1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kuş gribi dünyayı tehdit ediyor

Silvia Oster26 Temmuz 2005

Kuş gribi sadece hayvanların değil, insanların da ölümüne neden oluyor. 2003 yılından bu yana, 50’den fazla kişi, kuş gribinden yaşamını yitirdi. Daha geçen hafta Endonezya’da kuş gribi üç kurban aldı. Rusya’da da virüs yayılmaya başladı. Kuş gribi virüsünün insanlarda görülen grip virüsüyle karışması durumunda dünyayı büyük ve ölümcül bir grip salgını bekliyor.

https://p.dw.com/p/AaXM
Kuş gribinin yayılmasından korkuluyor
Kuş gribinin yayılmasından korkuluyorFotoğraf: AP

Kuş gribi, sadece güneydoğu Asya için değil, tüm dünya için ciddi bir tehdit. Sağlık uzmanları, kuş gribine yol açan H5N1 virüsünün, grip virüsüyle karışmasında, yani mutasyonu uğramasından endişe ediyor. Dünya Sağlık Örgütü Basın Sözcüsü Dick Thompson, kaygılarını şöyle dile getiriyor:

"Kuş gribi virüsü, grip olan bir insana veya domuza bulaşabilir, iki virüs aynı hücreye saldırabilir. Bu iki virüs birbirine karışabilir. Yani virüsler gen değiş tokuşu yapabilirler. Böylece kuş gribinin daha agresif hale gelmesi mümkün. İnsandan insana, normal grip gibi, daha çabuk bulaşabilir. Kuş gribini tehlikeli yapan, hemen belirti göstermemesi."

Gözler Güneydoğu Asya'da

Bu nedenle Güneydoğu Asya, Dünya Sağlık Örgütü’nün yakın takibi altında. Virüs giderek yayılıyor. Endonezya’daki ölümler ve Rusya’da da görülmesinden sonra, Dünya Sağlık Örgütü, altı aşamalı uyarı şemasında, üçüncü aşamaya gelindiği duyurdu. Thompson, kuş gribi virüsünün mutasyona uğramasının an meselesi olduğunu söylüyor.

Olası bir kuş gribi salgını felaket olur. Tıp dergisi Nature’e göre, dünya nüfusunun yüzde 20’si kuş gribine yakalanabilir. Ve her dört hastadan biri ölebilir. Bu yüzden birçok ülke, kuş gribine karşı ilaç stoklamaya başladı. Ama şu anda kuş gribine karşı kullanılan ilaçların, mutasyona uğramış virüsü karşı da etkili olup olmayacağı bilinmiyor. Thompson şöyle konuşuyor:

"Her ülke kendi riskini hesaplayarak ne kadar ilaç alcağına kara vermeleri. Ama şu bir gerçek ki, hiçbir ülkenin stokları yeterli değil. Dünya Sağlık Örgütü olarak biz bu konuda ancak danışmanlık hizmeti verebiliriz."

Almanya'da alınan önlemler

Almanya da, olası bir grip salgınına karşı önlem alan ülkelerden biri. 2001 yılında, Robert Koch Enstitüsü’nde ’İnfluenza Salgın Planlaması’ adı altında, uzmanlar bir çalışma grubu oluşturuldu. Bu grubun tavsiyesi üzerine, eyaletler toplam 52 milyon euroluk grip ilacı siparişi verdi. İnfluenza salgın planlaması çalışmasını yürütenlerden biri, biyolog Dr. Horst-Gerhard Baumeister, grubun amacının, olası bir salgın durumunda, virüsün yayılmasını önlemek olduğunu anlatıyor:

"Esas olan virüsün yayılmasını önlemek. Özellikle ilk vakalar görüldükten sonra, virüs başkasına bulaşana kadar olan aradaki süreyi uzatmayı amaçlıyoruz. Çünkü bu süre içinde belki bir alış geliştirilebilir."

Hastalık Almanya'ya yayılırsa

Almanya’da, olası bir salgın durumunda, nüfusun yüzde 10’unun hastalanacağı tahmin ediliyor. Baumeister, Alman halkının bu konuda bilinçli olduğunu söylese de, bununla birlikte insanların aşı yaptırtmalarının önemli olduğunu vurguluyor. Şimdiye dek, risk grubundakilerin sadece yüzde 30’unun aşı yaptırttığını kaydeden biyolog, Almanya’da kuş gribi salgının görülme olasılığının yüksek olmadığını, ancak her yıl riskin arttığını belirtiyor.

Büyük grip salgınları, grip virüsünün genetik yapılarının değişime uğraması ile insanların bu virüse karşı çok veya hiç bağışık olmaması nedeniyle, genelde her 20 ila 30 yılda bir görülüyor. 1918 - 19 yıllarındaki İspanyol Gribi salgını, ortalama 30 milyon kişinin ölümüne yol açmıştı.