TÜR1304 Wege aus der Krise

Kamuoyu araştırmaları krizin fazla harcama yapmaktan çekinen tüketicinin zamanını artık daha çok evlerinde geçirdiğini ortaya koyuyor. Tüketiciler, mevcut mali durum karşısında alternatif eğlence ve tatmin yollarına başvuruyor. Bu alternatiflerin başındaysa artık daha fazla tüketilen çikolata ve şekerlemelerle eş ve dostlarla oynanan kızmabirader, borsa-monopoly ya da tabu gibi oyunlar geliyor. DW'den Heiner Kleist, Berlin’deki şekerleme dükkânlarını ziyaret etti:

Berlin'de, çeşit çeşit şekerleme ve çikolataların satıldığı bir dükkândayız. Kahverengi ve bejin farklı tonlarındaki çikolataları ışıklı camekânın arkasına yerleştiren Pauline Mahlow, krize en iyi çözümün belki de çikolata olduğunu söylüyor:

“Çikolata insanı mutlu eder. Örneğin kriz yüzünden mutsuzsanız, belki bir parça çikolata yemelisiniz” diyen Mahlow, sözlerini “Kim bilir belki o zaman dünya gözünüze farklı görünür” diye sürdürüyor.

Hoş kokulu ve insanın iştahını kabartan Berlin’in merkezindeki bu şekerleme dükkânı, krize karşı önlemini metrelerce yükseğe uzanan çikolata dolu raflar ve farklı ebatlardaki rengârenk şekerleme dolu kavanozlarla almış görünüyor. Dükkandan dışarıya adımınızı attığınızda işsizlik, kısa mesaiden mustarip insanlar yeni konjonktür paketleriyle krize çare arayan politikacılarla karşılaşmak mümkün. Ancak içerideki çikolata dağları adeta mali kriz için hazırlanmış siperleri andırıyor. Mali kriz günlerinde cüzdanına eli gitmeyen vatandaşlarsa dükkândaki kalabalığa bakılacak olursa çikolatadan feragat etmeye niyetli değil.

"Tarih tekerrür ediyor"

Pauline Mahlow müşterilerden birine 200 gr. bitter çikolata tartarken, tezgâhtarın yanı başında duran 60 yaşındaki dükkân sahibi Jürgen Rausch mali krizden etkilenmemişe benziyor. Rausch, "Aslında içinde bulunduğumuz durum oldukça heyecan verici. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemin tekrarını yaşıyor gibiyiz. İnsanlar ne zaman kötü durumda olsalar, daha fazla çikolata tüketiyorlar. Bu bir alternatif tatmin aracı gibi bir şey. Bunu dükkânımızın cirosundan da fark etmek mümkün. Hem bu dükkandaki hem de Aşağı Saksonya’daki dükkan ve imalathanelerimizde satışlar ve üretimimiz arttı.” diyor.

Oyuncakçıların da yüzü gülüyor

Mali krizin yüzünü güldürdüğü başka bir grupsa oyuncakçılar. Zira kamuoyu araştırmaları mali kriz yüzünden insanların giderek evlerinde daha fazla zaman geçirdiklerini ve sıkıntılarını çevrelerindeki eş ve dostlarıyla oyunlar oynayarak attıklarını ortaya koyuyor. Berlinli oyuncak dükkânları da bu tezi destekler nitelikte. Zira dükkânlar müşteriden geçilmiyor. Kentin en işlek caddesindeki bir oyuncak dükkânında yeni gelen oyun kutularını raflara itinayla dizen Christian Seipelt, “işlerimiz yolunda gidiyor” diyerek ekliyor:

“Krizle birlikte umutlandığımızı söylemek mümkün. Çünkü hem umudumuz hem de gözlemimiz, insanların oyunlara daha çok para harcadığı yönünde. Çünkü artık evde daha fazla zaman geçiriyorlar. Diğer eğlence alternatifleri pahalı geliyor. Neticede oyunlar eğlenceli boş zaman alternatifleri.”

Seipelt, mali krizin satışlarına olumlu yansıdığını belirterek, bu yılki Uluslararası Nürnberg Oyuncak Fuarı'nda da katılımın yüksek olduğunu ve sektörün önümüzdeki dönemde de satışlarını artıracağından yola çıktığını vurguluyor.

Heiner Kiesel / Çeviren: Meltem Karagöz

Editör: Nihat Halıcı