Lampedusa mülteci kampı artık boş

Başta Afrikalılar olmak üzere çoğu yoksul ve aç insan, Avrupa’da yaşamayı bir kurtuluş olarak görüyor. İtalya`nın Lampedusa Adası ise hayatlarını tehlikeye atıp botlarla yola çıkan çoğu insan için Avrupa’daki ilk duraktı. Ancak İtalya, mülteci sorunuyla başa çıkabilmek için birkaç ay önce Lampedusa'daki mülteci kampını boşalttı. Ayrıca Libya ve İtalya arasında yapılan anlaşma gereği, Libya, kaçak göçmenleri yakalayıp Afrika’ya göndermekle yükümlü. Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana botlarla gelen göçmenlerin sayısı gözle görülür bir şekilde azaldı. Öte yandan Lampedusa’daki kampın önümüzdeki ilkbaharda kapatılıp bir müze haline dönüştürülmesi hedefleniyor.

“Lampedusa ara duraktı”

Lampedusa’nın küçük kilisesinde, Noel konseri veriliyor. Şarkıda oldukça neşeli mesajlar yer alıyor. Ancak çok sayıda açlık çeken, mülteci ve sürgündeki kişinin, Lampedusa’dan kurtuluş kapısı olarak gördükleri Avrupa’ya ulaşma umutları söndü. Aylardan beri artık gelmiyorlar; daha doğrusu gelemiyorlar. Yıllardır bu küçük adada insan haklarını savunan Giusy Nicolini, “Bu durum, artık mültecilerin var olmadığı anlamına gelmiyor“ diyor ve ekliyor:

"Çoğu yolda öldü, diğerleri alternatif yollar bulmaya çalıştı. Bir şekilde buraya ulaşmayı başaranlarsa Lampedusa’da barındırılmayıp, geri gönderildi. Yolda kaç kişinin boğulduğunu ise kimse bilmiyor, dolayısıyla bu insanlar istatistiklerde görülmüyor."

Adadaki kilisenin rahibi Don Vincent, oldukça iri yapılı biri. Dört yıldır bu küçük adada yaşayan Tanzanyalı Don Vincent, Lampedusa’daki göçmenlerin hiçbir zaman rahatsız edilmediklerini belirtiyor:

"Lampedusa, her zaman pratikte fark edilmese de sadece bir ara duraktı. Limanda teslim alınıp mülteci kampına götürülüyorlardı. Burası, anakaraya yani İtalya’ya gönderilmeden önce bir kaç gün ya da birkaç hafta kaldıkları yerdi. Burada kalan tek göçmen benim.“

Askerler geçim kaynağıydı

Lampedusa’da tuhaf bir durgunluk hâkim. Deniz genellikle dalgalı. Az sayıdaki sahil güvenlik botu, aylardır demir atmış şekilde bekliyor. Çünkü Avrupa'ya kaçma girişiminde bulunan insanlar, artık Libya kıyıları açıklarında savaş gemilerince yakalanıyor. Bu yılın başında Lampedusa’da konuşlandırılan binden fazla polis ve askerin büyük bir bölümü de geri çekildi. Bu, otel sahibi Rina d’Amore için bir üzüntü kaynağı; çünkü güvenlik güçlerinin gitmesiyle geçim kaynaklarını da kaybetmişler:

"Güvenlik güçleri sayesinde çok iş yapmıştık. Şimdi sadece çok sayıda otel değil, dükkân ve restoranlar da kapandı.“

Balıkçılar da silahlandı

Bir kaç ay öncesine kadar yaklaşık 2 bin insanın bir araya toplandığı kampta şimdi ölüm sessizliği egemen. Sadece demir kapıların ardında tek başına nöbet tutan bir askere rastlıyoruz:

"Artık burada tek bir göçmen bile yok. Personel dört beş kişiye indirildi. Acil bir durum için, hani olur da yine bir bot gelirse diye.“

Acil durumlar için Lampedusa’daki balıkçılar da silahla donandı. Paolo da onlardan biri:

"Libya ile yapılan anlaşmanın yerine getirilip getirilmeyeceğini bekliyoruz. Öyle görünüyor ki, Kaddafi’nin gönlünü yaptığımız sürece, botlarla kimse gelmiyor. Peki ya İtalya O’na yüz vermezse ne olacak?“

© Deutsche Welle Türkçe

Karl Hoffmann / Çeviren: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa