1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1802 Unruhen Reax

18 Şubat 2011

Tunus ve Mısır’daki halk ayaklanmalarının ardından Libya ve Bahreyn’de değişim isteyen on binlerce kişi, güvenlik güçlerinin sert müdahalesine karşın gösterilerini sürdürüyor. Libya'da24 gösterici yaşamını yitirdi.

https://p.dw.com/p/10JOf
Fotoğraf: dpa

Arap ve İslam dünyasında protestolar dalga dalga yayılıyor. Libya, Bahreyn ve Irak'taki gösterilerde çatışmalar çıkması, ölü ve yaralı sayısının artması ise uluslararası toplumu endişelendiriyor. Almanya, yönetimlere itidal çağrısında bulunurken, barışçıl gösteri düzenleyenlere karşı şiddet kullanılmaması uyarısında bulundu.

Libya'nın ikinci büyük kenti Bingazi'de polis ile göstericilerin arasında çıkan son çatışmalarda, 7 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çarşamba ve Perşembe günkü olaylarda en az 24 kişinin yaşamını kaybettiğini açıkladı. Güvenlik kuvvetlerinin sert müdahalesine rağmen göstericiler sabah saatlerinden itibaren yeniden Bingazi sokaklarında eylemlerine başladı. Kentin başlıca caddeleri ve önemli binaların etrafında askeri birliklerin önlem almaya başladığı belirtiliyor.

Körfez ülkesi Bahreyn'de de Şiilerin protestolarının kanlı bir şekilde bastırılmasının ardından gerginlik sürüyor. Gösterilerde ölenler için düzenlenecek cenaze törenlerinde olayların büyümesinden endişe ediliyor. 3 kişinin öldüğü 200'den fazla kişinin yaralandığı gösterilerin ardından başkent Manama’da sokaklarda ordu birlikleri görev yapıyor.

Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yönetim karşıtı gösterilerde de en az iki kişi yaşamını yitirdi, 47 kişi yaralandı. Bazı göstericilerin Süleymaniye kentinde Kürdistan Demokratik Partisi binasına saldırmasının ardından, bir başka grup da Erbil'deki Goran hareketinin ofisini ateşe verdi.

Almanya'dan itidal çağrısı

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Arap ve İslam dünyasındaki yönetimlere itidal çağrısında bulunurken, demokratik talepleri desteklediklerini vurguladı. "Tunus ve Mısır’da alevlenen özgürlük ateşinin diğer ülkeler ve bölgelere yayıldığı görülüyor” diyen Westerwelle sözlerini şöyle sürdürdü:

“Federal Alman Hükümeti’nin en önemli önceliği sözkonusu hükümetlere şiddete başvurulmaması gerektiğini açıkça söylemek. Hükümetimiz için kamu kurumlarının, göstericilerin ve gösterilerin güvenliğini sağlamak ve şiddet uygulanmaması en önemli konular. Biz bölgedeki muhataplarımıza bunu açıkça ifade ediyoruz.”

BM'den yönetimlere uyarı

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Bahreyn ve Libya'da yaşanan olayların ardından New York'ta sert bir açıklama yaptı."Barışçıl göstericilere ve gazetecilere şiddet uygulanmamalı” diyen Ban, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buna derhal son verilerek sorumluların yargı önünde hesap vermesi sağlanmalı. İnsan haklarına saygı bir yükümlülüktür. Tüm taraflara itidal çağrısı yapıyorum. Birleşmiş Milletler bölge ülkeleri liderlerine halkların beklentilerine dikkatle kulak vermeye ve meşru taleplerine de yanıt vermeye davet etmektedir.”

Genel Sekreter, liderlere “Mısır ve Tunus’ta yaşananları göz önünde bulundurun, ders çıkarın ” diye seslenirken Birleşmiş Milletler’in demokratik sistemlerin geliştirilmesine destek vermeye hazır olduğunu duyurdu.

AB: Yönetimler, muhalefetle görüşmeli

Avrupa Birliği’nin Dış Politika ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da özellikle Bahreyn ve Yemen yönetimlerine “Şiddete son verin” çağrısını yaptı ve halklarının barışçıl bir şekilde ifade ettiği talepleri bastırmak yerine dikkate almak gerektiğini vurguladı. Ashton ayrıca liderlerden muhalefetle derhal diyalog masasına oturulmasını talep etti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP/Reuters/dpa, DA/AŞ/BK