1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Müslümanlar önyargıdan rahatsız

Jülide Danisman30 Mayıs 2012

Almanya ve İngiltere’de yaşayan Müslümanların çoğu ana akım medyada İslam’ın önyargılarla ele alındığını düşünüyor. Son yapılan bir araştırmada çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri, bu.

https://p.dw.com/p/1554H
ARCHIV - Die Spitze des Minaretts der Fatih Moschee in Essen, aufgenommen am Samstag (17.04.2010) vor dem am Himmel stehenden Halbmond. Wer zum ersten Mal von einem islamkonformen Mischfonds nach Grundsätzen der Scharia hört, mag zunächst ungläubig staunen. Hochspekulative Geschäfte sind verboten. Investitionen in Tabak, Alkohol, Erotik, Glücksspiel, Musikindustrie, Rüstungsgüter und Waffenhandel auch. Der Vermögensverwalter Meridio aus Köln hat im Mai den einzigen aktiv gemanagten Fonds dieser Art in Deutschland neu aufgelegt. Er richtet sich vor allem an die gut vier Millionen Muslime in Deutschland, sagt Fondsgründer und Meridio-Vorstandschef Zimmer der Nachrichtenagentur dpa. Foto: Julian Stratenschulte dpa/lnw (zu dpa-KORR: "Ethik-Fonds boomen - Neue islamkonforme Geldanlage" vom 31.05.2010) +++(c) dpa - Bildfunk+++
Symbolbild Islam in Deutschland Minarett der Fatih-Moschee in EssenFotoğraf: picture-alliance/dpa

Düsseldorf merkezli Vodafone Vakfı ile British Council'in yaptırdığı araştırma 'Avrupa medyasında Müslümanlar' başlığını taşıyor.

Almanya'da Bielefeld Üniversitesi ile İngiltere'de Keele Üniversitesi tarafından yapılan ve çarşamba günü Berlin'de tanıtılan araştırmada ağırlıklı olarak Müslümanların medya kullanım alışkanlıkları ile medyada Müslümanların ele alınış şekli inceleniyor. Araştırma kapsamında, Müslüman olan ve olmayan gazetecilerin yanı sıra medyayı yakından takip eden Müslümanlarla mülakatlar yapıldı, ayrıca yaklaşık 300 kişi de internet üzerinden yürütülen ankete katıldı.

"Müslümanlar medyada klişelerle ele alınıyor"

Araştırmayı yürüten Bielefeld Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Andreas Zick, ancak araştırmanın temsiliyet özelliği olmadığını belirtiyor. Zick, araştırmadan çıkan çarpıcı sonuçlardan birini şu sözlerle dile getiriyor: “Kanımca araştırmada açıkça ortaya çıkan sonuçlardan biri şu; medyada yer alan Müslümanlara ilişkin yazı, film veya konuşmalar Müslümanlar tarafından tehditkâr bulunuyor. Yüzde 80'inden fazlası Müslümanların medyada klişelerle ele alındığını düşünüyor. Yüzde 70'inden fazlası bunu gerçeği yansıtmayan bir tablo olarak algılıyor.”

Araştırmaya katılanların, ana akım medyada İslam düşmanlığına ilişkin eleştirel haberlerin yer almamasından şikayetçi olduğunu ifade eden Zick, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu konuda büyük bir sorun mevcut, ki bu sorun diğer araştırmalarda da görülüyor, İslam eleştirisi sağ popülist yaklaşım içinde olan bazı seçkin isimler ve gruplar tarafından yapılıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 60'ı İslam düşmanlığı içeren haberler nedeniyle kendilerini tehdit altında hissediyor ve yüzde 70'inden fazlası, ki bu da bir çok araştırmada çıkan bir sonuç, medyada Müslümanlara karşı saygılı bir tutum izlenmediğini düşünüyor.”

Symbolbild Islamkonferenz Betende Muslime in Berlin
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Müslümanların tercihi ana akım medya

Araştırma, Avrupa'da Müslümanlara ait medyayı incelemek üzere başlatılıyor. Ancak, araştırmayı yürütenlerin Avrupa'da Müslümanlara ait medya kavramının pek anlamlı olmadığını görmeleri üzerine, araştırma medyada Müslümanlar üzerine yoğunlaşıyor. Vodafone Vakfı Eğitim ve Bilim Araştırmaları Bölümü Yöneticisi Dr. David Deissner, araştırma sonucunda Müslümanların çoğunun yaşadıkları ülkedeki ana akım medyayı takip ettiğini tespit ettiklerini belirtiyor: “Almanya ve İngiltere'de yaşayan Müslümanların çoğu, ana akım medyayı esas haber kaynağı olarak görüyor. ‘Biz medyada yeterince temsil edilmiyoruz, o halde kendimize ait medyayı izleriz' anlayışıyla toplu halde ana akım medyadan vazgeçmiyorlar. Ama diğer yandan da, araştırmaya katılanların sadece yüzde 16,5'i kendi ihtiyaç ve isteklerine ana akım medyada yer verildiğini görüyor.”

Çözüm önerileri

Bu durumun değiştirilmesi için ne yapılması gerekiyor? Araştırmaya katılanların yüzde 70'i ana akım medyada yer alacak olumlu haberlerin, Müslümanlarla çoğunluk toplumu arasındaki ilişkileri de olumlu yönde etkileyeceğine inanıyor. Bielefeld Üniversitesi'nden Andreas Zick, mülakat yaptıkları gazetecilere de bu soruyu yönelttiklerini belirtiyor. Zick, medyada Müslümanlara yönelik önyargıların kaldırılması için sunulan önerileri şu sözlerle dile getiriyor: “En büyük umutlardan biri eğitim yoluyla medyadaki kalitenin artırılması. Kritik noktalardan bir diğeri ise kültürel farklılıklara sahip gazetecileri kazanmak, bildiğiniz gibi Almanya'da göçmen kökenli olarak adlandırılan kadın ve erkek gazetecilerin sayısı oldukça düşük. Gazetecilik eğitiminin iyileştirilmesi gerekiyor, ki bu da çok önemli bir konu. Elbette geleneksel gazetecilik yöntemlerine de sahip çıkmak ve Müslümanlar hakkında araştırmacı ve eleştirel çalışmalar yapmak gerekiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu