1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Le Carre'nin kötü adamı "ABD"

DW10 Mart 2004

İngiliz yazar John le Carre’nin son romanı Absolute Friends - Mutlak Dostlar adlı romanında ABD’ye ateş püskürüyor. Daha önceki romanlarında eski Sovyet dönemini eleştiren yazarın şimdiki hedefi neo-muhafazakar olarak tanımladığı ABD...

https://p.dw.com/p/AamG
İngiliz yazar John le Carre'nin son romanı "Mutlak Dostlar"...
İngiliz yazar John le Carre'nin son romanı "Mutlak Dostlar"...Fotoğraf: BilderBox

Bir yıl önce bir gazetede yayınlanan makalesinde Amerikan dış politikasını sert dille eleştiren İngiliz yazar John le Carre’nin son romanının ne yönde olacağı tahmin edilebiliyordu. Roman yazmaya başlamadan önce iki yıl İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan ve ardından Soğuk Savaş dönemindeki casus romanlarıyla tanınan 72 yaşındaki yazar 400 sayfalık 19’uncu romanında dünyanın tek süper gücüne ateş püskürüyor.

Roman, 50 yıllık bir yaşam hikayesini, sırlar ve yalanların, fikir ve kuşkuların, dostluk, sadakat, güven ve aynı zamanda hıyanetin öyküsünü anlatıyor. Ve yazar Le Carre’nin hayata bakışını.

"Mutlak Dostlar" kim?

Romanın büyük bir bölümü Almanya’da geçiyor. Romana adını veren "Mutlak Dostlar", İngiliz Ted ile Alman Sascha’dır. 60’lı yıllarda Berlin’de yaşanan öğrenci gösterilerinde birbirleriyle karşılaşırlar. Ted, bir binbaşının oğludur, Cüsseli, yaşama aç, saf ve gideceği yönü bilmeyen biridir. Sascha ise tutkulu bir solcudur, küçük, çelimsiz, topallayarak yürüyen ama vahşi anarşist fantazilere sahip bir gençtir. Ted ile Sascha arasında karmaşık, gerilimli bir arkadaşlık başlar...

Le Carre, bu romanla tüm sanatçıların karşılaşabileceği en büyük riski almış oldu. Irak Savaşı başlamadan önceki gece Amerika’yı çılgınlıkla suçladığı ve Bush yönetimine de cunta diye sövdüğü andan itibaren, herkes çıkaracağı kitabı bir roman değil, bir siyasi demeç bekler gibi bekledi. Kitaba tarafsız gözle bakıldığında, yazarın hükümet ve gizli servislere yönelik ifadelerinin 40 yıllık kariyerinde önceki ifadelerinden daha ağır olduğu söylenemez.

”Vermek istediğim mesajı verdim"

Ancak Amerika ve İngiltere’deki siyasi elitin günümüzde her tür eleştiriye karşı daha kırılgan hale gelmiş olması nedeniyle roman, Atlantik’in iki yakasında da hemen öfkeye ve eleştirilere yol açabiliyor. Vermek istediği siyasi mesajı verdiğini söyleyen Le Carre, "Sovyet totalitarizmini de sert dille eleştirdim. Ancak şu an sözkonusu olan totaliter kapitalizmdir’’ diyor. Le Carre Alman Der Spiegel dergisinde yayınlanan röportajda, ‘’Benimki, Soğuk Savaş dönemini yaşamış ve şimdi herşeyin tekerrür ettiğini gören bir insanın ümitsizliğidir’’ şeklinde konuştu. Asıl adı David Cornwell olan John Le Carre, yeni kitabını bir siyasi bilim-kurgu diye niteliyor. Le Carre, düşüncelerini şöyle özetliyor:

”Amerika’daki büyük medyanın, siyasi alana hakim olan neo-muhafazakar cuntayı mutlak şekilde takip ettiği bugünkü eğilimin maskaralığa dönüştüğü bir noktayı anlatıyorum. Bu neo-muhafazakarlar, istediklerini uyguluyor, bütün Ortadoğu’da ve fiilen dünyadaki siyaset ve maceracılığın tek amacı olarak İsrail’i tayin ediyorlar. Antisemitizmle suçlanmadan İsrail sorunundan söz edemememiz kesinlikle iğrenç."

"Kötü adam" Amerika

Amerika’daki kendi deyimiyle neo-muhafazakar cuntanın İsrail’i esas alan küresel siyasetinden söz eden John Le Carre, Soğuk Savaş dönemindeki casus romanlarında Sovyet tehdidinin, KGB’li kötü adamların halk nezdinde ilgi gördüğünü, ama şimdi kötü adam olarak Amerika’yı seçmesinin aynı karşılığı bulmayacağını belirtiyor.