1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lizbon Antlaşması’yla ilgili tartışmalar alevlendi

Marcel Fürstenau/DW, afp12 Şubat 2009

Almanya, Lizbon Antlaşması olarak da bilinen AB Reform Antlaşması'nı tartışıyor. İrlanda’daki referandumda reddedildikten sonra şimdilik rafa kaldırılan Antlaşma, Almanya’da da mahkemelik oldu.

https://p.dw.com/p/GsjB
Fotoğraf: AP

Sol Parti meclis grubu ve Hristiyan Sosyal Birlik milletvekili Peter Gauweiler tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülen Antlaşma ile ilgili olarak taraflar iki gün boyunca dinlendi. Kararın önümüzdeki aylarda açıklanması bekleniyor. Hükümet, Antlaşmaya tam destek verirken, karşıtları, Lizbon Antlaşması’nın yeterince demokratik olmadığı ve ulusal parlamentoların gücünü elinden aldığı görüşünde.

Alman Federal Meclisi, AB kurumlarında köklü yapısal reformlar öngören Lizbon Antlaşması’nı Nisan ayında ezici çoğunlukla onaylamıştı. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yapılan oylamada milletvekillerinin yüzde 90’ına yakını Lizbon Antlaşması’ndan yana oy kullanmış, meclis grubu olarak sadece Sol Parti Antlaşmaya karşı çıkmıştı. Sol Parti’nin eleştirdiği temel noktalar, çoğu Avrupa ülkesinde referanduma gidilmemesinden kaynaklanan meşruiyet eksikliği, sosyal temel haklar ile ilgili yargıya gitme imkânı bulunmaması ve silahlanmanın devam ettirilmesi.

Deutschland Verfassungsgericht Medien Cicero Richter
Fotoğraf: AP

Federal Anayasa Mahkemesi tarafları dinledi

Sol Parti meclis grubu ile Hristiyan Sosyal Birlik Partisi milletvekili Peter Gauweiler’in başvurusu üzerine konu Anayasa Mahkemesi'nin gündemine geldi. İki gün boyunca tarafları dinleyen Mahkeme, Antlaşmayla ilgili eleştirel sorular da yöneltti. Yargıç Udo Di Fabio, Federal Meclis’in kendine ait yeterli hareket alanı kalıp kalmayacağının ve AB’de demokratikleşmenin uyum süreciyle paralel gelişip gelişmediğinin sorgulanması gerektiğini kaydetti.

Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi
Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Gregor GysiFotoğraf: AP

Antlaşma mahkemeden dönecek”

Anayasa Mahkemesi yargıçlarının eleştirel soruları Sol Parti’yi cesaretlendirdi. Parti Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi son sözün henüz söylenmediğini belirterek, Antlaşmanın Anayasa Mahkemesi’nden geri döneceğine dair iyimserlik içinde olduğunu kaydetti. Gysi, “Bir örnek vereyim: Avrupa'da gelecekte ceza hukuku normlarına dair kararlar alınabilecek ve bu normlar Almanya’da da geçerli olacak. Yani Alman meclisinde çoğunluk, bir eylemi suç olarak görmek istemezse, ancak Avrupa bunun bir suç olduğunda ısrar ederse, Almanya’da da takibatı gerekecek. Bu noktada büyük bir soru işareti var” diye konuştu.

Yeşiller Partisi destek vermişti

Yeşiller Partisi milletvekili Hans-Christian Ströbele de Lizbon Antlaşması’na eleştirel yaklaşanlardan. Ströbele tüm endişelerine rağmen ‘mevcut hukuktan daha iyi olduğu’ ve Avrupa Parlamentosu’nun haklarını genişlettiği gerekçesiyle Nisan ayındaki oylamada Antlaşmaya evet oyu kullanmıştı. Ströbele, Alman Anayasa Mahkemesi’nin, ulusal meclislerin de Brüksel’e karşı söz hakkını artıracak düzenlemeler yönünde karar almasını umduğunu söyledi. Ströbele, “Bu düzenlemeler sınırlandırıcı nitelikte olmalıdır. Bir yönetmelik çıkarılıyor ve biz sadece bir nevi noter işlevi görüyoruz, bu yönetmeliği Alman yasalarına aktarmakla görevliyiz. Bu böyle olamaz, bireysel sorumluluk taşınmalı ve Alman Federal meclisi ‘hayır’ diyebilme imkânına sahip olmalı” dedi.

Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle
Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido WesterwelleFotoğraf: AP

Hür Demokratlar ne diyor?

Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Guido Westerwelle ise çekincelerine rağmen Lizbon Antlaşması’nı destekliyor. Westerwelle, “Avrupa sadece bir ekonomi birliği, bir para birliği değil. Herşeyden önce barış ve refahın garantisidir. Eğer Avrupa onyıllardır kıtamıza barıştan daha fazlasını getirmeseydi bile buna değerdi. Avrupa’ya söven pek çok kişi, genelde eleştirilerinde haklı olsalar da şunu unutuyorlar: Avrupa’yı Avrupa’da barışın hüküm sürmesi için şekillendiriyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Antlaşmaya eleştirel yaklaşanların vurguladığı bir diğer nokta, Antlaşma metninin çok anlaşılır olmaması. Yeşiller milletvekili Hans-Christian Ströbele bir hukukçunun bile anlamakta zorluk çektiğine, milletvekillerinin çoğunun metinden bir şey anlamadığına dikkat çekti.

Hükümet ise Lizbon Antlaşması’na tam destek veriyor. Anayasa Mahkemesi'ndeki oturumun ilk gününde konuşan Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ve İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, Antlaşmanın ‘gerekli ve Anayasaya uygun’ olduğunu vurguladılar.