1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Komşularla ilişkilerde yeni politika

23 Mayıs 2011

Birbirlerini “her koşulun dostu” olarak nitelendiren Çin ve Pakistan, diplomatik ilişkilerinin 60'ıncı yılını kutluyor. Pakistan ABD ile ilişkilerin gerginleştiği dönemde diğer komşularla ilişkileri geliştirmek istiyor.

https://p.dw.com/p/11MFp
Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ve Çin Başbakanı Wen Jiabao
Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani ve Çin Başbakanı Wen JiabaoFotoğraf: picture alliance/dpa

ABD-Pakistan ilişkileri sadece birkaç hafta içinde büyük bir zarar gördü. Zaten varolan karşılıklı güvensizlik duygusu, Amerikan özel güçlerinin ay başında El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonu düzenlemesinden bu yana daha da arttı. Washington yönetimi, İslamabad’ın terörle mücadelede elinden geleni yapmadığı suçlamasıyla hemen Pakistan’ı hedef gösterdi. Oysa Çin, hızlı bir hamleyle Pakistan’a destek çıktı.

China Pakistan Wen Jiabao
Fotoğraf: AP

Peki, Çin ve Pakistan bu yıl yakın diplomatik ilişkilerin 60’ıncı yılını kutluyor olsa da bu iki ülkenin dostluğu, liderlerin sergilediği kadar olumlu mu? Amerikalı uzmanlar bu konuda çok emin değiller. Washington merkezli Brookings Enstitüsü’nün Çin uzmanı Jonathan Pollack, özellikle Müslüman Uygur topluluğu konusunda Çin’in de bazı endişeleri olduğunu kaydediyor. Ancak Çin liderlerinin zorlu partnerlere karşı çok farklı bir yaklaşımları var: “Pakistan’daki belirsizlik ve istikrarsızlık, iktidardaki hükümetin hassas doğası, tüm bunların Çinlileri büyük oranda endişelendirdiğini kabul ediyorum. Ancak Çinliler halka bu tür konularla gitmekten hoşlanmaz. Sadece Pakistan konusunda değil. Ayrıca uzun süreli ortaklarını aleni bir eleştiri olarak kabul edilebilecek bir duruma maruz bırakmazlar ya da bu çok enderdir. Eğer sorunları varsa bunu onlarla özel olarak tartışırlar.”

Çin ABD'nin yerini alabilir mi?

Pakistan’ın mali yardım konusunda Çin’e ABD’den daha fazla güvenmek istemesinin bir nedeni bu olabilir. Ancak Brookings Enstitüsü’nde Güney Asya uzmanı olarak görev yapan Stephen Cohen, Çin’in ABD’nin yerini alamayacağını düşünüyor.

Cohen, “Çinliler, Pakistan’ı her zaman Ortadoğu’ya bir ulaşım noktası olarak kullandı ve bu Çinliler için değerli. Ancak ciddi bir ekonomik kalkınma ya da demokrasinin teşvik edilmesi ya da Pakistan politikasının normalleştirilmesi konularında Çin kesinlikle bir karışmama politikası izliyor ve Pakistan da bu durumu takdir ediyor. Amerikalılar tarafından azarlanmaktan yoruldular" diyor.

Pakistan Başbakanı Çin'e teşekkür etti

Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, dört günlük Çin ziyaretine çıkmadan önce yaptığı açıklamada, Pakistanlıların, Çin’in tüm zorlu durumlarda yanlarında bulunduğu gerçeğini takdir ettiklerini belirterek Pekin yönetimine şükranlarını ifade etmişti.

Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun 2010 yılında Pakistan meclisinde konuşma yaptı
Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun 2010 yılında Pakistan meclisinde konuşma yaptıFotoğraf: picture-alliance/dpa

Pakistanlı gazeteci İmtiyaz Gül de bu görüşleri paylaşıyor. Gül, Pakistan-Çin ilişkilerinin Pakistan-ABD ilişkilerinden belirgin şekilde daha farklı olduğuna inanıyor: “Pakistan’ın Çin’e her zaman dost bir ülke olarak davrandığını düşünüyorum. Pek çok güç durumda, Çin, Pakistan için tek dost olarak kaldı. Oysaki pek çok konu hakkında ABD’liler tarafından verilmiş sözlere dayanan uzun bir tarih var. Ayrıca ABD, Pentagon ve CIA’den sürekli öne sürülen iddiaların da Pakistan’daki Amerikan karşıtlığı duygusunu körüklediğini düşünüyorum.”

Denge politikası önerisi

Pakistanlı dış politika uzmanları ise ilişkileri dengelemesinin Pakistan için en iyisi olduğuna inanıyor. Pakistan’ın dışişlerinden sorumlu eski Devlet Bakanı Tanvir Ahmed Han, Pakistan’ın ABD ile ilişkiler konusunda zor durumda olduğunu söylüyor.

Han, “Pakistan geçtiğimiz 10 yıl boyunca büyük oranda ABD ve Batı’ya güvendi. Şu anda ABD ile ilişkiler çok iyi değil ve doğal olarak Pakistan Meclisi ve kamuoyunda, Pakistan’ın diğer ilişkilerini de güçlendirmesi gerektiği yönünde bir talep var. Ayrıca işgal edildiğimiz ve bunca zaman sadece ABD’ye güvendiğimiz yönünde bir kamuoyu algısı söz konusu" ifadelerini kullanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sarah Berning / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa