1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mısır'ın Ortadoğu'daki rolü

Peter Steffe13 Nisan 2004

ABD’yi ziyaret eden Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Washington Times gazetesinde ağır bir dille eleştirildi. Gazetenin yorumlarında, Hüsnü Mübarek’in, Başkan Bush tarafından ortaya atılan Ortadoğu’yu demokratikleştirme projesinin önündeki en büyük engel olduğu dile getiriliyor. Gerçekten de Ortadoğu’daki reformlarla ilgili görüş ayrılıkları, Kahire ile Washington yönetimleri arasında soğuk rüzgarlar esmesine yol açmıştı. Bush - Mübbarek buluşmasında ise, İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un Gazze Şeridi’ndeki yerleşim birimlerini kaldırma girişimi ve Ortadoğu barışının yol haritası bu anlaşmazlığı gölgede bırakmışa benziyordu. Peter Steffe, Mısır - ABD ilişkile

https://p.dw.com/p/Aa4S

rinin perde arkasına ışık tutuyor...

"İki devlet başkanı arasındaki buluşmada, Ortadoğu’yu barış ve istikrara kavuşturma girişimlerinin önemi vurgulandı. George W. Bush, Mısır’ın en önemli Arap müttefikleri olduğunu dile getirdi. Hüsnü Mübarek, geçen yıl gizli diplomasi yoluyla Filistin gruplarını İsrail’i hedef alan şiddet eylemlerini frenlemeye ikna etmesinin meyvelerini topluyor. Barışın yol haritasıyla ilgili görüşmelere Mısır da katılıyor. Hamas’ın kurucusu Şeyh Yasin’in öldürülmesi ve çıkmazdaki barış görüşmelerinin fiilen kesilmesi de Mısır’a diplomasi arenasında sesini dinletme fırsatı verdi.

İsrail - Filistin ihtilafı sona ermeden bölgenin barış ve huzura kavuşmayacağını başından beri savunan Mısır Devlet Başkanı, barış arayışında faal rol oynamak istiyor. Barış ve istikrarın Arap devletleri ile İsrail’in birlikte yaşayabilmelerinin önkoşulu olduğunu bir kez daha dile getiren Mübarek, Gazze Şeridi’ndeki yerleşim birimlerini kaldırma girişimini bu yolda atılmış bir adım olarak değerlendiriyor.

Yahudi yerleşim birimlerinin tahliyesinin barışın yol haritası için sadece tamamlayıcı olabileceği ve haritanın yerini alamayacağı şeklindeki savı Ariel Şaron’a kabul ettirmek ise kolay olmayacak. İsrail’in karşılığında Mısır’dan talep ettiği garantiler de tartışma konusu. Kudüs yönetimi, Mısır’dan Filistin bölgelerine silah kaçırılmasına göz yumulmamasını istiyor.

Bush- Mübarek zirvesinin bu en önemli gündem maddesi, Irak’taki savaş ile bütün Ortadoğu’yu demokratikleştirme projesini ikinci plana itti. Mısır Devlet Başkanı, reformların dışardan empoze edilemeyeceğini ve her devletin kendine göre demokratikleşme yolları araması gerektiğini belirterek, Büyük Ortadoğu Projesi’ni sakıncalı bulduğunu ima etmiş oldu.

Reform hamleleri yerinde sayıyor. Tunus’taki Arap zirvesi gerçekleşebilseydi, Arap devletleri Irak savaşı, Ortadoğu barış çabaları ve demokratik reformları tartışıbilir ve kesin görüşlerini ortaya koyabilirlerdi. Ama bu fırsat kaçırıldı. Mayıs ayı ortalarındaki zirvenin gündemine hangi konuların alınacağını da şimdiden kestirmek çok güç."