Karzai - Bush buluşması

11 Eylül’den sonra ABD’nin terörizme karşı açtığı ilk cephe Afganistan olmuştu. Ama Irak’taki savaşın ardından Afganistan, kısa sürede gündemden düştü. Washington’da Karzai - Bush’un görüşmesinin ardından yapılan basın toplantısında yaşandığı gibi.

Afgan Devlet Başkanı Hamid Karzai ve Bush’un görüşmeleri ardından düzenledikleri basın toplantısında, Saddam Hüseyin’in 30 Haziran’dan sonra kimin elinde tutuklu kalacağı konusu hakim oldu. Bush, Saddam’ın Iraklılar’a teslim edileceğini, ama henüz bunun için bir tarih olmadığını söyledi.

Karzai’ye iki soru

Gazeteciler, Irak, Amerikan ekonomisi ve yaklaşan seçimlerle ilgili sorular sorarken, Karzai’i yöneltilen sadece iki konu vardı. İlki, El Kaide lideri Usame Bin Ladin ve Molla Ömer yakalanırlarsa nerede yargılanacakları, diğeri ise Karzai’nin savaş lordları ile işbirliği yaptığı iddialarına karşı tepkisinin ne olduğu idi.

Bu iki soruya da yanıt veren Karzai, Ladin ve Ömer’ın uluslararası suçlular olduğunu belirterek "Yakalandıklarında uluslararası toplumla görüşeceğiz ve yargılanmaları için uygun mekanizmayı bulacağız” diye konuştu. Karzai, savaş lordları konusunda ise bu kişilerin Sovyetler’e karşı Afgan direnişini göğüsleyen saygın liderler olduğunu belirtirken, iddia edilen tarzda bir olay olmadığını söyledi.

Afganistan’da uyuşturucu üretimi

ABD Başkanı Bush teröre karşı mücadeledeki ilk zaferin Afganistan’da yaşandığını belirtirken, Clinton dönemindeki Beyaz Saray Narkotik İzleme Sözcüsü Robert Weiner ise aksini savundu. Weiner, Bush ve Karzai’ın açıklamalarında afyon ve haşhaş üretimine son verecek bir plan ortaya koymamalarının görüşmenin eksik kalmasına neden olduğunu söyledi.

Amerikan narkotik bürosu kayıtlarına göre, Afganistan şu anda afyon üreticisi olarak dünyada yine birinci sırada. Weiner’ın teröristlerin para kaynağı olduğu sürece, terörün sona erdiğinden bahsetmenin bir hayal olduğunu ifade etti. Uzmanlar da paranın büyük kısmının Irak’ın yeniden yapılanmasına kaydırıldığına dikkat çekerek Afganistan’ın ihmal edildiğini savunuyorlar.