1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

180511 Strauss-Kahn Fluchtgefahr

19 Mayıs 2011

Strauss-Kahn'ın ülkesi Fransa’da çeşitli komplo teorileri tartışılıyor, Amerikan kurumlarının IMF Başkanı'na davranış tarzı eleştiriliyor. Amerikan savcıları ise kendilerini ve polisi Polanski sendromu ile savunuyor.

https://p.dw.com/p/11Ilu
Fotoğraf: AP

Dünyanın en önemli ekonomist ve politikacılarından biri olan Strauss-Kahn’ın tutukluluk hali, en azından Cuma günü tekrar hakim karşısına çıkıncaya kadar sürecek. O güne kadar IMF Başkanı, Amerika'nın en tehlikeli hapishanelerinden birinde kalacak.

Dominique Strauss-Kahn, right, head of the International Monetary Fund, and his attorney Benjamin Brafman, center, listen during arraignment proceedings Monday, May 16, 2011, in Manhattan Criminal Court, for the alleged attack on a maid who went into his penthouse suite at a hotel near Times Square to clean it. At left is his other attorney William Taylor. (AP Photo/Richard Drew, Pool)
Strauss-Kahn avukatı Benjamin Brafman ile birlikteFotoğraf: dapd

Uluslarası Para Fonu’nun resmi olarak hâlâ başkanlığını yürüten ve lükse düşkünlüğü dillere destan olan Dominique Strauss-Kahn, şimdi Rikers Adası’ndaki hücresinde oturuyor. Kapasitesinin çok üzerinde ve yaklaşık 11 bin mahkûmu barındıran hapishane, korkunç bir yer olarak biliniyor. 1930’lu yıllardan kalma hapishanedeki tutuklu veya hükümlülerin sabıka kaydı nedeniyle Amerika'nın en tehlikeli hapishanelerden biri sayılıyor. IMF Başkanı Strauss-Kahn, o nedenle tek kişilik bir hücrede tutuluyor. BBC’nin haberine göre, intihara kalkışmaması için de gardiyanlar kısa aralıklarla, Strauss-Kahn’ın hücresini kontrol ediyor.

Pazartesi günü New York'ta, cinsel taciz, tecavüz girişimi ve zorla alıkoyma suçlamaları ile mahkemeye çıkarılan ve hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen 62 yaşındaki Fransız politikacının kefaletle serbest bırakılma talebi reddedilmiş ve Cuma gününe kadar tutukluluğunun devamına karar verilmişti. Strauss-Kahn’ın avukatı Benjamin Brafman mahkemenin bu kararını ''Hukuki mücadele daha yeni başladı’’ sözleriyle değerlendirdi.

''Roman Polanski efekti''

Ünlü yönetmen Roman Polanski 1977 yılında küçük bir kıza tecavüz suçlamasıyla yargılanmıştı
Ünlü yönetmen Roman Polanski 1977 yılında küçük bir kıza tecavüz suçlamasıyla yargılanmıştıFotoğraf: dapd

Fransa'da birçok siyasetçi, Strauss-Kahn’ın kefaletle serbest bırakılmamasını ve New York polisinin tutumunu eleştiriyor. Özellikle de IMF Başkanı’nın elleri kelepçeli bir biçimde hücresinden çıkarılıp mahkemeye götürülüşünü gösteren görüntüler, Fransa’da tepkiye yol açtı. Strauss-Kahn’ın mensubu olduğu Sosyalist Parti, gelecek yıl Sarkozy’e karşı cumhurbaşkanı adayı olarak göstermek istedikleri Kahn'a Amerikan kurumlarının yaptığı muameleyi ’’linç etme girişimi’’ olarak değerlendirdi. Amerikan medyası da Fransız politikacıya gereğinden daha katı davranılıp davranılmadığını tartışıyor. Tartışmalarda Strauss-Kahn gibi önemli bir kişiliğin uçaktan indirilip gözaltına alınmasının sıradışı bir uygulama olup olmadığı konu ediliyor. CNN’nin haber programına katılan eski savcı Linda Fairstein, bu soruyu ’Soruşturmayı yürüten Amerikan savcıları ve yargıçları Strauss-Kahn davasında, doğru olan tek şeyi yaptılar, yani aciliyeti olan bir suçlama nedeniyle onun ülkeden ayrılmasına izin vermediler''şeklinde yanıtlıyor.

Fransa ve ABD arasında iade anlaşması olmadığı için Amerikan savcıları, bir kez Fransa’ya gittikten sonra Strauss-Kahn’ı bir daha geri getirmek için hiçbir yol bulamamaktan endişe ediyor. Bu endişeye gazeteciler ''Roman Polanski efekti’’ adı vermeye başladı. Ünlü yönetmen Polanski de 1977 yılında küçük bir kıza tecavüz suçundan yargılanmış ama mahkumiyet kararı çıkmadan Fransa’ya gittiği için Amerikan adalet kurumları onu bir daha Amerika’ya getirtememişti.

Fransa'da komplo teorileri

Fransa’da ise bütün bunların birer komplo olduğu kanısı yaygın. Politikacılar, gazeteciler IMF Başkanı’nın başına gelenleri, Wikileaks'in kurucusu Julian Assange ile karşılaştırıp, böyle bir skandalın hem Wall Street’te hem de Fransa’da birçok kişinin işine yarayacağını tartışıyor. Sol liberal Liberation gazetesinde çalışan Antoine Guiral Strauss-Kahn ile nisan ayında yaptığı görüşmeden şöyle bahsediyor: ’’Buluşmamızda kendisine düzen kurulma ihtimalinden söz etmişti. Park yerinde bir tecavüz komplosundan bahsetmişti. Bunu yerine getimesi için birine 500 bin ila bir milyon euro teklif edildiğini söylemişti."

Verhaftung Strauss-Kahn Medien Frankreich
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

IMF Başkanı istifa edecek mi?

Strauss-Kahn’a yöneltilen suçlamaların hiçbiri henüz ispatlanmadı ama IMF’de, Avrupa’da ve tüm finans camiasında onun yerine gelecek adaylar konuşulmaya başlandı. Uluslarası Para Fonu’nun en önemli maddi destekçisi ABD de Straus-Kahn’a sırt çevirdi. Maliye Bakanı Timothy Geithner, Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, Strauss-Kahn’ın IMF’yi yönetecek durumda olmadığını, o nedenle de IMF icra kurulunun genel müdür olarak çalışacak bir ismi geçici olarak ataması gerektiğini belirtti. Avrupa'da da IMF Başkanlığı için Fransa Maliye Bakanı Christine Lagarde ve eski İngiliz Başbakanı Gordon Brown gibi isimler telafuz edilemeye başlandı.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir (DW, dpa, rtrd)

Editör: Ahmet Günaltay