Die Finanzkrise erfaßt auch die Reisebranche: aber Luxus geht immer

Uzak ülkelere seyahatlere çıkmayı en çok seven Almanların sayısında -düzenlenen son anketlere göre- büyük azalma olduğu saptanıyor. Ancak başka anketler de, -zor mali koşullara rağmen- Almanlar açısından tatilin hala cazibesini koruduğunu ortaya koyuyor. Tabii tatil parasını denkleştirebilmek için kimi Almanın örneğin dışarıda yemek yemek gibi bazı lükslerden feragat ettiğine dikkat çekiliyor. Ancak Almanların gözde tatil yerleri arasında İspanya ve İtalya’nın yanı sıra, Avusturya’yı geride bırakan Türkiye şu sırada üçüncü sırada geliyor.

Acentalar endişeli

Ancak mali kriz yüzünden şimdiye kadar sürekli büyüme gösteren Alman seyahat branşı, 2009 tatil sezonuna endişeli giriyor. Zira yaz sezonu için erken ve ucuza yapılan rezervasyonlarda şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük bir gerileme saptanıyor.

İş yerlerini kaybetme ya da kısa mesai endişesi içinde olan aileler şu sıralarda seyahat acentalarının yakınına bile yaklaşamıyorlar. Ancak buna rağmen seyahat acentaları bu yıl da kemikleşmiş tatilci kitlesine güveniyor. Bu kitlenin çoğunluğunu lüks tatilleri tercih edenler oluşturuyor.

Acentaların umudu zengin müşteriler

Bu tatilciler genellikle, iki haftalık bir tatil için bir ev fiyatına denk düşen 180 bin Euro ya da bir gecelik oda fiyatı olarak 1000 Euro ödemeye hazır olan varlıklı kesim. Seyahat acentası yetkilisi Heike Bobering, para sorunu olmayanlar için çok özel tatil seçenekleri sunduklarını belirtiyor. Bobering, "Evet, Bulgari firması Bali’de rüya gibi bir tatil tesisi kurdu. Orada büyüklüğü 1300 metrekareyi bulan villalar kiralanabiliyor. Her türlü lüks donanıma sahip bu villalarda kişiye özel hizmet de alınabiliyor. Geceliği 4.500 Euro olan böyle bir tatil için bu fiyat oldukça makul” diyor.

130 bin Euro'ya iki hafta tatil

Mauritius adalarında altı yıldızlı bir otelde iki haftalık tatil 130 bin Euro ya da görece daha hesaplı tatil arayanlar için Seyşel adalarında 32 bin Euro'ya iki haftalık bir tatil, diğer lüks seçenekler arasında bulunuyor. Seyahat acentaları, ekonomik krize rağmen lüks tatil seçeneklerine ilginin artmasının anlaşılır nedenleri olduğunu belirtiyorlar. 50 yaş üzerindeki nesille çocuğu olmayan ve iki maaş kazanan çiftlerin, lüks tatil seçeneklerine ilgi duyan grupların üçte birini oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Diğer dilimi ise, 20–35 yaş arasındaki zengin çocukları oluşturuyor. Seyahat Acentası yetkilisi Bobering, "Müşterilerimiz arasında çok parası olan ve lüks tatile çıkmak için emeklilik dönemine kadar beklemek istemeyen çok sayıda genç de var. Bunlar genç yaşta lüksün keyfini sürmek isteyen kitle” diye konuşuyor.

Seyahat acentası yetkilisinin bu yöndeki açıklamalarına rağmen, bu gruptaki müşterilerin de gereğinden bir euro dahi fazla harcama yapmak istemedikleri ve ucuz uçak şirketlerini tercih ettikleri belirtiliyor. Bunun da kriz nedeniyle değil, ucuz uçak şirketlerinin genellikle doğrudan sefer düzenlemelerinden, tarifeli hava yollarının ise müşterilerine çoğu kez aktarmalı uçuşlar sunmalarından kaynaklandığına dikkat çekiliyor.

Almanlar tasarruftan yana

Ancak normal kazançlı Almanlar arasında düzenlenen anketlerde, Almanların tatillerini gittikçe kısaltma eğiliminde oldukları, seyahatlerin de uzak ülkelerden yakın hedeflere doğru kayma eğilimi gösterdiği belirtiliyor. 2009 yılında tatil planı yapmakta ‘kararsız’ olanlar ise yüzde 35 dolayında saptanıyor ve bu oranın çok yüksek bir rakam olduğuna işaret ediliyor. Almanların en fazla tercih ettikleri tatil yerleri arasında şimdiye kadar ilk üçte İspanya, İtalya ve 30 yıldan bu yana Avusturya vardı. Ancak Türkiye, Avusturya’nın elinden üçüncülük sırasını almış bulunuyor. Türkiye şimdi İspanya ve İtalya'dan sonra üçüncü sırada geliyor. Araştırmacılar, Alman turistlerin ve özellikle Almanya’nın doğusundan turistlerin Akdeniz bölgesinin güneşli kıyılarını daha fazla tercih ettiklerini vurguluyor.