1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mısır’da gazeteciler grevde

Alexander Uleniecki / DW8 Temmuz 2006

Mısır’da gündeme gelen ve basın özgürlüğünü kısıtlayan yasa düzenlemesi protestolara neden oldu. Yasanın, basın özgürlüğüne müdahale anlamına geldiğini savunan gazeteler, hükümeti protesto için basılmayacak.

https://p.dw.com/p/AZqA
Mısır'daki protestoya toplam 11 gazete ve dergi katılıyor
Mısır'daki protestoya toplam 11 gazete ve dergi katılıyorFotoğraf: AP

Hafta sonu Mısırlılar alışık oldukları gazeteleri okuma zevkinden mahrum kalacaklar. Çünkü en az 11 bağımsız gazete ve haftalık dergi yayınlanmayacak. El Hamis gazetesinin genel yayın yönetmeni Amr el Layti, yeni yasayı protesto etmek için bağımsız gazetecilerin aldığı bu karara daha bir çok gazetenin de ekleneceğine inanıyor: “Bu grev sadece bir başlangıç. Hükümetin bu tartışmalı yasa konusundaki ısrarı devam ederse, protestolar yasada yer alan hapis cezaları kaldırılana kadar sürecek.”

Gazetecilerin yasaya itirazının başlıca sebebi ağır cezai yaptırımlar. 308. madde uyarınca, örneğin gazeteci bir siyasi ya da hele hele bir bakanın mal varlığı ya da buna benzer mali konulara değinirse, hapis cezasına çarptırılabiliyor. Yani kısacası: Mali konular özel yaşama giriyor ve asla konuşulmaması gereken büyük bir tabu.

”Basın özgürlüğü saldırı altında”

Gazeteciler birliğinden Yahya el Kalaş’a göre bu tür bir uygulama, Mısır’da yolsuzluğun önünün açılmasını sağlayacak: “Burada özgürlüğe büyük bir darbe indiriliyor, basın özgürlüğüne saldırılıyor. Protestolar ve bu grevle yapmaya çalıştığımız; meşru müdafaa. Bunu yapmamız gerekiyor, çünkü elimizden gelen tek ve son şey bu.”

Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, 2 yıl öncesinde varolan basın yasasında reforma gidileceği ve eleştiri ağırlıklı yazılarından dolayı gazetecilerin hapse atılmayacağı vaadinde bulunmuştu. Ancak yeni yasada tam tersi bir durum söz konusu. Mısır’da öteden beri devletin yayın organları dışında kalan bağımsız gazetelerde çalışanlar, herhangi bir eleştirel haberde, ağır cezalara çarptırılabiliyor. Bu o kadar da nadiren karşılaşılan bir durum değil. Özellikle yolsuzlukların gün ışığına çıkarıldığı haberler, gazetecilere cezai yaptırımları da beraberinde getiriyor.

Son olarak liberal El Düstur gazetesinin genel yayın yönetmeni ve bir muhabir, nisan ayında yayınladıkları haberde, devlet başkanının bir yolsuzluğa karıştığı iddialarına yer verdikleri için bir yıl hapis cezasına çarptırıldılar. El Düstur Gazetesi de daha önceden yedi yıl boyunca yasaklıydı. Nedeniyse, hükümete yönelik olumsuz eleştiri.

”Kaderimiz pamuk ipliğine bağlı”

Haftalık Savt el Umma Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Wael el Ebraşi, bu uygulamalara karşı bir şeyler yapılması gerektiğini belirterek yasanın onun için de basın özgürlüğüne müdahale anlamına geldiğini belirtiyor: “Gazetemde, bir bakanın herhangi birine mali destek verdiğini iddia edersem, yasaya göre onun özel mali hayatına müdahale etmiş olacağım. Eğer bakan, fakirleri değil de zenginleri destekliyor dersem, özel mali hayatını sorguluyorum demek olacak. Çünkü bu onun sanki birilerinden rüşvet aldığı anlamına geliyormuş gibi oluyor. Yani, gazeteci olarak ne yazarsam yazayım, kaderimiz pamuk ipliğine bağlı”.

Pazar günü planlanan grevle gazeteciler özgürlüklerine yapılan müdahaleye dikkat çekmek istiyor. Bazılarıysa amaçlarına ulaşmak için açlık grevine bile girdiler. Ayrıca protestocu gazeteciler okuyuculara Pazar günkü grevleri sırasında yayınlanacak devlete ait gazetelerin de alınmaması çağrısında bulunuyorlar.

Son olarak gazeteciler birliği başkanı Celal Arif, bunun iktidar ve muhalefet arasında cereyan eden bir kavga anlamına gelmediğini belirtiyor. Ona göre bu uzun ve zahmetli süreç, Mısır basınının tamamını ilgilendiriyor.