1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kırım Tatarları'na tazminat umudu

Nihat Halıcı31 Temmuz 2004

Yüzlerce yıldır Kırım’ı anayurt edinen Tatarlar, 1944 yılında sürgüne tabi tutuldular. Onbinlerce Tatar Sibirya yollarında, onbinlercesi de nakledildikleri yerlerde hayatını kaybetti. Ukrayna’ya ancak 90’lı yıllarda dönen, ancak ekonomik açıdan son derece olumsuz koşullarda yaşayan Kırım Türkleri, geçtiğimiz haftalarda Ukrayna Parlamentosu’nun çıkardığı bir kanunla umutlandı.

https://p.dw.com/p/AbBj
Krım Tatarları günümüzde çok zor koşullar altında hayatlarını sürdürüyor.
Krım Tatarları günümüzde çok zor koşullar altında hayatlarını sürdürüyor.Fotoğraf: AP

"Sovyetler Birliği döneminde, Stalin rejimi tarafından çeşitli milletler, yaşadıkları topraklardan sürgün edildiler. 1944 yılının 18 Mayıs'ında, Orta Asya ve Sibirya’ya gönderildiler. Sovyet rejiminin resmi belgelerine göre 196 bin Kırım Tatarı sürgün edildi.”

Bu sözlerin sahibi, Kırım Tatarları 1. Meclis Başkan Yardımcısı Refat Çubarov. Çubarov, sürgün kararında, dönemin gizli servis şefi Lavrenti Beria’nın verdiği raporun da etkili olduğunu belirtiyor. Beria raporda, ”Kırım Tatarları'na sınır boylarında güven duymamız mümkün değildir” yargısında bulunuyor. Çubarov, sürgüne ilişkin görüşlerine şöyle devam ediyor:

”1941-1944 yılları içinde Sovyetler Birliği içinde başka milletler de sürgün edildi. Rusya ve Ukrayna’nın değişik bölgelerinden Almanlar, Sibirya’ya gönderildiler. Çeçen, İnguş, Balkarlar, Misketler, Kırım Tatarları... Müslüman ve Türk milletleri daha çok zarar gördüler Sovyet rejiminden.”

Sibirya'ya götürüldüler

Sürgün edilmesi kararlaştırılanlar, yük trenleriyle Sibirya ve diğer alanlara taşırken, yüzyıllardır yurt olarak belledikleri evlerine ve arazilerine el konuldu. Çubarov şöyle konuşuyor:

”Sürgün edilenlerin evlerine el konuldu. Kırım Tatarlarına ait 80 bin devletleştirildi.”

Nazilerle işbirliği yaptıkları suçlaması

Nazilerle işbirliği yapmakla itham edilen Kırım Tatarları, büyük kayba uğradılar. Onbinlerce Tatar, yolculuk esnasında hayatını kaybetti. Hayatta kalanların pek çoğu da sürgün yerlerinde çok zor şartlar altında hayatta kalmaya çabaladı, Çubarov, ”Kırım Tatarları, yaşamanın çok zor şartlar altında mümkün olduğu yerlere sürgün edildi. Açlıktan, hastalıklardan, Kırım’da hiç olmayan sıtma gibi hastalıklardan ötürü insanlar öldüler” diyor.

Yüzde 42'si öldü

Kırım Tatarları 1. Meclis Başkan Yardımcısı Refat Çubarov, bu konuda şimdiye kadar yaptıkları çalışmaların, sürgüne gönderilen Kırım Tatarları’nın yüzde 42’sinin öldüğünü ortaya koyduğunu söylüyor.

Anavatanlarına ancak Sovyetler Birliği’nin tarihe karışmasının ardından, 90’lı yıllardan itibaren dönebilen Kırım Tatarları'nın sayısı 250 bin dolayında. Ukrayna Parlamentosu, büyük kısmı zor şartlar altında yaşayan Kırım Tatarları’nın durumuna da katkı sunmak amacıyla, 24 Haziran 2004 tarihinde 380 milletvekilinin onayıyla bir kanun kabul etti. Tatar toplumunun liderlerinden Refat Çubarov, kanunda esas olarak evlerine sürgün sırasında el konulan Tatar, Alman ve Rum milliyetine mensup kişilere tazminat ödenmesini esas aldığını söylüyor. Ancak bunun için kişinin gereken belgeleri eksiksiz teslim etmesi şartı aranıyor.

Yasa Leonid Kuçma'ya takıldı

Yasanın onay için gönderildiği Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’ya takıldığına işaret eden Kırım Tatarları 1. Meclis Başkan Yardımcısı Refat Çubarov, Kuçma’nın, 16 Temmuz’da yasayı yeniden görüşülmek üzere parlamentoya geri gönderdiğini belirtiyor. Kuçma’nın özellikle Kırım Tatarları’nın toprak meselesine kısmi çözümler getiren yönünü gerekçe göstererek veto ettiğini vurgulayan Refat Çubarov, kanunun, bu yılın eylül ve ekim ayında, Ukrayna Parlamentosu’nda yeniden ele alınmasını beklediklerini ifade etti.

Çubarov, kanunun yürürlüğe girmesi durumunda, gerekli belgeleri ibraz eden kişilere 2–5 bin dolar civarında tazminat ödeneceğini, konutların yeniden eski sahiplerine iadesinin sözkonusu olmadığını kaydetti. Ukrayna’nın, tazminat ödemelerini 5 senelik bir zaman dilimine yayarak tamamlaması öngörülüyor.

Almanlar da yararlanabilir

Kanundan yararlanması öngörülen bir başka milliyet de Almanlar. Kendisi de Ukrayna kökenli bir Alman olduğunu belirten Rusya Almanları Birliği Genel Başkanı Alfred Fetsch, şunları söylüyor:

”Ukrayna topraklarında bir zamanlar bir milyon kadar Alman yaşıyordu. Ukrayna, uzun yıllardır bu ülkede doğan kişilere geri dönüş imkanı sağlamayı amaçlıyor. Kiev’in gündeminde 90’lı yıllardan beri bu tasarı var. Ukrayna Parlamentosu’nun aldığı kararı, mülkiyet sorununun çözümü ve ortak geleceğin tesis edilmesi yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz."