1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mısır'da gerginliğin sorumluları aranıyor

10 Mayıs 2011

Mısır’da 12 kişinin öldüğü ve 200’ün üzerinde insanın yaralandığı Hrıstiyan ve Müslümanlar arasında çıkan çatışmanın yankıları sürüyor. Çatışmaların sorumlularını ortaya çıkarmak için ise yoğun bir çalışma yürütülüyor.

https://p.dw.com/p/11Cyw
Fotoğraf: dapd

Pazartesi günü yüzlerce Kıpti Hrıstiyan, ülkede Hrıstiyan ve Müslümanlar arasında artan şiddeti protesto etmek için sokaklara döküldü ve radikal Selefilerin daha sıkı kontrol edilmelerini talep etti. Yönetimi elinde bulunduran ordu yetkililerinin de Mısır Başbakanı İsam Şeref ve bazı kabine üyeleri ile biraya gelerek, dinî çatışmaların önüne nasıl geçilebileceği ve güvenlik boşluğunun nasıl giderileceğini görüştüğü belirtildi. Cumartesi akşamı iki kilisenin ateşe verilmesinin ardından ülkedeki kiliseler etrafında yoğun güvenlik önlemleri alınırken, ordu, çatışmalara geç müdahale ettiği gerekçesi ile eleştirilerin hedefi oldu. Kıpti-Katolik Piskopos Makarios Tevfik, askerlerin ilk olarak çatışmayı izlemekle yetindiğini belirtti ve ülkede sözü geçen bir hükümetin eksikliğinin büyük ölçüde hissedildiğini kaydetti.

Çıkan çatışmaların sorumlusu kim?

Çıkan çatışmaların sorumlusunun kim olduğu konusunda da çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Bunlardan ilki, çatışmaları tetikleyenlerin, Şubat ayında devrilen Mübarek rejiminin taraftarları olduğu. Mısırlı bir Müslüman bu görüşünü şöyle ifade ediyor: ‘’Ülkede dinî gruplar arasında karışıklık çıkmasını kışkırtanlar var. Oysa aslında, ne Hrıstiyanların ne de Müslümanların birbiri ile bir sorunu bulunuyor. Sürekli Hrıstiyan-Müslüman diye ayırmamak lazım. Sonuçta hepimiz bir milletiz.’’

Clashes between Muslims and Coptic Christians
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Diğer bir senaryo ise, uzun yıllar iktidarda kalan Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından ortaya çıkan yönetim boşluğundan radikal İslamcıların istifade ederek, güçlerini ülke genelinde artırmaya çalışması.

''Dinî azınlıklar daha iyi korunmalı''

Mısır'da yaşanan kanlı çatışmalara, Avrupa Birliği Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da sert tepki gösterdi. Din ve inanç özgürlüğünün, düşünce özgürlüğü ve insan hakları ile çok yakından ilişkili olduğunun altını çizen Ashton, dinî özgürlüklerin daha sıkı güvence altına alınması çağrısında bulundu. Sorumluların en kısa zamanda mahkeme önüne çıkarılması gerektiğini belirten Ashton, Müslüman ve Hrıstiyan dinî temsilcilerinin, mensuplarını huzur ve sükunete davet eden tutumunu memnuniyetle karşıladığını kaydetti. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de endişelerini, "Dinî temelli bu çatışmaları ve bu kanlı şiddet olaylarını kınıyoruz. Mısır yönetiminden, dinî azınlıkları da koruması için elinden gelen her şeyi yapmasını bekliyoruz" sözleriyle dile getirdi.

Clashes between Muslims and Coptic Christians
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

''Yalan-yanlış hikâyeler''

Cumartesi gecesi 12 kişinin ölümü ve 200’ün üzerinde insanın yaralanması ile sonuçlanan olayların, Müslümanlığa geçmek isteyen bir Hrıstiyan kadının kilisede alıkonulduğu iddiası üzerine patlak verdiği söyleniyor. Bir Müslümanla evlenmek için bu kararı verdiği öne sürülen kadını kiliseden çıkarmak için Selefi görüşüne mensup yüzlerce Müslümanın kilise önünde toplandığı ve daha sonra kiliseden çıkan Kıpti Hrıstiyanlarla çatışmaların başladığı iddia ediliyor. Ancak Piskopos Makarios Tevfik, bu söylentilerin kiliselere saldırmak için radikal İslamcı grupların çıkardığı yalan-yanlış hikayeler olduğunu savunuyor.

Ülkede Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında çeşitli anlaşmazlıklar yüzünden zaman zaman çatışmalar yaşanıyor. Son olarak yılbaşı akşamı İskenderiye kentindeki bir Kıpti kilisesine düzenlenen saldırıda 20 kişi hayatını kaybetmişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir (DW, dapd, kna, epd, rtre)

Editör: Beklan Kulaksızoğlu