1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mültecilere yardım krizi

Chirstina Bergmann15 Temmuz 2004

İtalya kıyısında yaşanan mülteci skandalı ile birlikte anılan Cap Anamur yardım kuruluşuna ilişkin tartışma sürüyor. Cap Anamur’un kurtarma eylemi, Avrupa iltica politikası tartışmalarını da birlikte getirdi. Eylemin tartışmalı noktalarını ve ortaya atılan iddiaları DW’den Chirstina Bergmann derledi...

https://p.dw.com/p/AbCx
Cap Anamur yardım kuruluşundan üç kişi İtalyan makamları tarafından gözaltında tutuluyor...
Cap Anamur yardım kuruluşundan üç kişi İtalyan makamları tarafından gözaltında tutuluyor...Fotoğraf: AP

Kuruluşla aynı ismi taşıyan gemi Akdeniz’den kurtardığı 37 mülteciyi karaya çıkarma izni alabilmek için tam üç hafta Sicilya açıklarında bekledi. Sonunda geminin İtalya’nın Porto Empedocle Limanı’na yanaşmasına izin verildi ve 37 Afrikalı mülteci bir kampa yerleştirildi.

Ancak gemiye el konuldu ve geminin kaptanı, mürettebattan bir kişi ve Cap Anamur’un başkanı Elias Bierdel tutuklandı. Bu arada Almanya, mültecilerin iltica talebini reddetti. Cap Anamur’un kurtarma eylemi, Avrupa İltica politikasına ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.

Yardım etme hakkı vardı

Cap Anamur’un eylemine destek verenler de karşı çıkanlar da bir konuda hemfikirler: Yardım kuruluşunun Akdeniz’de bir şişme botun içinde rastladığı mültecileri kurtarma hakkı vardı, hatta bu bir ödevdi. Tartışmalı nokta ise geminin daha sonra en yakındaki ya da rotasında bulunan ilk limana yanaşmaması.

Kurtarma eyleminin ardından Malta’ya yanaşan geminin yetkili makamları, mülteciler konusunda bilgilendirmeksizin günlerce limanda beklediği, daha sonra İtalya’ya doğru yola çıktığı tahmin ediliyor. İtalya’ya yolculuğun normalden uzun sürmesi ise mürettebatın hareket etmeden önce Cap Anamur’un başkanı Elias Bierdel’ın gemiye çıkmasını beklemesine bağlanıyor.

Hukuki durum karmaşık

BM’in Mültecilere Yardım Örgütü’nden Rupert Colville, bu tavrın var olan hukuksal sorunu daha da karmaşıklaştırdığını savunuyor. Colville, ”Şimdi işin içine üç ülke birden karıştı. İtalya, Malta ve Cap Anamur adlı geminin bayrağını taşıdığı Almanya” diyor.

Colville, mültecilere bir ülkenin toprağına çıkma hakkı tanınmasının, o ülkenin iyi niyetine bağlı olduğunu vurguluyor ve onları kurtaran kaptanın kabul gören kurallara uymasının da rol oynadığını belirtiyor. ”İtalya, geçtiğimiz yıllarda binlerce mültecinin kıyılarına çıkmasına kabul etti” diyen BM yetkilisi, son yaşanan olaya benzer karmaşık durumların ”binilen dalı kesmek” anlamına gelebileceği uyarısında bulunuyor.

Kurtarma eylemi mizansen miydi?

Bir başka iddia ise Cap Anamur’un eyleminin Avrupa iltica politikasına dikkat çekme amaçlı bir mizansen olduğu. Çünkü Bierdel’ın el sallayarak benzer eylemlerde bulunacaklarını söylemesi, üzerinde ”Cap Anamur” yazan beyaz tişörtleri taşıyan mültecilerin Bierdel’in anlattıklarının aksine, zor durumdaymış gibi görünmemeleri şüphe yaratıyor.

Tutuklamalara tepki

Bunun yanında İtalyan makamlarının Bierdel ve iki denizciyi tutuklamasını, aşırı bir tepki olarak görenler de var. BM yetkilileri, ulusal ve uluslararası yasalarda, zor durumdaki mültecilere yardım eden kişilerin yaptırıma maruz kalmasını önleyecek düzenlemeler getirilmesini talep ediyorlar.

İtalyan makamları ise şu sıralarda tutukladıkları üç kişi hakkında nasıl bir yasal süreç işleteceklerini tartışıyor. Bir başka sınanan nokta ise 37 Afrikalı’nın hangi ülkelerden geldiği ve iltica hakları olup olmadığı. Cap Anamur, mültecilerin Sudan’ın kriz bölgesi Darfur’dan kaçtıklarını açıklamıştı. İtalyan makamlarının bildirdiğine göre ise Ganalı, Nijeryalı ve Nijerli mültecilerin yakında ülkerine geri gönderilmesi söz konusu.