1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Koklamanın sırrı…

Ingun Arnold18 Temmuz 2006

Burnu koku almayan biri, yemeğin dibinin tuttuğunu, gaz borusunun gevşediğini ya da elektrik kablolarının yandığını fark edemez. Burnumuzun nasıl işlediğini yaklaşık 15 yıldır biliyoruz. Bu bilgileri borçlu olduğumuz insanlardan biri de Stuttgart Üniversitesi profesörlerinden Heinz Breer. DW'den Ingun Arnold’un haberi…

https://p.dw.com/p/AaNE
Her insan yaklaşık 350 farklı koku reseptörüne sahip
Her insan yaklaşık 350 farklı koku reseptörüne sahipFotoğraf: AP

Burnumuzdaki koklama hücrelerinde “reseptörler” var. Bunlar burnumuza gelen kokuları alıyor. Her insan yaklaşık 350 farklı koku reseptörüne sahip. Ama bu, sadece 350 kokuyu birbirinden ayırdedebildiği anlamına gelmiyor. Bu kadar çok sayıda reseptör bulunmasının nedeni, kokuların moleküler yapılarının çok karmaşık olması. Stuttgart Üniversitesi Nörofizyoloji Profesörü Heinz Breer, her reseptörün bu moleküllerin belirli bir kısmını deşifre ettiğini anlatıyor.

Beyin ya da omurilikteki sinir hücrelerinin aksine, burundaki sinir hücreleri neredeyse korumasız şekilde bulunuyor. Çok aktif olan bu 30 milyon hücre, dört haftada bir yenileniyor. Her biri belli kokuları algılayan bu hücrelerin işbirliğiyle binlerce koku deşifre ediliyor.

Kokuyu beyin tanımlıyor

Tıpkı okuma sırasında olduğu gibi: Alfabenin 29 harfini tanıyan ve kelime dağarcığı yeterince büyük olan herkes her metni okuyabiliyor. Bir koku molekülü de bir harf gibi. Birçok harfin kelimeleri oluşturması gibi, birçok koku molekülü de bir kokuyu oluşturuyor. Burundaki reseptörlerin aldığı bilgiler beyinde inceleniyor. Sonra beyin, kokuyu tanımlıyor.

Heinz Breer, burnun aldığı kimyasal duyumların, beynin algıladığı elektrik sinyallerine nasıl dönüştüğünü araştırıyor. Bu çalışmaları sayesinde sekiz yıl önce Alman Araştırmacılar Topluluğu’ndan yaklaşık 1,5 milyon Euro tutarında bir de ödül aldı. Breer, bu ödülü araştırmalarını geliştirmek için kullandıklarını belirtiyor.

Koku ve tad

Ancak çalışmaları Nobel ödülünü kazanmaya yetmeyen Breer, şimdi Breer’in araştırma laboratuvarında kokuyla tad arasındaki ilişki araştırıyor. İnsan çok aç olduğu zaman herşeyin daha iyi koktuğunun tartışmasız bir gerçek olduğunu belirten Breer, “Bunun büyük ölçüde beynin değerlendirmesiyle ilişkili olması tabii ki olası. Fakat sensörün kendisinin de bunda önemli bir rol oynuyor olması anlamlı” diyor.

Çünkü ancak iyi kokan birşeyin tadı da güzel oluyor. Neyin iyi, neyin kötü koktuğunu, çürük yumurtanın kötü, taze ekmeğin iyi koktuğunu insan koklama deneyimiyle öğreniyor. Çünkü insan dili, yemeğin tatlı, ekşi, tuzlu ya da acı olduğundan fazla herhangi bir bilgi elde edemiyor. Oysa dünyada binlerce koku var.