1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0804 Kirgistan Lage

7 Nisan 2010

Talas kentinde başlayan iktidar karşıtı gösteriler başkent Bişkek ve Narın kentine sıçradı. Protestocular, adam kayırmacılık ve yolsuzlukla suçladıkları Devlet Başkanı Kumanbek Bakiyev’in istifasını talep ediyor.

https://p.dw.com/p/MpgX
Fotoğraf: DW

Başta ABD, Rusya ve Çin olmak üzere uluslararası toplum, Kırgızistan’da son günlerde artan gerilimin daha da tırmanmaması için taraflara itidalli olma çağrısında bulundu. Orta Asya ülkelerinden Kırgızistan stratejik bir öneme sahip. ABD Afganistan’daki birliklerinin ikmalini başkent Bişkek yakınlarındaki üssünden sağlıyor. Rusya'nın da eskiden kendisine bağlı olan bu ülkede askeri üssü bulunuyor.

Siyasi gözlemciler, Rusya, ABD ve komşu Çin’in Kırgızistan’daki gelişmelere derhâl tepki göstermesini oldukça önemli buluyor. Zira Kırgızistan uluslararası yardımlara bağımlı konumda. Bu yüzden Bişkek yönetiminin uluslar arası çağrılara kulak asmamasının söz konusu olamayacağı görüşü hâkim.

1991’de bağımsızlığını ilân eden eski Sovyet Cumhuriyeti Kırgızistan, etnik çatışmaların yaşandığı Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesine komşu. Tanrı ve Pamir dağları üzerine kurulu 5 milyon 300 bin nüfuslu ülkenin büyük çoğunluğu Sünni Müslümanlardan oluşuyor.


Uluslararası yardımlarla ayakta

Kırgız halkında uzun süredir huzursuzluk hâkim. Nedenleriyse farklılık gösteriyor. İşsizlik ve fakirlik oldukça yaygın. Ayakta kalmayı ancak ülkeye yapılan uluslararası yardımlarla sağlamaya çalışan ülkede halk, yapılan bu yardımların kendilerine ulaşmadığından şikâyetçi. Yardımların Devlet Başkanı Bakiyev yönetimine bağlı devlet kademelerinden öteye gidemediği düşünülüyor.

Kurmanbek Bakiyev, 2005'teki Lale Devrimi’nin ardından ülkenin yeni umudu addedilmişti. Aynı yıl yapılan parlamento seçimlerine hile karıştığını iddia eden Kırgızistan muhalefeti hükümet binasını işgal etmiş, o dönemki Devlet Başkanı Askar Akayev ülkeden ayrılmak zorunda kalmış ve Akayev’in istifasının ardından görevi Bakiyev devralmıştı. Bakiyev, ülkede Sovyetler Birliği’nden ayrıldıktan sonra başlayan reform sürecini devam ettirme sözü vermişti. Ama Bişkekliler bu sözün hiçbir zaman yerine getirilmediği görüşünde:

“Akayev, kaçıp da biz Bakiyev’i seçtiğimizde, yeni Devlet Başkanımızın daha iyi olacağını düşünmüştük. Ama yanılıp, yolsuzlukla örülmüş bir aşireti başımıza getirdik. Bakiyev’in 7 ya da 8 erkek kardeşi var. Hepsi de devlet meselelerine, politikaya burnunu sokuyor. Kırgızistan hakkındaki kararları valiler ya da bakanlar yerine Bakiyev’in kardeşleri veriyor. Bu yüzden onu artık devlet başkanı olarak istemiyoruz.”


Yönetimi eleştirmek tehlikeli

İnsan hakları savunucusu olan bir başka Kırgız ise Bakiyev’in otoriter bir rejim kurduğunu, düşünce ve basın özgürlüğünün giderek daha da sınırlandığını belirtiyor:

“Son zamanlarda devlet yönetimine ilişkin eleştiride bulunmak, oldukça tehlikeli. Kim eleştiride bulunursa baskı görmeye, tehdit edilmeye başlıyor. Bağımsız gazeteciler dövülüyor, saldırıya uğruyor…”

Bişkek’te yönetim değişikliği isteyen muhaliflere baskılar artarken, son dönemde dövülen ve tutuklanan muhaliflerin, muhalif parti yöneticilerinin sayısı da giderek yükseldi.

2009’daki Devlet Başkanlığı seçimlerinde Bakiyev’in rakiplerinin neredeyse hiçbir şansı yoktu. Seçimlere hile karıştırıldı. Sosyal demokratların grup başkanı Bakit Beşimov, seçimler öncesinde şu tahminde bulunmuştu:

“Adil seçim istemiyorlar. Ve adil bir seçim istemedikleri için, biz de devrim yapacağız.”

Kamuoyunda daha seçimlerle, adam kayırmacılık, yolsuzluk ve fakirlikle ilgili öfke dinmemişken Bişkek hükümeti, yılbaşından itibaren elektrik ve akaryakıt fiyatlarına zam yapılacağını duyurması son gerilimin fitilini ateşlemiş oldu.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Nagel, Ajanslar / Çeviri: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay