Mülteci akınına karşı özel tim

Lüksemburg’da toplanan 27 AB ülkesinin içişleri bakanları, yasa dışı göç ve mülteci akını çerçevesinde sınırların daha sıkı korunması için karar aldı. Buna göre AB ülklerini yasa dışı göçle mücadelede destekleyecek uluslarası bir timin oluşturulmasına karar verildi. AB sınır koruma dairesi Frontex’e bağlı olarak çalışacak bu tim, Afrika ülkelerinden gelecek mülteci akınının önüne geçebilmek için Mayıs ayının sonunda hazır olacak. Söz konusu birimler, sürekli devriye görevi yapacak.

AB Dönem Başkanı Almanya’nın İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble bu konuda şunları söyledi: “Buradan çıkan iyi bir mesaj, çünkü Avrupalılar arasındaki dayanışma, dış sınırların korunmasına ilişkin dayanışma önemli bir nokta. Bu, çalışmamazın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Zira ortaya somut işler koyabileceğimizi ve birçoklarının tahmin edebildiğinden daha hızlı çalışabileceğimizi de sergilemiş olduk.”

Bununla birlikte Frontex’in öncülüğünde yaklaşık 450 kişilik sınır koruma timine üye ülkeler ihtiyaç duyduklarında başvurabilecek ve bu tim istenilen yerde 10 gün içerisinde operasyona hazır olacak. Bu özel timin yapacağı operasyonların koşullarına, süresine, timin görev alanına ve kimlerin timde görev alacağına Frontex karar verecek.

Sorumluluk Frontex'te

Yine AB sınır koruma dairesi Frontex, operasyon yapılacak bölgelerde, daha önceleri o bölgede sorumlu görevlilerin yetkisinde olan yürütme işlerinden de sorumlu olacak. Operasyon bölgelerindeki insanlarla yüz yüze iletişim kurabilecek, mülakat yapabilecek, belgeleri inceleme yetksine sahip olacak hatta prensip olarak silah da taşıyabilecekler.

Sınır koruma görevilerinin maaşlarını -şimdiye kadar olduğu gibi- her AB ülkesi kend ödeyecek. Operasyon masrafları ise Frontex tarafından, yani ortak AB kasasından karşılanacak.

AB ülkelerinin içişleri bakaları ayrıca Frontex’in araç gereçlerinin artırılmasına da karar verdi. 27 helikopter, 21 uçak ve 116 gemi, ihtiyaç durumunda Frontex’in kullanımına hazır bekletilecek.

AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu temsilcisi Franco Frattini buna ilişkin olarak “Sınırların korunması için AB’nin kullanımına tahsis edilen büyük ölçüdeki personel ve teknik donanım, Avrupalılar arasında bugüne dek uygulanmış olan en büyük iyi dayanışma örneğidir” dedi.

Iraklı mülteciler sorunu

İçişleri bakanları, Lüksemburg’daki buluşmalarında, gün geçtikçe sayıları artan Iraklı mültecilerle nasıl dayanışılabilevceği konusunda da görüş alış verişinde bulundular. BM verilere göre, şu an yaklaşık 4 milyon Iraklı ülkeyi terk etmiş durumda. Bunların çoğ Lübnan ve Suriye gibi komşu ülkelere sığındı. 2 milyon Iraklı ise Irak içinde göçmen durumunda.

AB Dönem Başkanı Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, bu mültecilere o ülkelerde yardım edilmesinin doğru olacağı görüşünde: “Biz, bu büyük insani sorun karşısında -özellikle ilgili ülkelerde- yoğun bir angajmana girmemiz gerektiği doğrultusunda Komisyon’un ortaya attığı öneriyi tamamen desteklemekteyiz.”

İsviçre, 2006 yılında toplam 20 bin Iraklı mültecinin yaklaşık yarısını ülkesine kabul etmişti ve şimdi görev dağılımının adaletli olmasını istiyor. Alman İçişleri Bakanı Schaeuble, hem bu konunun hem de Avrupa’daki Iraklı mültecilere sınırdışı uygulamasının durdurulması konusunun bundan sonraki içşileri bakanları toplantısında görüşülmesinin uygun olacağını açıkladı.