1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kuzey yarım kürede kuraklık tehdidi

Volker Mrasek1 Kasım 2005

Güney Avrupa az yağışlı bir yaz geçirdi. Sonuçta, Akdeniz’de benzeri az görülmüş bir kuraklık meydana geldi. Peki gerçekten de bu kuraklık, iklim değişikliğinin bir kanıtı mı? Alman Radyolar Birliği’nden Volker Mrasek araştırdı...

https://p.dw.com/p/AaU9
Bu yaz Avrupa'nın güneyinde kuraklık yaşandı
Bu yaz Avrupa'nın güneyinde kuraklık yaşandıFotoğraf: AP

İspanya ve Portekiz’de kuraklık, Fransa’da can alan aşırı sıcaklar... Avrupa olağanüstü bir yazı geride bırakırken, hava ve iklimdeki değişiklikler kaygı yaratıyor. Bilim adamları ise neden böyle sıcak ve kurak bir yaz yaşandığını araştırıyor. Bu bilim adamlarından biri de Coğrafya Uzmanı Alexander Lotsch.

Dünya Bankası’nın Kalkınma Araştırma Bölümü’nde görevli olan Lotsch, bu yaz sadece Avrupa’da kuraklık yaşanmadığına, dünyanın çeşitli bölgelerinde de kuraklığın görüldüğünü belirterek, “Kuzey Amerika, Avrupa, Orta Asya ve özellikle de Kuzeydoğu Asya’da görülen bir hadiseydi. Eski Sovyet ülkeleri. Çin’in kuzeyi, Kazakistan kuraklığın uzandığı ana eksendi“ diye konuştu.

Veriler karşılaştırıldı

Lotsch ve meslektaşları, bu verileri uzaydaki gözlem uydularının yardımıyla derledi. Özel ölçüm aletleriyle donatılmış bu uydular, belirli bir alanda yetişen bitkilerin durumunu tespit edebiliyor. Uzmanlar, 1999-2002 yılları baz alarak uyduların gönderdiği bilgileri, yerdeki meteoroloji istasyonlarının verileriyle karşılaştırdı.

Uzay ve yeryüzündeki ölçümlerin birebir örtüşmesi ise uzmanları şaşırtan sonuç oldu. Araştırmasındaki yeni olan yönün, sorunu ilk defa gerçek boyutlarıyla gözler önüne sermesi olduğunu belirten Lotsch, “Yani kuraklık kıtalar boyunca uzanıyor. Ayrıca ben araştırmamla, bunun jeofiziksel bir süreç olduğunu gösterdim“ açıklamasında bulundu.

İklim olaylarının baş aktörü okyanuslar

Araştırmaya göre, kuraklığı tetikleyen ve iklim olaylarının baş aktörü olan okyanuslardı. Okyanusların ısınması veya soğuması, atmosferdeki hava sirkülasyonunu, iklimi ve dolayısıyla hava şartlarını etkiliyor. Buna en iyi örnek ise Büyük Okyanus’daki El Ninyo ve La Ninya’nın karışılıklı ‘atışması’.

Büyük Okyanus'ta deniz yüzeyindeki suların anormal derecede ısınması anlatmak için El Ninyo terimi kullanılırken, La Ninya, Büyük Okyanus sularının sıcaklığında yaşanan dramatik düşüşleri simgeliyor. El Ninyo ve La Ninya, birkaç yıllık periyodlarda değişiyor. Ve şu sıralar La Ninya’nın hakimiyeti söz konusu.

Söz konusu sıcak - soğuk döngüsü, yerkürenin en önemli iklimsel anormalliği. Bu iniş ve çıkışlar, dünyanın herhangi bir noktasında, iklimde değişikliğe sebep olabiliyor. Ve buna göre, 2000 yılı civarındaki görülen kuraklığın sebebi de El Ninya’ydı. Hindistan ve Filipinler arasında, Büyük Okyanus’ta ciddi bir ısınma meydana geldiğini kaydeden Lotsch, Atlantik Okyanusu’nda da benzer ısınma ve soğumalar yaşandığını ve bunlar birbirlerini güçlendirdiğini kaydetti.

Neden küresel ısınma mı?

Peki tüm bu olup bitenler tesadüf müydü, yoksa küresel iklim değişikliğinin bir sonucu muydu? Bunun cevabını kimse kesin olarak bilmiyor... Ama bilim adamları, küresel ısınmanın iklim ve hava şartlarını değiştirdiğini, gelecek yıllarda kuraklığın daha sık görüleceğini söylüyor.