1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mülteci çocuklara yetişkin muamelesi

Anne Engel29 Eylül 2004

Yaşadıkları ülkelerdeki zor koşullardan kaçarak Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan çocuklar 16 yaşında yetişkin kabul ediliyor ve çocuklar tüm iltica işlemleriyle kendileri ilgileniyor. Ancak uzmanlar, bu uygulamanın yanlış olduğunu savunuyor...

https://p.dw.com/p/Aafs
Ülkelerindeki zor koşullardan kaçan çocuklar, yetişkin muamelesi görüyor...
Ülkelerindeki zor koşullardan kaçan çocuklar, yetişkin muamelesi görüyor...Fotoğraf: dpa

Hergün yüzlerce çocuk savaş, açlık ya da doğal felaket gibi sebeplerden dolayı ait oldukları topraklardan göçe zorlanıyor. Kimileri anne - babasını, yakınlarını ve dostlarını geride bırakarak kaçıp geliyor. Yaşları henüz 18 bile olmayan bu çocukların geldikleri yerler genellikle Afrika, Asya va da doğu Avrupa ülkeleri. Sayıları dünya çapında 6 ila 10 milyon arasında tahmin edilen bu çocuklardan 10 kadarı Almanya’da.

Almanya’ya her yıl yüzlerce çocuk iltica başvurusunda bulunuyor. Çoğu ailesini geride bırakarak gelen bu çocukların sayısı geçen yıl 800 civarındaydı. Çoğu 14 ila 18 yaşları arasındaki gençlerin oluşturduğu grup, Almanya’da yıllarca kalıp iltica başvurusunun sonucunu bekliyor. Almanya’da her eyalette başka bir yönetmelik geçerli olduğu için çocuklar bulundukları bölgenin yasalarına göre ikamet, eğitim ve serbest konularda farklı muamele görüyor.

16 yaşında yetişkin kabul ediliyorlar

Ortak olan tek uygulama ise çocukların 16 yaşla birlikte yetişkin olarak kabul edilmesi. Almanya genelinde geçerli olan Federal Göç Yasası, 16 yaşı mülteciler için reşit olma yaşı olarak kabul ediyor ve çocuklara vasi atama zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Bu uygulama, Almanya’ya komşu diğer ülkelerde 18 yaştan itibaren geçerli.

Ancak Almanya’ya tek başına gelen çocuk ilticacılarla ilgilenen derneğin basın sözcüsü Albert Riedelsheimer, 16 yaşın yetişkin kabul etmek için erken olduğunu vurguluyor. Riedelsheimer, özellikle 16 – 17 yaşındaki çocuklar için yasal bir boşluk olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

”Lahey Küçük Çocukları Koruma Anlaşması‘na göre bu çocuklar reşit olarak görülüyor ve bu da vasi atanmasını engelleyebiliyor. Yani çocuklar, tüm iltica işlemleriyle kendileri ilgileniyor. Oysa iltica başvurusu ya da sorgulama çocuklara uygun değil. İltica gerekçesi olarak, çocuk olmaları gerekçesi dikkate alınmıyor.”

Psikolojik desteğe ihtiyaçları var

Devlet daireleri ve kurumları da iltica talebinde bulunan çocuklarla ilgilenmiyor. İlticacı çocukların büyük bir kısmı yaralı ve geldikleri zor koşulların izlerini taşıyor. Çoğu kaçak yollarla Almanya’ya gelmiş ve travma yaşamış. Dolayısıyla psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Ancak kaldıkları yurtlarda bu çocuklarla ilgilenecek danışman bulunmuyor. Albert Riedelsheimer, bu yüzden küçük yaştaki ilticacılar için yetişkinlerden ayrı kalabilecekleri özel yurtlar talep ediyor.

Her ne kadar Almanya‘daki yasal düzenlemeler tek başına gelmiş çocuk ve gençlere, onların haklarını koruyacak vasi atanmasını tavsiye etse de, uygulamada durum daha farklı. Çoğu çocuk ne tür hakları bulunduğunu bilmediği için hiçbir talepte bulunamıyor.

Bu çocuklara imkan tanınmıyor

Daniela Scholze, Leipzig kentinde kimsesi olmayan ilticacı çocuklara vasilik yapıyor ve bu gençlerin sorunlarını iyi biliyor. 20 kadar çocukla ilgilenen ve yardım eden Schloze ise şu değerlendirmede bulundu:

"16, 17 ya da 18 yaşında insan, kendine bir gelecek kurma peşinde. Bizse bu yaştaki ilticacı çocuklara hiçbir imkan sunamıyoruz. Çoğunun oturum durumu belli değil, hatta kiminin hiç bir oturum hakkı yok. Bazılarına ise iltica başvurusu devam ettiği sürece Yabancılar Dairesi, Almanya’da kalabilmesi için sadece göz yumuyor."