Müslümanlar'a uluslararası sükunet çağrısı

Hz. Muhammed karikatürlerine İslam dünyasının tepkisi devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) dünyadaki Müslümanlar’a sükunet çağrısı yaptı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, AB Ortak Güvenlik ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve İslam Konferansı Örgütü Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun altında imzası olduğu açıklamada, ifade özgürlüğünü bütünüyle desteklemelerine karşın, İslam dünyasındaki derin üzüntü ve infiali anladıkları belirtildi.

Basın özgürlüğünün sorumluluk gerektirdiğine dikkat çekilen açıklamada, “Son şiddet olaylarının barışçıl tepki sınırlarını aştığını düşünüyoruz. Özellikle Şam, Beyrut ve diğer şehirlerde diplomatik temsilciliklere yönelen müessif saldırıları şiddetle kınıyoruz. Canı ve malı hedefleyen saldırganlık sadece barışçı İslam görünümüne zarar verebilir“ denildi.

AP’deki tartışmalar

Hz. Muhammed karikatürlerine yönelik tepkiler Avrupa’yı karıştırdı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell medya kuruluşlarından, basın özgürlüğü hakkı kullanılırken sorumluluk bilinci içinde olunmasını talep etti. Borrell bu hakkın, kendi eyleminin sonuçları üzerinde düşünebilecek sağlıklı bir insan kafasının onaylayabileceği şekilde kullanılmasını istedi.

Avrupa Parlamentosu’nun Türk asıllı Alman milletvekili Cem Özdemir de Avrupa’daki Müslümanlar’ın büyük çoğunluğunun, televizyonlara yansıyan şiddet görüntülerini onaylamadıklarını belirterek Almanya’da namus cinayetleri, vicdan testi gibi tartışmalarda Müslümanlar’a yönelik genellemelerde bulunulmasını eleştirdi. Basın özgürlüğünün sorumluluk gerektirdiğine ve bunun zaman zaman unutulduğuna işaret eden Özdemir, ''Gerilimi azaltacak siyasi tedbirlere ihtiyacımız var. Karikatür tartışmalarının Almanya'daki Müslümanları rahatsız eder bir şekilde ele alındığını görmek zorundayız'' dedi.

Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük grubu oluşturan, muhafazakar Hristiyan Demokrat partilerden oluşan Avrupa Halk Partisi ise Danimarka ile dayanışma çağrısında bulundu. İran’ın Danimarka ile ticareti durdurma kararına atıfta bulunan Avrupa Halk Partisi grup başkanı Hans-Gerd Pöttering, “Danimarka mallarını boykot eden tüm AB’yi hedef alır. Biz dayanışma üzerine kurulu bir topluluğuz ve Danimarkalılar’ı yalnız bırakmayacağız“ şeklinde konuştu.

Almanya’da hararetli tartışmalar

Konu Alman siyasetinde de hararetli tartışmalara neden oluyor. Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert İslam’a karşı düşüncesizce davranıldığı eleştirisinde bulunarak, “Pekçok alanda olduğu gibi bu konuda da hassas bir konuda çok keyfi, düüncesiz hatta belki kasıtlı olarak kışkırtıcı bir şekilde hareket edildiğinden şüphem yok“ dedi. Yeşiller partisi meclis grup başkanı Fritz Kuhn da Hazreti Muhammed ile ilgili karikatürlerin kendisine ‚Hitler döneminde 1939 yılı öncesi Yahudi düşmanı çizimleri hatırlattığını’ söyledi.

Almanya Yahudileri Merkez Konseyi Başkanı Paul Spiegel de Müslümanlar’ın hislerine daha fazla hassasiyet gösterilmesi çağrısında bulunarak, “Fikir olarak hukuki koruma altında olan her görüşün ahlaki ve etik açıdan temsil edilebilmesi sözkonusu değildir“ dedi.

Fikir özgürlüğünün, insan onurunun incitildiği yerle sınırlı olduğunu vurgulayan Spiegel, “Karikatürlere karşı şiddet içeren gösteriler, son yıllardaki siyasi ve dinlerarası diyaloğun fiyaskoyla sonuçlandığının korkunç bir göstergesidir“ şeklinde konuştu. Batı dünyasını düşünce özgürlüğü konusuna okulda ders verir gibi yaklaşmaması için uyaran Spiegel, şiddet olaylarını hiçbirşeyin haklı gösteremeyeceğini, ancak toptan bir bakışla bütün Müslümanlar’ın şiddetten sorumlu tutulamayacağını belirtti.

Müslüman dernekleri

Almanya’daki Müslüman derneklerin şiddetten uzak durma çağrıları ise sürüyor. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, Ortadoğu’da protesto gösterilerinde yaşanan şiddet olaylarını kınayarak, bu olayların İslam’a uymadığını vurguladı. Konsey Başkanı Eyüb Axel Köhler Müslümanlar’ın kışkırtmalara kapılmamaları çağrısında bulunarak, „Almanya’da Müslümanlar kendilerini giderek daha fazla geri çekiyorlar. Almanya’daki Müslümanlar’ın radikalleşmesinden değil, tersinin olmasından korkmak gerekir“ dedi.