Kadının zor seçimi: Çocuk mu, kariyer mi?

Yüksek eğitim almış bu kadınların mesleğini, kariyerini ailesi için bir kenara itmesi evliliklerine de olumsuz yansıyor. Bu nedenle uzmanlar çiftlere, klasik kadın - erkek rolünün dışına çıkıp hem kadını hem de erkeği memnun edecek yeni görev dağlımına açık olmalarını tavsiye ediyorlar. Alman erkekleri ise bu konuda pek istekli değil. Gerekçe ise; kadın kariyer yaparsa, çocuk yapmaz.

Aslında istatistiklere bakılacak olursa, 2003 yılı Almanya’da doğum oranının en düşük olduğu yıl. Ülkede kadın başına düşen çocuk sayısı 1,4. Yani iki çocuktan daha az. Oysa yapılan araştırmalar, her kadın en az 2,2 çocuk yapmazsa, Alman neslinin tükeneceğini gösteriyor.

Durumun ciddiyetini farkeden politikacılar, geçtiğimiz yıllarda çocuklu ailelere ekonomik destekler vadederek çocuk yapmayı teşvik etmeye çalıştı, ama nafile. Çoğu kadın çocukla kariyer yapma arasındaki tercihini kariyer yönünde kullanıyor. Kadınlar tercihini mesleği yönünde yapınca genellikle suçlamalarla karşı karşıya kalıyor. Suçlamaların başında ise birine bağlanmaktan korkmak, özgürlüklerine düşkün olmak ve sorumluluk almaktan çekinmek geliyor. Oysa çoğu kadının çalışmak istemesinin nedeni açık: Kadınlar ekonomik bağımsızlık ve yeteneklerini geliştiren bir meslek istiyor.

Çocuk konusuna gelince asıl sorun, "Çocuk yaparsak, kim evde kalıp ona bakacak” sorusuyla başlıyor. Bu durumda mesleğini bırakan genellikle kadınlar oluyor. İstatistikler çocuğa bakmak için evde kalan erkek sayısının çok düşük olduğuna işaret ediyor. Her 60 erkekten sadece biri çocuk iznine ayrılıp, evde kalırken büyük bir kısmı çalışıp para kazanmaktan yana.

Fırsat eşitsizliği

Almanya’da kadın ve erkek arasındaki fırsat eşitliğinden sıkça söz edilse de gerçekte durum daha farklı. Erkekler, ya toplum tarafından "kılıbık" olarak nitelendirilmemek için ya da başarısız olma korkusuyla genellikle çalışan kişi olma yönünde direniyor. Bu durumda da mesleğini bırakan kadın oluyor ve işiyle çocuğunu yürütme pahasını ikili bir sorumluluğun altına giriyor.

Kimi kadınlar da kariyerlerine ara vermemek için işlerini part-time yürütmeye çabalayor, ama part-time işle yükselmeleri mümkün olmuyor. Kadınların yönetici pozisyonlarında az olmasının nedeni de bu olsa gerek. Avrupa Birliği ortalamalarını bir göz atıldığında yönetici konumundaki kadınların sayısının % % 5,6 olduğu gözleniyor, bu sayı Almanya’da ise % 3,5. İstatistikler, böyle giderse 2020 yılında yönetici kadrolarında açık ortaya çıkacağını gösteriyor.