Medvedev’den Rusya için yeni vizyon

2008 yılından bu yana Rusya Devlet Başkanlığı görevini yürüten Dimitri Medvedev, geleneksel ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya için yeni bir vizyon ortaya koydu.

Rusya'yı “demokratik”, “ileri teknoloji üreten” bir ülkeye dönüştürme hedefini anlatan Medvedev, ülkeyi istikrarsızlaştırmayı amaçlayan hareketlere ise müsamaha göstermeyeceklerini kaydetti.

Göreve geldiğinden bu yana, eski devlet başkanı ve şu andaki başbakan Vladimir Putin'in gölgesinde kalan Medvedev, ortaya koyduğu vizyonu gerçekleştirebilir mi? Önümüzdeki aylarda Medvedev ile Putin arasında bir ayrılık yaşanabilir mi?

Deutsche Welle'nin Moskova muhabiri Mareike Aden, Medvedev'in konuşmasının satır aralarını yorumladı:

DW:

Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, yıllık geleneksel ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya için yeni bir vizyon açıkladı. Bu konuşmada öne çıkan başlıklar neler?

Aden: Rusya Devlet Başkanı’nın dilinden düşürmediği anahtar kavram modernleşme. Burada özellikle tüm ekonomik yapının modernleştirilmesini kastediyor. Medvedev, Rusya’nın ekonomik yapıda çeşitliliğe gitmesi gerektiğini, yalnızca petrol, doğalgaz ihracatına; sahip olduğu ağır sanayiye güvenmemesi gerektiğini vurguluyor. Devlet Başkanı'nın özellikle yoğunlaştığı hedef yeni enformasyon teknolojileri, telekomünikasyon ve bilimsel çalışmalar. Ekonomide modernleşme isteyen Devlet Başkanı, aynı zamanda toplumda da değişim çağrısı yaptı. Ruslara seslenen Medvedev, eski Sovyetler Birliği anlayışı ve alışkanlıklarının geride bırakılmasını, daha fazla kişisel sorumluluk üstlenilmesini istedi. Tabii Devlet Başkanı modernleşme çağrısında orduya da yer verdi ve silahlı kuvvetleri daha modern silah ve teknolojilerle donatma hedefini anlattı. Ancak hemen şunu da vurguladı: Rusya’nın hiçbir ülke için, NATO tehdit olmak istemediğini kaydetti…Öte yandan özerk bölgeler için, onları daha bağımsız hale getirecek şekilde seçim sistemlerinde reform sözü verdi…Batı açısından baktığımızda, Medvedev’in konuşması oldukça olumlu diyebiliriz.

DW: Medvedev konuşmasında oldukça iddialı hedefler ortaya koyuyor. Ancak Rusya'nın bugün içinde bulunduğu durum da ortada…Geri kalmış bir ekonomik yapı, serbest rekabetin olmadığı bir sistem, yaygın yolsuzluklar… Medvedev bu büyük sorunları nasıl aşmayı düşünüyor?

Aden: Devlet Başkanı Medvedev, konuşması sırasında, tüm bu iddialı projelerini nasıl yaşama geçireceği konusunda ayrıntıya girmedi. Evet, yeni silahlar ve füzeler konusunda sayılar verdi ancak yolsuzluklarla mücadele konusuna geldiğinde söylediği sadece, “rüşvet alan polis memurlarının, öğretmenlerin, hapis cezalarına çarptırılacakları” oldu. Bu kadar önemli bir konuda, yolsuzluklarla mücadele konusunda başka bir şey söylemedi…Tabii bu kadar iddialı modernleşme projeleri için finansman kaynağı da bir diğer önemli konu. Bu konuda da bir açıklık yok.

DW: Rusya'nın en güçlü ismi Putin'den farklı olarak Medvedev, liberal ekonomiye, demokratik özgürlüklere daha fazla vurgu yapan bir lider…Medvedev'in ortaya koyduğu yeni vizyon, Putin ile kopuşun bir başlangıcı olabilir mi?

Aden: Medvedev’in bu önemli konuşmasını, Putin ile bir ayrılık, ya da Putin ile uzlaşma çabası olarak görmenin doğru olmadığını düşünüyorum…Evet, Medvedev’in artık Putin’in gölgesinden çıkmak istediği yönünde birçok işaret var…Rusya’nın en güçlü ismi olarak artık kabul edilmek istiyor…Evet, mevki olarak baktığınızda Medvedev Rusya’nın en güçlü ismi ancak gerçekte durum böyle değil. Medvedev’in tüm gücü kendi elinde toplama konusunda başarılı olduğunu söylemek mümkün değil…En azından, halkında gözünde Rusya’nın ya da dünyanın en güçlü ismi Medvedev değil. Ama Devlet Başkanı Medvedev’in bu konuşmasında, Putin’in politikalarına yönelik güçlü bazı itirazları, yorumları gündeme getirdi. Örneğin, devletin iş dünyasına müdahale etmesine karşı olduğunu, dev kamu işletmelerinin özelleştirilmesi gerektiğini söyledi…Oysaki Putin için, ekonominin kilit sektörlerini devletin kortrol etmesi büyük önem taşıyor. Bu açıdan Medvedev ile Putin arasında küçük bir ayrılığın olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan Medvedev şunu da açıkça ortaya koydu. Rusya'da güç dengelerinin değişmesini ne Putin ne de Medvedev istiyor. Rusya Devlet Başkanı Medvedev, bir yandan daha açık ve güçlü bir toplum için cesaret verici açıklamalar yaparken, diğer yandan, dolaylı da olsa, toplum liderlerini ‘fazla ileriye gitmemeleri' konusunda uyardı.

DW: Geçen yıl Medvedev'in devlet başkanı seçilmesi, Avrupa'da iyimserlik yaratmıştı, ancak geçen sürede birçok beklenti de boşa çıktı. Medvedev'i, ortaya koyduğu yeni vizyon ışığında değerlendirirsek, Avrupa nasıl bir tutum takınmalı? Medvedev, Rusya'yı Batı'ya açan, Rusya'da modernleşme ve demokratikleşmeyi başaran bir lider olabilir mi?

Aden: Medvedev şu anda Rusya'nın iki liderinden biri…ve daha az güce sahip olanı…Ama Medvedev, daha önce yaptığı gibi, bu son konuşmasında da bir kez daha, demokrasiye, daha geniş özgürlüklere, liberal yaklaşıma bağlı olmak istediğini gösterdi. Batı'nın onu desteklemesi, cesaretlendirmesi, sözlerini tutmasına yardım etmesi gerekiyor… Medvedev'in uluslar arası alanda güçlü bir lider olarak kabul edilmesi, yalnızca ‘Putin'in bir kuklası olarak görülmemesi' önemli. Medvedev konuşması sırasında Avrupa'ya yönelik mesajlar verdi ve Avrupa ile ortak bir güvenlik stratejisi oluşturmak istediğini vurguladı. Batı'nın Medvedev'in sözlerini ciddiye alması gerektiğini düşünüyorum. Konuşmasında ortaya koyduğu Rusya vizyonunu gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini ise uzun vadede görebileceğiz.

© Deutsche Welle Türkçe

DW AŞ,MÇ