1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Müslümanların dayanışma örneği

Rainer Sollich / DW15 Aralık 2005

Irak’ta direnişçiler tarafından kaçırılan Alman arkeolog Susanne Osthoff’un kaderi hala belirsiz. Irak’taki kaçırılma olayları İtalya ve Fransa gibi ülkelerde, toplumsal gösterilere sahne olmuştu. Ancak Almanya’da dayanışma ruhunun eksikliği yaşanıyor. Almanya’daki Türk toplumunun gösterdiği dayanışma örneği ise “Alman toplumu, Türk toplumunu örnek almalı” yorumlarının yapılmasına neden oldu. DW’den Rainer Sollich’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZs5

“Susanne Osthoff, üç haftadır kayıp. Kimliği belirsiz kişiler tarafından kaçırıldı ve kaçıranların siyasi amaçlı mı yoksa fidye peşinde mi olduğu da bilinmiyor. Osthoff’un yaşadığına dair hiçbir iz yok. Arada bir sadece umut veren haberler duyuluyor. Alman medyası, Osthoff’u kaçıranlarla temasa geçebilecek aracılarla temasa geçildiğini yazıyor. Dışişleri Bakanlığı ise sessizliğe büründü. Osthoff’un yakınları için bu, korkunç bir durum olmalı.

Osthoff ailesinin bu zor günlerde yaşadığı tek acı deneyimi, Susanne’nın kaçırılması değil. Osthoff’un kızkardeşi dün yaptığı açıklamada, kaçıranlara seslendi ve Alman toplumunu dayanışmaya çağırdı. Anja Osthoff, Alman halkına “kızkardeşimin sizin desteğinize ihtiyacı var” dedi.

İtalya ve Fransa’da kaçırılanları desteklemek için binlerce kişi sokaklarda gösteri yaparken, Almanya’da ise Berlin’deki gösteriye 2000 kişi bekleniyordu. Ancak katılım, bu beklentinin bile altında oldu.

Dayanışma ruhunun eksikliği hakkında çeşitli iddialar ortaya atılabilir. Almanlar kaçırılanın kaderine ilgi duymuyor mu? Yoksa kaçırılmasının Irak’ta yaşadığı için kendi suçu mu olduğunu düşünüyor? Yoksa Osthoff’un kızkardeşinin iddia ettiği gibi “içe dönük Almanlar mı” farklı olan.

Alman toplumunun gösterdiği suskunluğun tam tersine, Almanya’daki Türk ve Müslüman kuruluşları büyük bir dayanışma örneği gösteriyor. Daha önce radikal İslamcı çevrelerin şiddet uygulamasından çekinen Müslüman kuruluşlarına bu kez çağrı yapılmasına bile gerek kalmadı.

Müslüman kuruluşları, kaçırma olayını İslam’a aykırı olarak tanımlayıp kınayarak ilk tepkiyi verenler arasındaydı. Dayanışmalarının Susanne Osthoff’un Müslüman olmasıyla da bir ilgisi yoktu. Bir Müslüman kuruluşu temsilcisi ise Osthoff ile kendisinin değiş-tokuş edilmesini dahi teklif edecek kadar ileri gitti.

Osthoff’un kaderinde belki de bunların hiç etkisi olmayacak. Ancak bu olay Müslüman toplumun Almanya’da sahip olduğu olumsuz imajı gözden geçirmek için bir fırsat. Müslüman kuruluşlarının Osthoff olayındaki tavrı Alman toplumuna örnek olmalı.”