1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kadın-erkek eşitsizliği büyüyor

Sarah Faupel12 Kasım 2008

Yeni açıklanan rapora göre, kadın-erkek eşitsizliği yalnızca az gelişmiş ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de önemli bir sorun. Sporda yaşanan ayrımcılık ise sorunun başka bir yönünü ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/Ft3W
Dünya Ekonomik Forumu’nun son raporu, kadın-erkek eşitsizliğinin arttığına dikkat çekti.
Dünya Ekonomik Forumu’nun son raporu, kadın-erkek eşitsizliğinin arttığına dikkat çekti.Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Almanya’daki kadın sporcuların sayısı azımsanamayacak düzeyde. Ancak antrenörlük ya da yöneticilik pozisyonlarına baktığınızda aynı sayıda kadın görmek çok zor. Başta futbol olmak üzere pek çok spor dalında erkek egemen bir dünya var.

Dünya Ekonomik Forumu’nun kadın erkek eşitliği ile ilgili yayınladığı son raporu da Almanya’nın geriye gittiğini gösteriyor. Sadece sporda değil ekonomik ve siyasi hayatta da benzer düşüşler yaşanıyor. Rapora göre, ilk sıralarda geçen yıllarda olduğu gibi Norveç, Finlandiya, İsveç ve İzlanda gibi Kuzey Avrupa ülkeleri yer aldı. Türkiye ise kadın-erkek eşitliğinde 130 ülke arasında 123’üncü sırada geliyor. Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler Türkiye'yi geçti. Rapora göre İngiltere ve Almanya da eşitlikte ileriye değil geriye gidiyorlar.

Sporda kadın ve erkek eşit mi?

Almanya’da bugünlerde tartışılan konulardan biri de sporda kadın-erkek eşitliği. Sporcu olarak pek çok kadın aktif görev alsa da antrenör ya da yönetici pozisyonundaki kadınların sayısı oldukça düşük.

Alman Bayan Milli Futbol Takımı, 2005 yılındaki başarılarıyla göz doldurmuştu.
Alman Bayan Milli Futbol Takımı, 2005 yılındaki başarılarıyla göz doldurmuştu.Fotoğraf: AP

Almanya’da 50’li yıllarda kadınların yüzde 10’u bir spor federasyonunda aktif şekilde rol alıyordu. Ancak bugün bu oran yarı yarıya azaldı. Bu rakamlar Pekin’deki Olimpiyat Oyunları’na katılan kadın atletlerin sayısına da yansıdı. Peki Almanya'daki kadın antrenörlerin sayısı neden bu kadar az? Bu sorunun yanıtını Alman Olimpik Sporlar Federasyonu Başkan Yardımcısı Ilse Ridder-Melchers veriyor.

Ridder-Melchers, “Bir antrenörün eğitimi çok meşakkatli bir iş ve bu aynı zamanda birinin tam zamanlı bir iş bulma şansına sahip olması ve kadın bir antrenör olarak kabul edilmesi anlamına da geliyor. Bir kulüpte iş bulmak kadınlar için zor ve bu konudaki talepler de yetersiz“ diyor.

Alman Olimpik Sporlar Federasyonu Başkan Yardımcısı Ilse Ridder-Melchers
Alman Olimpik Sporlar Federasyonu Başkan Yardımcısı Ilse Ridder-MelchersFotoğraf: picture-alliance/dpa

Hırsla çalışıp yükselmeyi başaran kadınlar da yok değil. Örneğin 28 yaşındaki Bibiana Steinhaus, Alman Erkekler 2'inci Futbol Ligi'nde hakemlik yapan ilk kadın. Ancak genç hakeme göre, Alman Futbol Federasyonu, kadınlardan çok erkeklerin arkasında durmalı. Steinhaus, "Alman Futbol Federasyonu beni her zaman destekledi ve daha fazla meslek içi eğitim fırsatı sundu. Ve farklı oyun düzenleri ya da medya projeleriyle ilgili de sürekli iletişim içerisindeyiz“ diyor.

"Kadınlar cesaretlendirilmeli”

Kadınların Alman sporuna daha fazla dahil edilmesiyle ilgili bir takım ilerlemeler yaşansa da bu alanda kadınların yetenekleri hala çok az kullanılıyor. Bu nedenle Alman Olimpik Sporlar Federasyonu, gelecek yıl kadınlarla ilgili alanlara ve eşitlik konusuna daha fazla vurgu yapmayı istiyor. Ridder-Melchers, "Kadınların erkeklerle aynı iyi niteliklere sahip olduklarını biliyoruz. Ancak aynı şekilde başarıp başaramayacakları ya da bir işi beklendiği gibi aynı sertlikle sonuca ulaştırıp ulaştıramayacakları konusunda cesaretleri yok. Biz bu yüzden, danışmanlık ve antrenörlük seminerleriyle kadınları cesaretlendirmek istiyoruz“ diyor.

Almanya’da 50’li yıllarda kadınların yüzde 10’u bir spor federasyonunda aktif şekilde rol alıyordu. Ancak bugün bu oran yarı yarıya azaldı.
Almanya’da 50’li yıllarda kadınların yüzde 10’u bir spor federasyonunda aktif şekilde rol alıyordu. Ancak bugün bu oran yarı yarıya azaldı.Fotoğraf: AP

Norveç örneği

Söylenenler teoride kulağa hoş geliyor. Ancak gerçekleştirilmesi planlanan “Kadınlar Ön Planda“ ya da “Sporda Daha Fazla Göçmen Kadın“ gibi projelerin günlük hayata ne şekilde yansıyacağını zaman gösterecek. Ridder-Melchers, eğer işe yaramazsa Norveç örneğinde olduğu gibi bazı önlemlerin alınması gerektiğini söylüyor ve ekliyor:

"Norveç’de 80’li yıllarda kota kuralı getirildi ve sonuç spor federasyonlarındaki kadınların oranının yüzde 30’un üzerine çıkması oldu. Şu çok açık ki, bazı bağlayıcı kurallar getirmek etkili oluyor.“