1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

LZ: Açlık sorununu çözmek cesaret istiyor

21 Şubat 2017

Afrika kıtasındaki açlık sorunu, Almanya’nın asker gücünü artırma planı ve Suriye görüşmelerinin geleceği bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/2Y0sp
Sudan Wasserversorgung bei El-Fasher
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Shazly

22.02.2017 - Alman basınından özetler

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF Nijerya, Somali, Güney Sudan ve Yemen'de yaklaşık 1 milyon 400 bin çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle ölümle karşı karşıya olduğu uyarısını yaptı. Leipziger Zeitung'un konuya ilişkin yorumunda şu satırları okuyoruz:

"Kalkınma için işbirliği çalışmalarında hükümetler ile aynı göz hizasında olunduğundan hep söz edilir. Ancak konu 1 milyon 400 bin çocuğun açlık tehlikesi ile karşı karşıya olması ise göz hizasının ölçütü çocuklar olmalıdır. Sadece çocukları göz önünde bulunduran politikalar sayesinde insanlığın bu en eski sorunu giderilebilir. BM’nin 2030 yılına kadar açlığı yenme hedefine ulaşmak mümkün. Ne var ki bunun için daha fazla cesaret gerekiyor. Örneğin Güney Sudan’da iktidarı ele geçirmek için savaşan, yolsuzluklara karışmış seçkin grupların para musluklarını kesmek, dış ülkelerdeki banka hesaplarını kapatmak için cesarete gereksinim var. Ya da iklim değişiminden en fazla etkilenen bölgelerdeki mahsul kayıplarını karşılamak üzere bu bölgeleri sigorta poliçeleri ile finanse etme cesareti göstermek gerekiyor. Tarım hammaddeleri ve toprak üzerine spekülatif iş yapanları kontrol altına almak için de cesaret lazım.”

Rhein-Zeitung gazetesinden seçtiğimiz yorum ise Güney Sudan’daki açlıkla ilgili:

"Devam eden savaşlar, milyonlarca mülteci, cinsel şiddet olayları ve saldırılar nedeniyle tarlalarına gitmeye cesaret edemeyen köylüler… Tüm bunlar devlet yapısının ve ekonomik gücün çöktüğünü gözler önüne seriyor. Zengin yer altı madenlerine sahip bir ülkenin insanları açlık çekiyor. Güney Sudan’ın aslında Afrika’nın ekonomik açıdan büyüyen bir ülkesi olması için elinde fırsatlar vardı. Ama ülkenin gelirleri anında silahlara yatırıldı. Hiçkimse Güney Sudan’daki insanların akıbetinin Avrupa’yı ilgilendirmediğini söylemesin. Hristiyan değerlerinin getirdiği yükümlülüklerin bilincindeki bir kıta, kendi çıkarına bile olsa, komşu kıtadaki açları görmezden gelemez.

Alman ordusunda yıllardır süren personel azaltma önlemlerinden sonra asker sayısı yeniden artırılıyor. Nordwest-Zeitung Savunma Bakanlığı'nın planları ile ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Ülke savunması konusu her zamankinden daha güncel. ABD’deki iktidar değişikliğinin ardından Avrupalılar ve Almanlar bir anda bundan böyle kendilerini koruyacak büyük biraderin olmayacağını, kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklarını kavradılar. Bu yüzden Alman ordusundaki asker sayısının artırılması kararı doğru. Peki ama takviye nereden gelecek? Dünyanın gittikçe daha tehlikeli hale geldiği bu kaos ortamında askerlik mesleği risksiz bir seçim değil. Buna rağmen buna cesaret edenler saygımızı kazanıyor.”  

23 Şubat'ta  Birleşmiş Milletler himayesinde düzenlenmesi planlanan Cenevre müzakereleri öncesinde Rheinpfalz gazetesi Suriye’ye ilişkin uluslararası görüşmeleri ele alıyor. Gazete şu görüşleri savunuyor:

"Rusya Suriye konusunda tutumunu net bir şekilde ortaya koyarken, Amerikalılar gittikçe daha fazla şüpheye yol açıyor. ABD'nin yeni başkanı Donald Trump liderliğinde bir Suriye stratejisi görünmüyor. Ancak süper güç ABD olmadıkça Suriye’de uzun vadeli ve istikrarlı bir barış ortamının sağlanması mümkün olmasa gerek. Ve Trump yönetiminin Suriye’ye ilişkin planı ne kadar uzayıp giderse Rusya duruma hakim olmak için çabalarını artıracaktır. Aynı şey bölgesel güçler İran, Suudi Arabistan ve Türkiye için de geçerli. Cenevre'de devam eden pokerde bu ülkelerin hepsi kendi stratejik hedeflerini gözetiyorlar.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar