1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

060410 Katyn Russland Polen

7 Nisan 2010

Katyn katliamının 70'inci yıldönümünde, Rus ve Polonya başbakanları ilk kez birlikte anma törenine katıldı. 1940 yılındaki katliamda binlerce Polonyalı subay öldürülmüştü.

https://p.dw.com/p/MpNC
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Katyn katliamı, Polonya ve Rusya arasında yıllardır tartışılan bir konu. 1940 ilkbaharında, Stalin, Katyn civarındaki ormanlarda, 4 binden fazla Polonyalı subayı öldürtmüştü. Sovyetler onyıllarca bu toplu katliamı Almanlarla ilişkilendirmeye çalıştı. İlk kez 1990 yılında dönemin Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Michail Gorbaçov, sorumluluğu kabul etmişti. Ancak olayın Rusya tarafından bugüne dek yeterince soruşturulmaması, Polonyalılar'a sıkıntı veriyor. Varşova ile Moskova arasındaki ilişkileri geliştirmek adına, bu yıl katliamın 70’inci yıldönümünde, Rus ve Polonya başbakanları ilk kez Katyn’de birlikte anma törenine katıldı. Vladimir Putin ve Donald Tusk, farklı dinlere mensup din adamalarının dualarını dinleyip, hayatını kaybeden askerleri andılar.

İki lider birlikte andı

Rusya Başbakanı Putin’in Polonyalı mevkidaşını Katyn’e davet ettiği yönündeki haberler, bu yılın başında tüm Polonya gazetelerinin manşetlerinde yer alıyordu. İki ülkenin hükümet başkanları, 4 bin Polonyalı subay ve entelektüelin Sovyetlerce öldürülmesinin ardından geçen 70 yıl sonra, ilk kez kurbanları birlikte anmaya karar verdiler.

NO FLASH Katyn Mahnmal
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Putin'in bu yöndeki davetini kabul eden Polonya Başbakanı Donald Tusk, yine de büyük beklentilere kapılınmaması konusunda uyarıda bulunmuş ve "Bizim görüşümüz, hâlâ geleneksel Rus tarih anlayışından çok uzakta. Rus tarafınca dev bir adım olarak görünen şey, bizim tarafımızdan ortalama ya da çok küçük bir adım olarak değerlendiriliyor. Ama bu adımlar atılmalı, bu nedenle Başbakan Putin’in davetini memnuniyetle kabul ettim" diye konuşmuştu.

Rusya soruşturmaları durdurdu

Moskova, yıllarca bu suçtan Nasyonal Sosyalistleri sorumlu tuttu. İlk kez 1990 yılında, Michail Gorbaçov, yaşananların Sovyetlerin suçu olduğunu kabul etti. Katyn katliamının eksiksiz bir şekilde aydınlatılması gerekiyordu. Ancak yine de Moskova askeri savcılığı altı yıl önce, zaman aşımı ve bazı tarihi belgelerin devlet sırrı olduğu gerekçesiyle tüm soruşturmaları durdurdu. Tarihçi Andrey Przevoznik, Katyn konusunda tarihin çarpıtıldığını düşünüyor.

Przevoznik, "Aslında Rusya ve Polonya arasında bu konuda yıllardır diyalog yok. Soruşturmaların kapatılması ve savcıların, yaşananların bir soykırımdan ziyade normal bir suç olduğu yönündeki değerlendirmesi, esasında paranoyayı andıran bir tutum. Umarım dönüp dolaşıp aynı yere gelme durumu yakında sona erer" ifadelerini kullanıyor.

Katyn, Sovyetler Birliği’nin kitleler halinde katliam yaptığı yerlerden sadece biri. Stalin Rusya, Belarus, Polonya ve Ukrayna’nın farklı köylerinde toplamda 20 binden fazla Polonyalıyı öldürttü. Sovyetlerin o dönem, ülkenin geleceğini oluşturacak Polonyalı elitleri ortadan kaldırdığını belirten tarihçi Przevoznik, "Bunun Rusların suçu olduğunu söylemiyoruz. Hayır, bu komünistlerin suçuydu. Polonya o dönem, 123 yıl süren tutsaklık sonrası, büyük çabalarla tekrar ayağa kalkmıştı. Ve bağımsızlığa kavuştuktan 20 yıl sonra, ülkenin aydınları bir bir yok edildi. Bu büyük kayıp, sonuçları bugüne dek hissedilen bir dramdı" diyor.

Yıllarca babasının ölüm nedenini araştırdı

Massengräber von Katyn
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Rusya ormanlarındaki katliamın bir soykırım olarak kabul edilmemesi ve Belarus’ta öldürülen Polonyalıların isimlerinin bugüne dek kamuoyuna açıklanmaması, özellikle kurbanların torunlarına acı veriyor. 70 yıl önce infaz edilen Polonyalı subayın kızı Vitomila Jezierska da onlardan biri.

Jezierska, "Bu benim için her defasında üzücü bir tarih. Babasız geçen her gün ve sürekli gerçekleri aramak, sıkıntı verici bir durum. Öldürülen bir subayın kızı olarak, bu benim için üzücü ve acı verici. Bugüne kadar babam hakkında bulabileceğim mümkün olan her bilgiye ulaşmaya çalıştım" diyerek yaşadıklarını anlatıyor.

© Deutsche Welle Türkçe


Ludger Kazmierczak / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay