1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lozan: 100 yıllık antlaşma neden tartışılıyor?

24 Temmuz 2023

Kurtuluş Savaşı'nın ardından yeni bir devletin, Türkiye'nin, kuruluşunu uluslararası alanda resmiyete kavuşturan Lozan Antlaşması 100 yaşında. Peki 100 yıllık antlaşma neden hâlâ tartışılıyor?

https://p.dw.com/p/4UK1H
Lozan Antlaşması, 100 yıl önce adını aldığı İsviçre'nin Lozan kentinde imzalandı
Lozan Antlaşması, 100 yıl önce adını aldığı İsviçre'nin Lozan kentinde imzalandıFotoğraf: 91050/United Archives/TopFoto/picture alliance

Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması ve bazı tarihçilerin deyimiyle "tapu senedi" olarak bilinir.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun "çöküş belgeleri" olarak görülen Sevr ve Mondros belgelerine karşılık Lozan Antlaşması birkaç ay sonra kurulacak olan genç cumhuriyet için 100'üncü yılında da halen çok önemli. Aynı zamanda dünyadaki en uzun süren barış anlaşmalarından biri olarak biliniyor. Lozan, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'de, Ankara'da kurulalı henüz birkaç yıl olan Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile (o dönemdeki farklı yönetim şekilleriyle) Britanya, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya temsilcileri arasında imzalanan barış anlaşmasıdır.

İtilaf devletleri ile Türkiye arasında Birinci Dünya Savaşı ile başlayan ve yaklaşık 10 yıl süren savaş durumu Lozan Antlaşması ile resmen sona erdi. Anlaşmanın imzalanmasının ardından son müttefik birlikleri Ekim 1923'te İstanbul'dan ayrıldı. 13 Ekim'de ise yeni Türkiye'nin başkenti İstanbul'dan alınarak Ankara olarak açıklandı. 29 Ekim'de Türkiye Cumhuriyeti ilan edilirken ardından saltanat ve hilafet kaldırıldı. Lozan ile Türkiye'nin ulusal sınırlarını belirlenmiş ve bu sınırlar içinde siyasal açıdan bağımsız ve egemen olduğu kabul edildi. Bu sınırlar 1939 yılında Türkiye'ye katılan Hatay haricinde bugüne kadar değişmedi. Boğazlar ile ilgili Lozan'da Türkler için getirilen bazı silahlandırma ve askeri sınırlandırmaları ise 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile kaldırıldı. Lozan'ın bir diğer önemi Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde büyük dert yaratan kapitülasyonların tamamen kaldırılmasının sağlanmasıdır. Her ne kadar 1954 yılına kadar Osmanlı'dan kalan borçları ödese de Türkiye böylelikle iktisadi açıdan da bağımsızlığını kazandı. Azınlık haklarıyla ilgili de düzenlemeler getiren Lozan Antlaşması ile Türkiye'de yaşayan gayrimüslimler azınlık olarak tanımlandı. Ayrıca Batı Trakya'daki Türk toplumuna da "azınlık" statüsü verildi. Lozan'ın bir diğer önemi Ege Denizi ve buradaki adaların aidiyeti ile ilgili varılan sonuç oldu. Türkiye, aralarında Midilli, Sakız ve Sisam'ın da olduğu bazı adaları Yunanistan'a veren 1913 tarihli antlaşmaları kabul etti ve 2. Dünya Savaşı sonuna kadar İtalya'nın işgali altında kalacak olan 12 Adalar üzerindeki haklarından feragat etti. Bozcaada ve Gökçeada'nın kontrolü ise Türkiye'ye bırakıldı.

Lozan Antlaşması önemiyle olduğu kadar halen Türkiye'de bazı çevrelerce ve komplo teorisyenleri tarafından tartışılan bir konu. Anlaşma ile ilgili en önemli iki komplo "açıklanmayan gizli maddelerinin olduğu" ve "100'üncü yılında yürürlükten kalkacağı" şeklinde. Bu iki komplo da Türkiye'deki saygın tarihçiler tarafından reddedilse de zaman zaman gündeme gelmekte.  

Tarihçilerin ve hukukçuların Lozan Antlaşması ile ilgili anlatımları videomuzda.