Merkel hükümeti "dalya" dedi

Almanya’nın ilk kadın başbakanı Angela Merkel 100 gündür hükümette. Yani, Hıristiyan Demokrat Birlik ve Sosyal Demokrat Parti’den oluşan Büyük Koalisyon, 100 gündür Almanya’yı yönetiyor. Peki Almanlar ne düşünüyor 100 günü deviren Merkel ve kabinesi hakkında? Kamuoyu yoklamalarına bakılırsa, Almanlar’ın yüzde 70’i, Merkel ve icraatlarından memnun.

Hıristiyan Birlik Partileri Genel Sekreteri Volker Kauder de Büyük Koalisyon’dan övgüyle bahsediyor ve “Bu ilk 100 gün, koalisyon hükümetinin görevlerini gayretle yerine getirmeye çalıştığını, ilerleme kaydedildiğini gösterdi. Ülkemizin havası değişti“ değerlendirmesini yapıyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, kendinden ve kabinesinden memnun; “Biz iyi bir takımız“ diyor.

Sosyal Demokratlar durgun

Sosyal Demokrat Parti cephesiyse. Hıristiyan Birlik’e göre daha durgun. Koalisyon kurulduğundaki ilk coşku kaybolmuş olsa da Sosyal Demokrat Parti lideri Matthias Platzeck yine de işlerin yolunda olduğunu söylüyor. Platzeck’in değerlendirmesi şöyle: “Ortak çalışmalarımız iyi yürüyor. Karşılıklı güven söz konusu. İyi anlaşıyoruz. Her iki taraf da işlerin yolunda olduğunu biliyor.“

Oysa Alman halkı farklı görüşte. Kamuoyu yoklamalarında, Hıristiyan Birlik’in yıldızı parlarken, Sosyal Demokrat Parti’nin puanı giderek düşüyor. Birçok kişi, Sosyal Demokrat lider Platzeck’in, Merkel’in gölgesinde kaldığını düşünüyor. Başbakan Yardımcısı Franz Müntefering’e duyulan sempati de giderek azalıyor. Özellikle de Müntefering’in emeklilik yaşının 67’e çıkarılması konusunda ısrarı, kendisine hayli puan kaybettirdi.

Büyük sorunlar bekliyor

Ancak Büyük Koalisyon, birçok soruna henüz tam olarak el atmadı. Sosyal Demokrat Parti ve Hıristiyan Birlik’in tamamen farklı görüşte olduğu sorunlar, örneğin sağlık reformu, istihdam piyasası reformu, hala gündeme alınmadı. Ama Sosyal Demokrat Partili Peter Struck iyimserliğini koruyor. Struck’in 100 günlük bilançoya ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Koalisyon doğru yolda. Zaten başarılı olmak zorunda. Bunu vatandaşa borçlu. Eğer bu iki büyük parti, sağlık reformunu, istihdam piyasası reformunu ve emeklilik reformunu gerçekleştiremezse, halkın siyasete olan güveni azalır. Ve bu tabii ki bizim yararımıza olmaz.“