş memnun değil

Kuzey Kıbrıs lideri Rauf Denktaş da Annan Planı'nda olumlu değişiklikler yapılmakla birlikte kaygılarının devam ettiğini dile getirdi. Planın son şeklini gözden geçirdiğini ifade eden Denktaş, çıkarılması istenen çok sayıda yasa listesinin olduğunu belirtti ve derogasyonlar konusuna da değindi.

Denktaş, kazanılmış hakların kaybedilmemesi, güvence altına alınabilmesi için AB birincil hukukuna dahil edilmesini istediklerini, bu isteklerinin yerine getirilmediğini anlattı. Denktaş, ayrıca taraflar arasında bir anlaşmaya varılamadığını ve üzerinde uzlaşma sağlanmamış bir belgenin referanduma gitmesinin sonucunu kestiremediğini söyledi.

Planın ayrıntıları

Annan’ın son şeklini verdiği planın ayrıntıları da netleşmeye başladı. Planda, 24 Nisan'da Kıbrıs'ta Türk ve Rum kesimlerinde eşzamanlı, ancak ayrı ayrı olarak referanduma sunulmasının yanı sıra, taraflardan herhangi birinin ”hayır” demesi halinde plan geçersiz sayılıyor ve sadece Rum kesiminin AB’ye üye olması öngörülüyor.

Türkiye, Yunanistan ve İngiltere Ada‘nın bağımsızlığının garantör ülkeleri olarak konumlarını sürdürecek ve her bir garantör ülke Ada‘da asker bulundurabilecek. Ayrıca Kıbrıs Rum ve Türk kesimlerinin kendi askeri güçleri lağvedilecek. Plan referandumda kabul edilirse Kıbrıs, 13 Haziran'daki genel seçimlere kadarki geçiş sürecinde Kıbrıs, üçü Rum, üçü Türk olmak üzere altı üyeli bir Konsey tarafından eşgüdüm içinde yönetilecek.

Türk kesimine bırakılan toprak miktarı, yüzde yedi azaltılarak, Ada‘nın yüzölçümünün yüzde 29'u oranına inecek. 42 ay boyunca altı aşamada yapılacak bu uygulamayla, 100 binden fazla Rum evlerine geri dönebilecekler. Buna karşın BM gözetiminde yapılacak bu yer değişimi sırasında 50 bin kadar da Kıbrıslı Türk evlerinden ayrılmak sorunda kalacak. Planda ayrıca BM barış gücü sayısının artırılması, Türkiye ve Yunanistan Kıbrıs'ta sayısı azaltılmış askeri güç bulundurması da öngörülüyor.